Aşağıdakilerden hangisi medrese geleneğine yaslanan oluşumlardan biridir ?
Medrese geleneğine yaslanan oluşumların en tipik örneği Hint alt kıtasının Diyobendiye cemaatidir.Diyobendiye cemaatinin kökeni 1866’da Delhi’nin 150 km. kuzeyindeki Diyobend kasabasında Muhammed Kâsım Nânevtevî ve Reşid Ahmed Gangûhî tarafından kurulan Diyobend Dârülulûmu’dur. 1857’deki Sipahi Ayaklanması’nda İngiliz sömürgeciliğinden büyük yara alan müslümanların eğitimine ağırlık verilmesi gerektiğini düşünen bir grup alimin öncülüğünde başlatılan ve Hint alt kıtasının neredeyse tamamına yayılan, ayrıca diğer Asya ve Uzakdoğu Müslümanları tarafından da örnek alınan bu medrese hareketi,Ehl-i Sünnet esasları ve Hanefî fıkhına göre öğretimi esas almıştır. Eğitimöğretim yanında Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli rol oynamış, İngilizler’le işbirliği yapmamış, bazen aktif bazen pasif tarzda bir direniş ortaya koymuş, Osmanlı hilafetini tanıyarak Osmanlı’nın ayakta kalma davasını her alanda savunmuştur.
Gulam Ahmed’in ölümü sonrasında hareketin başına Hakim Nureddin getirilmiştir. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi 12 imamdan birisidir?
Hz. Ali on iki imamın ilkidir. Doğru cevap E'dir.
Yeni selefilik ile günümüz selefiliği ( Vehhabbilik'le özdeşleştirilen ve geleneksel Ehl-i Hadis Çizgisini Sürdüren ) arasındaki ortak payda aşağıdakilerden hangisidir ?
Yeni selefîlik ile daha çok Vehhâbîlik’le özdeşleştirilen ve geleneksel Ehl-i Hadîs çizgisini sürdüren günümüz selefîliği arasında “ana kaynaklara dönüşçü” ortak payda dışında belirgin bir benzerlik ve yakınlık bulunmamaktadır. İhyâcılık/İslâmcılık İslâm toplumunu modernleştirmek adına yükseltilen, entelektüel, rasyonel, bilimci, gelişimci, aktivist yönleri ağır basan, Müslümanları birleştirici bir amaç güden küresel bir siyasi projenin adı iken; geleneksel selefiyye, daha çok hadis merkezli bir metinciliği esas alarak akılcı çözümlere mesafeli, dışlamacı karakteri baskın muhafazakâr yaklaşımı temsil etmektedir
Aşağıdakilerden hangisi İmâmiyye’nin şerî hükümlerin kaynağı kabul ettiği dört asıldan biri değildir?
İmâmiyye’nin, Ehl-i Sünnet gibi, şerî hükümlerin kaynağı kabul ettiği dört asıl, Kitab, Sünnet, İcmâ ve Akıl’dır.
Nusayrilik fırkasının sistemleşmesi ve yayılmasında büyük rol oynayan isim aşağıdakilerden hangisidir?
Nusayrilik Muhammed b. Nusayr en-Nemirî tarafından kurulmuştur.İbn Nusayr’in 270/883 yılında ölümünün ardından fırkanın başınaMuhammed b. Cündüb, onun kısa zaman sonra vefatından sonra da EbûMuhammed Abdullah b. Muhammed el-Cünbülânî geçmiştir.Nusayrîlik tarihi açısından önemli bir şahsiyet olan ve bazan fırkanınikinci kurucusu olarak da anılan Hasibî, Cünbülânî'nin 287/900 yılındaölümünden sonra hareketin başına geçmiş, fırkanın sistemleşmesi veyayılmasında büyük rol oynamıştır. Doğru cevap A seçeneğidir.
Tabloda boş bırakılan yerlere gelen doğru sıralamanın verildiği şık aşağıdakilerden hangisidir?
Aşağıdakilerden hangisi ilk dönem tasavvufi yapılardan biri değildir?
