Mu‘tezile mensupları, kaderi tartışmaya açıp inkâr ettikleri veya kulun kendi fiillerini yaratmaya kadir olduğunu söyledikleri için Kaderiyye, Cehm b. Safvân'dan etkilendikleri için Cehmiyye, "Allah şerri yaratmaz" dedikleri için Seneviyye ve Mecûsiyye, tövbe etmeden ölenlerin bağışlanmayacağını söyledikleri için Vaîdiyye, Allah'a bazı kadîm sıfatları nispet etmekten kaçındıkları için Muattıla olarak da adlandırılmıştır. Mu‘tezile âlimleri bu isimlendirmeleri reddetmektedirler. Kendilerine Mu‘tezile”nin dışında, ashâbü'l-adl ve't-tevhîd, adliyye, ehl-i adl, ehlu’l-hak, el-fırkatü'n-nâciye gibi adlar vermektedirler.
Neo-Platonist düşünce biçimi hangi mezhep aracılığıyla İslamiyet’e taşınmıştır?
Yunan ve Mısır medeniyetlerine ait felsefi birikim Şii mezhepler içerisinde değerlendirilen İsmaililiğin görüşlerinin şekillenmesine doğrudan tesir etmiştir. Özellikle Neo-Platonist ve Gnostik düşünme biçimi ve fikirler İsmaililik aracılığıyla İslam düşüncesine taşınmıştır.
İsmâiliyye, Ehl-i Beyt imamı Cafer Sâdık’tan (ö. 148/765) sonra imâmetin, onun küçük oğlu Musâ Kâzım’ın (ö. 183/799) değil de, büyük oğlu İsmail’in ve ondan sonra onun soyundan gelenlerin hakkı olduğu iddiasıyla, 2/8. Asrın ikinci yarısında İmâmiyye’den ayrılanların oluşturduğu bir Şiî mezhebidir. Söz konusu fırka için Ta‘lîmiyye, Bâtıniye, Melâhide ve Seb‘iyye isimleri de kullanılmaktadır.
Makâlâtü’l-İslâmiyyîn isimli eseri yazan İslam alimi kimdir?
Ebû’l-Hasan el-Eş‘arî, İslâm mezheplerini ve onların görüşlerini tanıttığı meşhur eserine “İslâm’a mensubiyeti olanların fikirleri” anlamında Makâlâtü’l-İslâmiyyîn adını vermiştir. Doğru cevap D'dir.
Aşağıdakilerden hangisi İsmail b. Cafer’in ölmediğini, tekrar dönüp dünyayı ıslah edeceğini ileri sürenlerler, her zâhirin bir bâtını bulunduğunu iddia ederek bâtınî tevile yönelenlerdendir?
Karmatîler
Ebû Bekir ve Ömer devrinde (11-23/632-644) devlet ve toplum idaresinde tamamıyla liyakat ve ehliyetin hakim olması ve her iki halifenin de adalet ve hakkaniyete uygun hareket etmeleri sebebiyle, toplumda başka bir idareciyi iş başına geçirme özlemi ortaya çıkmamıştır.
Aşağıdakilerden hangisinin yukarıda verilen ifadenin sonucu olduğu söylenebilir?
Ali’nin imâmetini kabul ve diğer insanları ona davet etme düşüncesinin, dinî değil siyasî bir tercih olarak başladığı söylenebilir. Ebû Bekir ve Ömer devrinde (11-23/632-644) devlet ve toplum idaresinde tamamıyla liyakat ve ehliyetin hakim olması ve her iki halifenin de adalet ve hakkaniyete uygun hareket etmeleri sebebiyle, toplumda başka bir idareciyi iş başına geçirme özlemi ortaya çıkmamış; dolayısıyla Ali taraftarlığı belirli ölçüde, siyasî bir taraftarlıktan öteye geçmemiştir. Hatta Hz. Ali bu iki halifenin en yakın danışmanı olarak çalışmıştır. Ammâr gibi bir taraftarı da onların valileriarasındadır. Fakat Hz. Osman devrinde (23-35/644-656) bu durum değişmiş; halifenin yaşlılığı, icraatındaki bazı zaaflar, Ümeyye ailesine mensubiyeti dolayısıyla valilik ve memuriyetlere yakınlarını tayin etmesi, onları kontrol edememesi, yaptıkları yanlış işlere göz yumması, kendilerine ölçüyü aşan ihsanlarda bulunması, Emevîler’in idare ettikleri yerlerin ahalisine kötü davranmaları, sonuçta halk arasında Hz. Osman ve çevresine karşı husumet oluşmasına ve siyasî anlamda Şîa’nın gelişmesine zemin hazırlamıştır.
