Aşağıdakilerden hangisi Müslüman âlimlerin Hıristiyanlık ve diğer inanç sahiplerine karşı yazdığı reddiyelerden değildir?
Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında ilmî münakaşa ve mücadeleler gerçekleşti. Özellikle Allah’ın birliği ile zat ve sıfatlar, teşbih ve tecsîm hususunda ciddi tartışmalar yaşandı. Emevîler döneminde bir tabip olarak görev yapan Hristiyan ilahiyatçı Yuhanna ed-Dımeşkî, Allah’ın birliği ile Hz. İsa’nın tabiatı konularında Müslümanlarla nasıl tartışılması gerektiği hususunda metot tesbit etmeye çalıştı ve İslâm’a karşı reddiyeler yazdı. Müslüman âlimler de Hıristiyanlık ve diğer inanç sahiplerine karşı “er-Red ala’n-nasârâ”, “er-Red ale’l-mecûs”, “er-Red ale’s-sümeniyye”, “er- Red ale’d-dehriyyîn” ve “er-Red ale’t-tabîiyyîn” adlarıyla reddiyeler yazdılar.
‘’Ehl-i sünne ve’l _________________’’. Boşluğa gelmesi gereken uygun ifade aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilmiştir?
Bu terkibe bazen Ehlü’s-sünne ve’l-cemâa’ şeklinde cemâat kavramı da ilave edilir
“Kadınlardan peygamber gönderilmemiştir. Hz. Peygam- ber’in isrâ ve mi’racı bedenen değil ruhen gerçekleşmiştir.” Görüşüne sahip kelamcı hangisidir?
Bu görüş Hasan-ı Basri’ nin peygamberlik ile ilgili görüşüdür.
Aşağıdakilerden hangisi İslam akaidini savunmada naklin yanında aklî ve felsefî delillerin kullanılmasını da gerekli gören hatta nakli, aklî prensipler ışığında yorum- lama ilkesini öne alarak selefin metodundan farklı bir yol izleyen Mu‘te- zile’nin kullandığı metoddur?
İslam akaidini savunmada naklin yanında aklî ve felsefî delillerin kullanılmasını da gerekli gören hatta nakli, aklî prensipler ışığında yorum- lama ilkesini öne alarak selefin metodundan farklı bir yol izleyen Mu‘te- zile’nin kullandığı metoda kelâm adı verilmiş; bu metotla İslamî akîdelerin savunulmasını üstlenen ilme kelâm ilmi denilmiştir. Mu‘tezile, bu ilmi ilk defa sistemleştiren ekoldür.
Gazali "her beldede kelam öğrenen birilerinin olması gereklidir. bu sebeple kelam öğrenmenin hükmü .............." der.
yukarıda boşluk hangi kelime ile doldurulmalıdır
Gazali kelam ilminin her islam beldesinde birisi tarafından öğrenilmesi gerektiğini düşünerek kelam ilminin talimini farz-ı kifaye olarak görmektedir.
İrade hürriyeti konusundaki fikirleriyle Ma’bed el-Cühenî ile birlikte ilk Kaderiyye fırkasının doğuşunu hazırlayan tabiûn dönemi âlimlerinden biri kimdir?
Gaylân b. Müslim ed-Dımaşkî el-Kıbtî (ö. 120/738 civarı) irade hürriyeti konusundaki fikirleriyle Ma’bed el-Cühenî ile birlikte ilk Kaderiyye fırkasının doğuşunu hazırlayan tabiûn dönemi âlimlerinden biridir.
Aşağıdakilerden hangisi Kelam ilminin fayda ve gayelerinden değildir?
Kelâm ilmi, diğer dini ilimler için bir temel oluşturur. Diğer dini ilimler kelâm ilmine istinad eder. Kelâm ilmi, konusu olması hasebiyle Allah’ın varlığını ve birliğini, nübüvvetin hak oluşunu, ilâhî kitapların gönderildiğini ispat edip âhiretin varlığını temellendirmedikçe diğer ilimlerin bu alanlarda yorum yapmalarından bahsetmek mümkün olamaz. Bu ilimler ancak kelâm ilminin tespitlerine dayanarak yorumlarda bulunabilirler.
yukarıda sayılan tarihi olayların hangileri kelam tartışmalara sebep olmuştur?
soruda sayılan tarihi olayların tamamı kelam meselelerinin tartışılmasına sebebiyet vermiştir.