İlk dönemdeki tasavvufi yapıların başında Ahmed Yesevî’ye nispetle anılan Yesevîlik gelir. Diğer bir tasavufi yapı Vefâîlik’tir. Diğer bir tasavvufi yapı ise Kalenderîlik’tir. Bu çerçevede zikredilmesi gereken son tasavvufi yapı Haydarîlik’tir.
İşlediği suç dolayısıyla düşkün ilan edilen bir kimse aşağıdaki suçlardan hangisi için 3 yıl boyunca ceme girmesi engellenir?
İkinci derecede olan suçlar komşusunun bağına bahçesine zarar vermek, başkalarının malını çalmak, haksız yere başkalarına hakaret etmek ve onları dövmek gibi suçlardır ve bu tür suçları işleyen kimseler üç yıl ceme alınmazlar. Üç yıl sonra mürşit onların ceme alınmasına izin verirse öncesinde ilgili kişilerle helalleşmek, çalınan malları tazmin etmek şarttır. Doğru cevap A'dır.
Mirza Hüseyin’in ölümü sonrasında yerine Abdülbahâ ünvanıyla tayin ettiği halefi kimdir?
Mirza Hüseyin’in ölümü sonrasında yerine Abdülbahâ ünvanıyla halef tayin ettiği büyük oğlu Abbas Efendi hareketin başına geçti. 1908 yılında Abbas Efendi, meşruiyetin ilanıyla birlikte Osmanlı idaresinin baskısından kurtulan Bahâîliğin kurumsal yapılanması ve farklı bölgelere yayılması noktasında önemli çabalar gösterdi. Bu kapsamda Mısır, Avrupa ve Amerika’da kapsamlı faaliyetler yürütüldü. İsrâil’in Hayfa kenti, Bahâîliğin merkezi olarak seçildi ve I. Dünya Savaşı sırasında oluşan siyasî konjonktürün de etkisiyle Bahâîlik faaliyet alanını iyice genişletti.
S¸îa’nın en büyük kolunun İmâmiyye olduğu düşünüldüğünde ve söz konusu fırkanın tarihte üstlenmiş olduğu rolü ve önemi, günümüzde S¸îa teriminin ilk çağrışımının İmâmiyye olmasına tekabül eder. İmâmiyye, İran nüfusunun üçte ikisinden fazlasını oluşturmaktadır ve bu ülkenin resmi mezhebi durumundadır. İran’da, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, siyaset ve hatta toplum hayatının bütününde S¸iî ulemânın söz sahibi olması, bu mezhebe olan ilgiyi daha da artırmıştır.
İbn Abdülvehhâb ile Muhammed b. Suud arasındaki siyasi sözleşme kaç yılında gerçekleşmiştir?
Muhammed b. Abdülvehhâb, yukarıdaki fikirleri doğrultusunda etrafında taraftar toplaması ve bazı aşırı faaliyetleri nedeniyle Uyeyne’den çıkartılınca bugünkü Riyad kentine bitişik Dir’iye kasabasına gitti ve oranın reisi olan Muhammed b. Suud’un himayesine girdi. Bu iki insan arasında 1744 yılında siyasi bir sözleşme gerçekleşti.
Babaî Ayaklanması hangi yılda olmuştur?
1240 yılında meydana gelmiştir.
Dürzîliğin inanç ve amelle ilgili esaslarına göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Hamza b. Ali İslam’daki kelime-i şehadet, namaz oruç, hac, zekat, cihat ile bazı fırkalardaki velâyet gibi esasları iptal etmiştir. Bunu yaparken de Hâkim’in fiil ve davranışlarını gözlemiştir. Ona göre Hâkim uzun müddet namaz kılmamış, 1010 yılında zekatı kaldırmış, oruç tutmayı ve hacca gitmeyi gereksiz görmüş, ciahadın her çeşidini ilga etmiş, velayeti sadece kendisine tahsis etmiştir. İptal edilenler yerine şu yedi esas vaz edilmiştir: a) Doğru sözlülük. Namazın yerine ikame edilmiştir. b) Din kardeşlerini korumak. Zekatın yerine ikame edilmiştir. c) Var olmayana ibadetten vaz geçmek. Dürzîler’in Hâkim’den önceki inanç ve ibadetlerinin, “mevcut olmayan”a ibadet sayıldığından hiçbir değeri yoktur. Orucun yerine ikame edilmiştir. d) İblisler ve azgınlardan uzaklaşmak. Hacca karşı ikame edilmiştir. e) Hâkim’i her devirde tek ilah olarak tanımak. Kelime-i şehadet yerine ikame edilmiştir. f) Hâkim’in hüküm ve fiiline rıza göstermek. Cihadın yerine ikame edilmiştir. g) Her durumda Hâkim’in hükmüne boyun eğmek. Velâyetin yerine ikame edilmiştir.
