Erken ve Klasik Osmanlı Dönemi'nde en önemli çini üretim merkezi neresidir?
Osmanlı döneminin en önemli çini üretim merkezi İznik olmuş, XVXVII. yüzyıllar arasında evânî üretimiyle çini üretimi, teknik ve desen özellikleri bakımından birbirine paralel olarak hızlı bir gelişme göstermiştir. Çini sanatında asıl heyecan verici gelişmeler XVI. yüzyılın ikinci yarısında çok renkli (elvan) sıraltı tekniğinin geliştirilmesiyle, İznik çinilerinde yaşanmıştır. Bu tarihten itibaren renkli sır tekniğinin yerini “çok renkli sır altı” tekniği almış ve bu teknik dışındaki bütün teknikler terkedilmiştir. Türk çini sanatının zirvesine ilk defa İstanbul Süleymaniye Camii’nde (1558) görülen, hafif kabarık mercan kırmızısı renginin kullanıldığı, İznik kâşîleriyle ulaşılmıştır. XVIII. yüzyılın başlarında İznik çiniciliği, eski ihtişamını geride bırakarak tarihteki yerini almıştır. XVIII. yüzyıldan günümüze, ülkemizin çini ihtiyacını Kütahya merkezli çini atölyeleri karşılamaktadır. Doğru cevap E'dir.
Mevlevi ayinleri pek çok sembolik anlam içermektedir. Mevlevi ayinlerinde kullanılan nesnelerden hangisinin sembolik anlamı yanlış verilmiştir?
Mevlevi^ sema^ı, kısaca bir “aşk meclisi” olarak ifade edilir. Mevlevi^ a^yini, kıyamet gününü; sema^, insanın mi‘ra^cını (yükselişini), ma^nevi^ yolculuğunu simgeler. Kollarını açarak sema^ eden sema^zenin sağ eli dua edercesine göklere dönük, Allah’ın ikramını almaya hazır, devamlı olarak baktığı sol eli ise yere dönüktür. Böylece Hak’tan aldığı ma^nevi^ güzellikleri, Hak gözüyle baktığı halka ulaştırmaktadır. Sema^zenin başındaki sikke mezar taşı, tennu^re kefeni, sırtındaki hırkası da kabridir. Sema^ yapılan sema^hane ka^inatı, sema^ha^nenin sağ tarafı görünen maddi^ a^lemi, sol tarafı ise görünmeyen ma^na^ a^lemini sembolize eder. Ney insan-ı ka^mili (olgun insanı), neyin üflenmesi ise ölümden sonra su^r sesiyle dirilmeyi anlatır. Doğru cevap E'dir.
Yukarıda verilenlerden hangileri bir kitap kapağında yer alan kavramlar arasında sayılabilir?
Bir kapta, şemse ve salbekin dışında tabii deri olarak bırakılan boşluktan sonraki dört köşeyi bağlayıcı nitelikte yer alan bölümlere köşebend denilir. Şemse, salbek ve köşebend bölümlerinin kenarları önceleri düz bırakılırken, zamanla dendan denilen yuvarlak çıkıntılarla daha cazip hale getirilmiş, bunların çukur yerlerine zermürekkeple küçük tığlar çekilmiştir.
Hat sanatında sultanlara ait bütün belgelerin yazıldığı, sülüs kalemi kalınlığında (3-4 mm.) yazı çeşidine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
Tevki‘-Rika‘. Tevki‘, hat sanatında sultanlara ait bütün belgelerinyazıldığı, sülüs kalemi kalınlığında (3-4 mm.) yazı çeşidine verilen addır.Tevki‘ yazıda harflerin kaide ve biçimleri sülüs kalemine uymakla beraber,aralarında bazı farklılıklar vardır. Sülüse nisbetle tevki‘de harfler dahayuvarlaktır. Doğru cevap "d" şıkkıdır.
Günümüze ulaşabilen ilk minyatürlü el yazmaları kaçıncı yüzyıl sonlarına aittir?
İslâm dünyasında sistemli el yazması üretiminin, Abbâsî Halifesi Me’mûn’un (813-833) bazı antik kaynakları Arapça’ya çevirtmesiyle başladığı belirlenmiştir. Yunanca’dan Arapça’ya yapılan bu çeviri faaliyeti IX. yüzyılda başlamış olmasına rağmen, günümüze ulaşabilen ilk minyatürlü el yazmaları XI. yüzyıl sonlarına aittir.
