Gazali ilimleri sınıflandırırken Kelamı hangi kategoriye sokar?
Gazali Kelam ilmini tasnif ederken onu külli ilimler içinde sıralamaktadır
Hilafet Meselesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Hz. Peygamber, kendisinden sonra kimin halife olacağı hususunda bir belirlemede bulunmadığı için Müslümanlar, onun vefatından hemen sonra yaptıkları toplantıda konuyu etraflıca istişâre etmişler, konuşmuşlar ve halife adayları çıkarmışlardır. Böylece onlar, İslâm toplumunu kimin daha iyi idare edebileceğini önemle tartışmışlardır.
Bağdat ekolüne mensup bazı alimler ile Abbasilerle sorun yaşamasına neden olarak görülebilecek ve Basra ekolü ile ayrıldığı temel nokta aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?
Basra ve Bağdat ekollerini birbirinden ayıran en belirgin fark, Bağdat ekolünün Hz. Ali’ye olan yaklaşımıdır. Onlara göre Hz. Ali, diğer sahabeden üstündür. Onlar Hz. Ali’nin nesline yakın duran siyasi bir tavır belirlemişlerdir. Nitekim Basra ekolüne mensup Mu‘tezilî âlimlerin önemli bir kısmı o günlerde iktidarda bulunan Abbasîler ile sorun yaşamazken, Bağdat ekolüne mensup bazı âlimler, Hz. Ali’nin oğullarını destekledikleri için sıkıntı yaşamışlardır.
Ehl-i sünnet çerçevesinde birleşen grupların kader konusundaki ortak görüşü aşağıdaki şıkların hangisinde paylaşılmıştır?
Eş‘arî-Mâtürîdî öncesi dönemde Ehl-i sünnet şemsiyesi altında birleşen guruplar kaderin inkâr edilemeyeceği noktasında itifak içinde olmuşlardır, fakat kaderi anlama biçimleri birbirinden farklıdır, denilebilir.
Yabancı tesirlere karşı İslâm inancını savunmak amacıyla önemli işler gören ekol hangisidir?
Mu‘tezile ekolü, yabancı tesirlere karşı İslâm inancını savunmak amacıyla önemli işler gördü. Bu mezhep mensupları, bir taraftan felsefeyle ilgilenip orada İslâm akidesiyle bağdaşmayan düşünceleri cevaplandırmaya çalışırken, diğer taraftan yeni fethedilen ülkeler halkına İslâm’ı tebliğ etmek ve İslâm inancına yöneltilen eleştirileri cevaplandırmak için büyük gayretler gösterdiler.
Aşağıdakilerden hangi sahabe Müslümanların mallarını Allah’ın malı olarak kabul ettikleri ve bu malların tasarruf hakkının ve yönetimin kendilerine ilahî kader ile geçtiğini iddia etmeleri sebebiyle Emevîleri sert bir şekilde eleştirmiştir?
Sahabeden Ebû Zer el-Gıfârî (ö. 31/651-652) bunlardan önce Müslümanların mallarını Allah’ın malı olarak kabul ettikleri ve bu malların tasarruf hakkının ve yönetimin kendilerine ilahî kader ile geçtiğini iddia etmeleri sebebiyle Emevîleri sert bir şekilde eleştirmişti. Çünkü onların bu tavrı cebir ve baskı anlamına geliyordu. Ma’bed’in kader konusundaki olumsuz tavrında Ebû Zer’in bu çıkısının da etkisi vardır.
Mu’ tezile , Allah’ a ait hangi sıfatların varlığını kabul etmektedir?
Mu‘tezile, Allah’a ait masdar kalıplarıyla ifade edilen hayat, ilim, kudret, irade… gibi subutî sıfatların varlığını kabul etmemektedir. Mu‘tezile, Ehl-i Sünnet’in Allah’a izafe ettiği subutî sıfatları iki gruba ayırmaktadır. Birinci grup siga bakımından da sıfat olan hayy, alim, kadir gibi masdardan türetilen kelimelerdir. Mu'tezile bu sıfatları Allah’a izafe eder.
Aşağıdakilerden hangisi Mu‘tezile’nin beş temel esasından biri olan Emr bi’l-ma’ruf nehy ani’l-münker ilkesini açıklamaktadır?
Mu‘tezile’nin beş temel esasından biri olan bu ilkeye göre “iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak” her Müslümana farzdır. Nitekim Kur’an’da iyi ameller emredilmiş, kötü ameller yasaklanmıştır. Mu‘tezile bu düşüncesine Kur’an’dan birtakım ayetlerle delil getirmiştir. “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır”(Al-i İmran 3/104) ayeti Mu‘tezile’nin bu görüşünün temel da- yanaklarından biridir.