Hz. Hasan’ın 49/671 yahut 51/673 tarihinde, Ca‘de adlı hanımı tarafından, tarihi rivayetlere göre, Muaviye’nin teşvikiyle zehirlenerek öldürüldüğü konusunda yaygın bir şüphe ortaya çıkmıştır. Hasan’ın ölümünü takiben Muaviye’nin baskıcı idaresinden rahatsızlık duyan Ali taraftarları, imâmeti kabul etmesi için Hüseyin b. Ali’ye yöneldiler. Fakat Hasan’ın Muaviye ile yaptığı antlaşmaya uyan Hz. Hüseyin, Muaviye’nin vefatına kadar ona ettiği biata sadık kalmış ve o hayatta iken herhangi bir siyasîteşebbüste bulunmamıştır. Hasan’ın vefatından sonra Kufe Şîası’nın Muaviye’ye isyan teklifini, Muaviye ile kendi arasında feshi caiz olmayan bir antlaşma olduğunu hatırlatarak reddetmiştir. Muaviye devrinde, Ali ve sevenlerine lanet edilmiş ve Ali taraftarları zulüm ve baskı altında tutulmuştur. Buna tepki gösteren Hucr b. Adiy’le birlikte yakınlarından beş kişi Muaviye tarafından öldürülmüştür. İşte Emevîler’in bu tür uygulamaları, özellikle Kufe’deki Ali taraftarları ve Müslümanlar’ın genelinde derin nefretduygusu meydana getirmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi Ali’nin ilahlığını, vasîliğini, Ali evlâdının kutsallığını, geleceği bildiklerini, tenâsüh, rec‘at, bedâ ve ibâha ile ilgili iddiaları ileri süren Keysâniyye müşterek ismi altında toplanan fırkalardan biri değildir?
Ali’nin ilahlığını, vasîliğini, Ali evlâdının kutsallığını, geleceği bildiklerini, tenâsüh, rec‘at, bedâ ve ibâha ile ilgili iddiaları ileri süren Keysâniyye müşterek ismi altında toplanan Beyâniyye, Cenâhiyye, Harbiye, Hâşimiyye, Kerbiyye, Muhtâriyye ve Rizâmiyye gibi fırkalar, ğâlî fırkalar olarak kabul edilmektedir. Doğru cevap 'E'dir.
Günahın imana zarar vermediği tezini savunarak, büyük günah işleyene ümit veren ve onun hakkındaki nihai kararı Allah'a havale edip tehir edenler olarak bilinen mezhep aşağıdakilerden hangisidir?
Murcie mezhebi bahsi geçen tezi savunmaktadır.
Sünnî ve Şiî kaynakların bu tariflerine göre Şîa: a) Hz. Ali’ye taraftar olanların, b) Hz. Ali’nin bizzat Hz. Peygamber’den sonra insanların en üstünü (efdal) olduğuna inananların, c) Hz. Ali’nin bizzat Hz. Peygamber tarafından imamlık ve halifeliğe tayin olunduğunu; dolayısıyla halifeliğin onun ve Ehl-i Beyt’inin hakkı olduğunu ileri sürenlerin, d) Hz. Ali’den sonraki imamların da mutlaka onun soyundan (Ehl-i Beyt), açık veya gizli bir nass ile tayin ve vasiyet olunacağını kabul edenlerin, e) İmamların büyük ve küçük günahlardan korunmuş (masûm) ve özel (vehbî) bir bilgiyle donatılmış olduklarını söyleyenlerin teşkil ettiği bir topluluktur.
Üçüncü seçenekte yer alan ''Dönemin müelliflerinin çoğunluğu Şia kelamcılardır.'' ifadesi ''Dönemin müelliflerinin çoğunluğu Sünnî kelamcılardır.'' olacağından yanlıştır. Doğru cevap I ve II seçeneklerin yer aldığı C'dir.
Birinci seçenekte yer alan ifade ''Hz. Muhammed’in vefatından sonra siyasi, dini ve fikri konularda ayrılığa düştüler.'' olması gerektiğinden yanlış bir ifadedir. Diğer ifadeler ise doğrudur. Doğru cevap D'dir.
Hz. Ali döneminde, Müslümanlardan ayrılarak Harura'da toplanan 12.000 dolayında harici kitle aşağıdaki isimlerden hangisini namaz kıldırmak için seçmişti?
Abdullah b. Kevva el-Yeşkuri; Hz. Ali döneminde, Müslümanlardan ayrılarak Harura'da toplanan 12.000 dolayında harici kitle tarafından namaz kıldırmak için imam olarak seçilmişti.
Hz. Ali’nin öldürülmesiyle görevlendirilen kişi Abdurrahman b. Mülcem idi. Sabah namazına gitmekte olan halîfeye saldırarak onu yaraladı. Bu yara neticesinde Ali, 21 Ramazan 40 (28 Ocak 661) tarihinde şehid oldu.