Ehl-i sünnet büyük günah meselesinde aşağıdakilerden hangisini reddederek kendisini o gruptan ayırmıştır?
Ehl-i sünnet, Râfizîleri reddetmekle imamet konusunda, Kaderîleri reddetmekle kader ve insan fiilleri konusunda, Hâricîleri reddetmekle de büyük günah meselesinde bu gruplardan kendisini ayrıştırmıştır.
Gazzali’ye göre aşağıdakilerden hangisi Külli ilimdir?
Büyük İslâm bilgini Gazzâlî’ye göre dinî ilimlerin içinde küllî olan kelâm ilmidir. Fıkıh, tefsir, hadîs gibi diğer ilimler ise cüzî ilimlerdir.
Aşağıdaki şıklardan hangisi Mâtürîdîliğin temel görüşlerinden biri değildir?
Mâtürîdîlere göre Allah’ı bilmek aklen vaciptir. Eğer Allah peygamber göndermeseydi yine de insanlar akıllarıyla Allah’ın varlığını ve birliğini, evrenin yaratıcısı olduğunu bilmeleri gerekirdi. Esasen Allah’ın varlığı basit bir tefekkürle bilinebilecek bir husustur.
Aşağıdakilerden hangisi Maturidilik mezhebinin temel görüşlerinden birisi değildir?
Ameli-ihlas ilişkisi yerine ameli-iman ilişkisi olması gerekiyordu.
“Mu‘tezile” kelimesi, sözlük anlamı itibariyle aşağıdaki şıklardan hangisi anlamına gelmez?
“Mu‘tezile” kelimesi, sözlük anlamı itibariyle “ayrılanlar”, “uzaklaşanlar”, “bir köşeye çekilenler” gibi anlamlara gelmektedir. Esasen i‘tizâl ve mu‘tezile kelimelerinin kullanılışı daha eskidir. Hz. Ali ile Hz. Aişe ve Hz. Muaviye arasındaki olaylarda hiçbir tarafa katılmayan ve çekimser bir yol takip edenlere Mu‘tezile deniliyordu. İlk devirlerdeki kelime anlamıyla “ayrı duranlar” manasındadır.
“Mu‘tezile’nin beş temel esası” dışında kalan “diğer görüşleri” düşünüldüğünde aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
Mu‘tezile’ye göre evliyanın kerameti diye bir şey yoktur. Sihrin aslı yoktur. Sihir denilen şey sadece göz boyamaktır.
Mu‘tezile geleneği içerisinde yabancı din ve kültürlerle ilişki içerisinde olan ve onlarla mücadelelerde ilk öne çıkan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Mu‘tezile geleneği içerisinde yabancı din ve kültürlerle ilişki içerisinde olan ve onlarla mücadelelerde ilk öne çıkan kişi Vâsıl b. Ata’dır. Vâsıl’ın Haricîler, S¸ia, materyalistler, tabiatçılar (natüralistler) ve Mürcie kelâmını en iyi bilen; İslam’a açıkça zıt görüşleri ve düalistleri(senevîye) en iyi susturan kişi olduğu ifade edilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi Ca‘d b. Dirhem’in kelami görüşlerinden değildir?
“Allah’a subutî ve haberî sıfatlar nisbet edilemez.” yorumu Cehm b. Safvân’a aittir.
Tevhîd esası Mu‘tezile’nin en önemli prensiplerinden biri olmuştur. Aşağıdakilerden hangisi Mu‘tezile’nin bu konudaki görüşlerinden değildir?
Mu‘tezile, Ehl-i Sünnet’in Allah’a izafe ettiği subutî sıfatları iki gruba ayırmaktadır. Birinci grup siga bakımından da sıfat olan hayy, alim, kadir gibi masdardan türetilen kelimelerdir. Mu'tezile bu sıfatları Allah’a izafe eder. İkinci grup ise hayat, ilim, kudret… gibi masdar sigasındaki kelimelerdir. Mu‘tezile, işte bu grubu Allah’a izafe etmez. Buna göre Mu‘tezile, Allah âlimdir, kâdirdir gibi hükümleri kabul etmekle birlikte Allah’ın ilmi vardır, kudreti vardır gibi hükümleri kabul etmez.