Hilafet meselesi ve halife seçimiyle ilgili olarak İslâm düşüncesinde ortaya çıkan temel görüşlerden biri olan “Halifelik meselesi insanların seçimine bırakılabilecek bir iş değildir. Halife nasla belirlenir.” fikri hangi grubun düşüncesidir?
S¸îa’ ya göre halifelik meselesi insanların seçimine bırakılabilecek bir iş değildir. Halife nasla belirlenir. Hz. Peygamber Hz. Ali’yi kendisinden sonra yerine halife olarak tayin etmiştir.
Ma’bed el-Cühenî ve Gaylân ed-Dımaşkî’nin kader ile ilgili görüşleri Kaderiyye mezhebinin aslını teşkil etmiştir. Bu mezhebi benimseyenlere ne denir?
Kaderin olmadığı, ezelde kulların fillerinin belirlenmediği fikrini toplumda yüksek sesle ilk ortaya atanın Ma’bed el-Cühenî’dir (80/699). Gaylân ed-Dımaşkî (ö. 120/738 civarı) de bu konuda benzer fikirleri savunmuştur. Bu konuda önemli olan husus, iki şahsın kader konusunda Müslümanlar arasında ilk defa konuşanlar olmaları, kaderi inkâr ederek insanı fillerinde hür kabul etmeleri ve insanı kudret sahibi olarak görmeleridir. Bu iki zatın kader ile ilgili görüşleri Kaderiyye mezhebinin aslını teşkil etmiş, bu görüşü benimseyenlere kaderî denilmiştir.
Aşağıdaki kelamcılardan hangisi/ hangileri kaderi inkar eden görüşlere sahiptir?I. Ma’bed el-Cühenî II. Gaylân b. Müslim III. Cehm b. Safvân
Ma’bed, Ca‘d ve Gaylân, kaderi inkâr eden görüşlere sahip olan kelamcılardır.
Hasan-ı Basrî, pek çok sahabeden ilim almakla birlikte en çok hangi âlimden istifade etmiştir?
Hasan-ı Basrî, pek çok sahabeden ilim almakla birlikte en çok Enes b. Malik’ten istifade etmiştir.
Es-Sevâdu’l-a’zam adlı risalenin sahibi kimdir?
Mâtürîdîliğin gelişip bir ekol düzeyine çıkmasında Mâtürîdî’nin öğrencilerinin ve taraftarlarının katkısı olmuştur. Bunların en önemlilerinden biri kuşkusuz es-Sevâdu’l-a’zam adlı risalenin sahibi olan Hakîm es-Semerkandî’dir (ö. 342/953).
Aşağıdakilerden hangisi Basra Mu‘tezilesinin önde gelen temsilcilerinden biridir?
Bişr b. Mu’temir (ö. 210/825), Sümâme b. Eşras (ö. 213/828), Ca’fer b. el-Mübeşşir (ö. 234/849) ve Ahmed b. Ebî Duâd (ö. 240/854) Bağdat Mu‘tezilesinin önde gelen bazı temsilcileridir.
Aşağıdaki görüşlerden hangisi Hasan-ı Basrî’ye ait değildir?
Hasan-ı Basrî, gerçek imanın kişiyi dinin buyruklarına itaat etmeye sevk ettiğini belirtmektedir. Amelsiz imanın bir değeri yoktur. Bu sebeple iman artar ve eksilir.
Aşağıdakilerden hangisi Mâtürîdîliğin temel görüşlerinden biri değildir?
Mâtürîdîliğin temel görüşleri Ulûhiyet , İnsanın Özgürlüğü, Amel- İman İlişkisi, Nübüvvet ve Büyük Günah.
İbn Hazm ise Ehl-i sünnet adı altında 5 gruba yer vermektedir. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?
İbn Hazm ise Ehl-i sünnet adı altında şu beş gruba yer verir. 1. Sahabe 2. Onların yolundan giden seçkin tabiun nesli 3. Ashâbü’l-hadîs 4. Onlara tabi olan fakihler. 5. Nesil nesil günümüze kadar onları takip eden, yollarını izle- yen yeryüzünün doğusunda ve batısında bulunan Müslümanlar. Ehlü’s-sünne ve’l-cemâa’ şeklinde cemâat kavramı da ilave edilir. Bunun anlamı bir araya getirilmiş, toplanmış şeydir. Istılahta ise ümmetin siyasi birliği, bütünlüğü, Müslümanların çoğunluğu anlamındadır.
Aşağıdakilerden hangisi Mu‘tezile kelimesinin anlamıdır?
“Mu‘tezile” kelimesi, sözlük anlamı itibariyle “ayrılanlar”, “uzaklaşanlar”, “bir köşeye çekilenler” gibi anlamlara gelmektedir. Terim olarak ise itikadî meselelerin yorumunda akla ve insan iradesine öncelik veren kelâm mezhebi olarak tanımlanabilir.