Allah, peygamber ve diğer din büyüklerinden, İslâm dininin ibadet, ahlâk ve çeşitli yönleriyle tasavvufî meselelerinden söz eden, bu arada bazı düşünce, fikir ve nasihatları içeren dinî-tasavvufî şiirlerin bir kişi tarafından, herhangi bir enstrümanın eşliği olmaksızın okunmasıdır.
Tanımı hangi dini mûsiki türüne aittir?
Kasîde: Allah, peygamber ve diğer din büyüklerinden, İslâm dininin ibadet, ahlâk ve çeşitli yönleriyle tasavvufî meselelerinden söz eden, bu arada bazı düşünce, fikir ve nasihatları içeren dinî-tasavvufî şiirlerin bir kişi tarafından, herhangi bir enstrümanın eşliği olmaksızın okunmasıdır. Kasideler, usulsüz olarak ancak belirli bir makam seyri takip edilmek suretiyle irticâlen icra edilir. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi madeni eşya yapımında kullanılan aletlerden biri değildir?
Osmanlı döneminde uygulama alanıbulmuş oyma, kakma, çalma, kazıma, vidalama, altın kaplama (tombak),savatlama, zincir işi, daha çok takı ve tören eşyasında kullanılan telkâri vemine gibi geliştirilmiş birçok teknik söz konusudur. Bu tekniklerinuygulanmasında ayak çarkı, mengene, demirci makası, pense, eğe ve kalemgibi aletler kullanılır. Doğru cevap "b" şıkkıdır.
O¨nceleri çok renkli bir nakış elde edebilmek için önce ısıya dayanıklı renkler sürülüp bir kez fırınlandıktan sonra, ısıya daha az dayanıklı olan renkler sürülerek tekrar fırınlanıyordu. Bu teknik hem zahmetli hem de pahalı olup, renkler hem sır atlı hem de sır üstüne tatbik edildiğinden, bütün renkler aynı canlılıkta ve aynı ahenkte meydana gelmiyordu. Bütün renkler aynı sıcaklıkta olgunlaşmadığı için farklı renkleri bir arada toplamak da bu sebeple çok zordu. Bu sorunun aşılması aşağıdaki tekniklerin hangisiyle mümkün olmuştur?
C¸ağlar boyu gelişen çini sanatı tarihteki zirvesine çok renkli elvan sır altı tekniğiyle ulaşmıştır. O¨nceleri çok renkli bir nakış elde edebilmek için önce ısıya dayanıklı renkler sürülüp bir kez fırınlandıktan sonra, ısıya daha az dayanıklı olan renkler sürülerek tekrar fırınlanıyordu. Bu teknik hem zahmetli hem de pahalı olup, renkler hem sır atlı hem de sır üstüne tatbik edildiğinden, bütün renkler aynı canlılıkta ve aynı ahenkte meydana gelmiyordu. Bütün renkler aynı sıcaklıkta olgunlaşmadığı için farklı renkleri bir arada toplamak da bu sebeple çok zordu. Bu sorunun aşılması için birden fazla fırınlanma yoluna gidilmiştir ancak çini sanatının teknolojik son aşaması olan çok renkli sır altı tekniğinde hemen hemen bütün renkler bir fırınlamada sır altında toplanabilmiştir. Bütün renkler sır altında olduğu için, yüzeyde pürüzsüz bir parlaklık elde edilmiştir. Bu teknikte yalnızca sarı renk saf dışı bırakılmıştır. Doğru cevap c'dir.
Aşağıdakilerden hangisi renkli sır tekniğinde çini üzerine en çok kullanılan renklerden birisi değildir?
Renkli sır tekniğinde çini üzerine nakışlar, içine sır maddesi katılan boyalarla işlenir. En çok kullanılan renkler lâcivert, fîrûze, sarı, yeşil ve bazen mora çalan kiremit kırmızısıdır. Bazen de sarı rengin üstüne veya doğrudan lâcivert zemine altın uygulandığı görülmektedir. Pembe bu renkler arasında değildir. Doğru cevap A'dır.
Eski yazma kitaplarda kağıttaki yazı sahasının ayrı, etrafının ayrı renge boyandığı ebru çeşidine ne ad verilir?