Ortaya çıkarılmak, görünmek, bir işi yapmaya niyetlenmişken o işten vazgeçip başka bir işi yapmaya kalkışmak anlamlarına gelen kelime aşağıdakilerden hangisidir?
Bedâ, ortaya çıkarılmak, görünmek, bir işi yapmaya niyetlenmişken o işten vazgeçip başka bir işi yapmaya kalkışmak anlamlarına gelir. Kısaca bedâ, zuhûr demektir. Bir insanın, yapmayı düşündüğü işten vazgeçerek başka bir şekilde davranması mümkündür ve bu, bilgisizlikten veya layıkı ile bilememekten ileri gelir. Ancak Allah’ın bu manada fikir ve irade değiştirmesinden söz edilemez. Cafer Sâdık, “Allah, bir şeyi yaptıktan sonra ondan pişmanlık duyar iddiasında bulunan biri, bizim görüşümüze göre, Yüce Allah’ın inkarcısıdır” der. Doğru cevap A’dır.
Mısırlı bir öğretmen olan Hasan el Benna tarafından 1928 yılında kurulan ve siyasal İslamcı bir düşünceye sahip olan örgütlenme aşağıdakilerden hangisidir?
Hasan el Benna tarafından kurulan ve siyasal islamcı bir düşünceye sahip olan, aynı zamanda günümüzde Müslüman Kardeşler olarak da bilinen örgütlenme İhvan-ı Müslimin, İhvan hareketi gibi isimlerle anılmaktadır.
Bazen kısa bazen uzun süreler kaldığı her ülkede milli ve dini şuur uyandırmak, İslâm ülkeleri arasında sağlam bağlar kurmak, mezhebi çatışmaları önlemek, güç birliği oluşturarak sömürgeciliğe karşı mücadele etmek üzere siyasi, ilmi ve kültürel faaliyetlerde bulunan İslâmcı kimdir?
Bazen kısa bazen uzun süreler kaldığı her ülkede milli ve dini şuur uyandırmak, İslâm ülkeleri arasında sağlam bağlar kurmak, mezhebi çatışmaları önlemek, güç birliği oluşturarak sömürgeciliğe karşı mücadele etmek üzere siyasi, ilmi ve kültürel faaliyetlerde bulunan İslâmcı, Cemâleddin Efgânî'dir.
"Tehzibü'l-Ahlâk" adıyla aylık bir gazete çıkararak Müslümanları Batı kültürüne ve İngiliz hükümetine ısındırmak için çaba gösteren İslâmcı kimdir?
"Tehzibü'l-Ahlâk" adıyla aylık bir gazete çıkararak Müslümanları Batı kültürüne ve İngiliz hükümetine ısındırmak için çaba gösteren İslâmcı Seyyid Ahmed Han'dır.
Bu mezhebe, Hz. Peygamber’in vefatından sonra halîfe-imam olarak on iki imamı kabul ettiklerinden dolayı İsnâaşeriyye (on ikiciler/on iki imamcılar); imamlara inanmayı imanın şartlarından saydıkları için İmâmiyye; hem itikat hem de ibâdet ve muâmelatta İmam Cafer Sâdık’ın görüşlerine dayandıklarından dolayı Caferiyye; on ikinci imamın gelişini beklemeleri sebebiyle Ashâbu’l-intizâr (bekleyiciler) ve on ikinci imam için çokça kullanılan kâim (hayatta olan, var olan) ünvanına nisbetle Kâimiyye de denmiştir. Muhalifleri ise mezhebi, Râfıza ya da Râfiziyye diye anmışlardır.