Eski yazma kitaplarda kâğıttaki yazı sahasının ayrı, etrafının ayrı renge boyanmasına akkâse, böyle kâğıtlara da akkâseli kâğıt denilir. İşte bu işlem, ebruya da tatbik edilmiştir. Hatta XVII. asırda, Hindistan’ın Bijapur şehrinde, bu teknikle ebru-resimler yapıldığı bilinmektedir. Ancak, Necmeddin Okyay bunları görmediği ve işitmediği halde, hafif ebrulu kâğıdın ortasına Arap zamkı eriyiği sürüp, koyuca renklerle ikinci defa tekneye yatırdığında iki ayrı ebrulu, yani akkâseli ebru denilen kâğıt ortaya çıkmıştır; bu tarz yine Necmeddin Okyay tarafından yazılı ebruya da tatbik edilmiştir.
Kap üstlerine kalıp yardımıyla basılan bölümler şunlardır: Ortadaki yumurtamsı şekilli bölüme şemse denilir. Eski devrin kitapları sonrakiler dikdörtgen değil kare şeklindeydi. Bunlardaki şemse bölümü de sahaya uyum sağlaması için daire biçimindeydi ve bu, şekli dolayısıyla kelimenin güneş manasına gelen şemsten türediği ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Bilindiği üzere İslamiyette heykel ve resim yapmak yasaktır. İslamı kabul eden devletlerin sanatında da bu yasağın etkisini görmek mümkündür. Birçok Türk-İslam Devleti, dini yapılarda figürlü süslemelere yer vermemiştir. Ancak Orta Asya kökenli olan Türk-İslam Devletleri, şaman inancının etkisi ve Orta Asya geleneklerinin devamı olarak sivil yapılarda figürlü süslemelere yer vermişlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti'de bu devletlerden biridir. Sanatında, özellikle de çinilerinde bu etkileri görmek mümkündür. Doğru cevap E'dir.
''Minârelerde ezandan ayrı olarak Allah’a yapılan dua ve münâcâtlardır. Üç aylarda recebin ilk gecesiyle başlayarak ramazanın teravih kılınan ilk gecesine kadar yatsı namazının ardından, ramazanda ise sahurdan sonra müezzinler ve cemaatin katılımıyla minarede okunurdu.''
Yukarıda tanımı verilen musiki şekli nedir?
Temcîd: Minârelerde ezandan ayrı olarak Allah’a yapılan dua ve münâcâtlardır. Üç aylarda recebin ilk gecesiyle başlayarak ramazanın teravih kılınan ilk gecesine kadar yatsı namazının ardından, ramazanda ise sahurdan sonra müezzinler ve cemaatin katılımıyla minarede okunurdu. Camilerde temcîde çıkmak ve temcîd okuyacak topluluğu idare edebilmek müezzinliğin önemli vazifelerindendi.
Yukarıda verilen İznik çini üretim atölyesi ürünlerinin geçmişten günümüze doğru kronolojik sıralaması aşağıdakilerden hangisidir?
Osmanlılar tarafından İznik’te meydana getirilen ilk seramikler, kırmızı hamurlu ve tek renkli sırla yapılmış olup bunlara birinci dönem İznik çinileri denmektedir. Yakın zamana kadar Milet’te üretildiği düşünülerek “Milet işi” denen bazı kırmızı hamurlu çinilerin de, yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda, XIV. yüzyılın ikinci yarısından XV. yüzyılın başlarına kadar tarihlenen ikinci dönem İznik çinileri olduğu anlaşılmıştır. İznik seramiklerinin üçüncü devresinde, Selçuklu seramiğinden bazı etkiler taşıyan tek veya iki renkli motiflerle işlenmiş basitçe bir teknik kullanılarak ileri düzeydeki İznik çini sanatının parlak devresi hazırlanmıştır. Dördüncü dönem İznik çini ve seramiklerini, Milet işi adlandırmasında olduğu gibi, yine Şam’da üretildiği düşünülerek “Şam işi” adı verilen mavibeyaz çini grubu oluşturmaktadır. İznik atölyelerinin büyük bir teknik zaferi olan, hafif kabarıkça, parlak mercan kırmızısının kullanıldığı çiniler, beşinci ve en son aşamayı gösterir ki bu renk, klasik devir Osmanlı çini sanatının öne çıkan ayırıcı vasfı olmuştur. Doğru cevap B'dir.
Osmanlı padişahlarının manzum tarihlerinin yazılması ile beraber tarihî konulu bu eserlerin resimlendirilmesi de hız kazanmıştır. Bu tür eserlere ne ad verilmiştir?
Kanûnî Sultan Süleyman döneminde Osmanlı padişahlarının manzum tarihlerinin yazılması ile beraber tarihî konulu bu eserlerin resimlendirilmesi de hız kazanmıştır. Bu tür eserlere “şehnâme” adı verilmiştir. Doğru cevap E'dir.