Aşağıdakilerden hangisi kelâma günümüzde yöneltilen eleştirilerden birisidir?
Kelâma yöneltilen eleştirilerden birisi, soyut bir felsefî bakış açısı düzeyinde kalarak, insan davranışlarını biçimlendirmeye yönelik pratik bir etki ortaya koyamamış olmasıdır.
“Bir inancı ispat veya savunma kaygısı yoktur” durumu aşağıdakilerden hangisi için geçerlidir?
Felsefenin ve kelâmın kendine göre farklı öncelikleri, hedefleri, zorunlulukları söz konusudur. Felsefenin bir inancı ispat veya savunma kaygısı yoktur.
Tek kişinin veya yalan üzere birleşmesi imkan dâhilinde olan bir topluluğun verdiği habere ne denir?
Tek kişinin veya yalan üzere birleşmesi imkân dâhilinde olan bir topluluğun verdiği haberdir. Bu tür habere âhâd haber adı verilir.
Hangisi ilk risalelerin ortak özelliğidir?
İlk risalelerin ortak özelliği, dönemin siyasî gelişmeleri ve ilk ihtilafların sonucunda ortaya çıkan bazı meseleleri ele almalarıdır. Ancak küçük hacimli bu eserlerin tamamı tek bir konu üzerine odaklanmıştır ve müellifinin konu hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Her ne kadar kelâmî görüşlere yer verseler de, kelâm eseri olarak nitelenecek olgunluğa ulaşmış değillerdir.
Aşağıdakilerden hangisi geleneksel kelâm kitapları ile Yeni İlm-i Kelâm dönemi eserleri karşılaştırıldığında görülen yeniliklerden biri değildir?
Geleneksel kelâm kitapları ile Yeni İlm-i Kelâm dönemi eserleri karşılaştırıldığında öncelikle ele alınan konular yönünden bir farklılığın olduğu göze çarpar. Klasik kelâm kitaplarında çok önemsenen bazı konuların yeni dönem eserlerinde ihmal edildiği, ele alınmadığı görülmektedir.
Teleskop kullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yaparak tarihe geçen kişi kimdir?
Galile (1564-1642) teleskop kullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yapan kişi olarak tarihe geçmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi Nakli bilgiden biridir?
Haber yoluyla elde elde edilen naklî bilgi kesin bilgi anlamında yakînî ve şüpheli bilgi anlamında zannî şeklinde iki gruba ayrılır.
Aşağıdakilerden hangisi varolan (mevcud) mütehayyiz olup olmamaya göre kategorilendirildiğinde dışarıda kalır?
Gazzâlî, varlığı yer kaplamasına (mütehayyiz) göre bir taksime tabi tutar. Buna göre, Varolan (mevcûd) ya yer kaplayandır (mütehayyiz) ya da yer kaplamayandır (gayr-i mütehayyız). Yer kaplayan, birleşik (mürekkep) değilse cevher-i ferd; birleşik ise cisimdir. Yer kaplamayan, varlığı için başkasına ihtiyaç duyan araz, varlığı için bir başkasına ihtiyaç duymayan Yüce Allah’tır.
Kur’an’ın güvenilir melek Cebrail (a.s.) vasıtasıyla ilahî alandan beşerî alana indirilmesine ne ad verilir?
Kur’ân, güvenilir melek Cebrail vasıtasıyla ilâhî alandan beşerî alana indirilir. Bu indirilme işlemine inzal veya nüzûl denilir. Beşerî alandaki ilk muhatabı Hz. Muhammed’dir. Hz. Muhammed peyamber olma özelliği ile görevini aksatacak veya zarar verecek her türlü maddimanevi tehlikeden korunmuştur. Buna masum olması veya ismet sıfatına sahip olması denilir. Hz. Peygamber’e inen bu Kur’ân, korunmuş özelliğine sahip Hz. Peygamber aracılığı ile insanlara ulaştırılır. Bu işleme tebliğ adı verir.
Kur’an kişinin gerçek bilgi edinebilmesinin şartlarını neler olarak belirlemiştir?
Kur’ân, kişinin sağlam duyuları, kusursuz aklı ve doğru haber ile gerçek bilgi elde edebileceğinin altını çizer. Öte yandan aklın ve duyuların verdiği bilginin sınırlı olması hasebiyle insanın sağlam ve her zaman doğru kalabilen bir bilgi kaynağına ihtiyacının olduğuna dikkat çekilir. Kur’ân’ın söz konusu ettiği bu bilgi kaynağı vahiydir. Bütün varlık ve olayları ezelî ilmi ile kuşatan Allah’tan gelen bir bilgi olması nedeniyle vahiy, insanın en doğru ve kesin bilgi kaynağıdır.
Aşağıdakilerden hangisi bilginin değeriyle ilgili görüşlerden biri değildir?
Haber yoluyla elde edilen bilginin değeri, haberi getiren kişinin güvenilir olması ile birebir irtibatlıdır. Haberi getirenin güvenilmez oluşu, aynıyla haberi etkiler ve değerini düşürür. Bundan dolayı Kur’ân’da “Size bir fasık haber getirdiğinde onu araştırın” (el-Hucûrât 49/6) emri verilmiştir. Yukarıda değinildiği gibi haberin gerçeğe uygun olması kesinliğini ifade eder. Yalan söyleyen bir kimse gerçeğe uygun haber vermiyor demektir. Dolayısıyla bu haberden hareketle bir hüküm çıkarmak veya yargıya varmak doğru değildir.
Hangisi kelamcıların amacıdır?
İlk dönem kelâmcıları, “Allah var mıdır?” sorusuyla değil, “Allah nasıl var olandır?” veya “Allah’ı diğer var olanlardan ayıran temel özellikler nelerdir?” gibi sorularla meşgul olmuşlardır. Nitekim kelâmcıların esas amacı, Allah ile âlem arasındaki temel ayrımı göstermektir. Bundan dolayı onlar, varlığın ne olduğundan çok kaç kategoriye ayrıldığı üzerinde dururlar. Bunun gereği olarak varlık/vücut kavramını kullandıklarında bile bununla var olanı/mevcudu kastederler ve var olanın ne olduğunu değil, neleri kapsadığını anlatmaya çalışırlar.
Hanefî mezhebinin kurucusu aşağıdakilerden hangisidir?
Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfedir.
Halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Kur’ân’da bilgi elde etme aracı olarak geçen kalbe, sezgi demek bile mümkündür. Çünkü sezgi, insanın içine aniden doğan bir bilgi türüdür. Bu bilginin elde edilmesinde ne aklın ne de duyuların bir rolü vardır. Yine Kur’ân’da sezgiyi çağrıştıracak bir başka kavram olarak basiret kavramı kullanılır. Basiret kavramı halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılır. Bu yönüyle Kur’ân’daki kullanımı ile örtüşür.
Muhdes kavramının doğru tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Hâdis, sonradan olma, aynı kökten türetilmiş olan muhdes ise sonradan varedilmiş anlamındadır. Bu anlamlarına ilave olarak önceden yok iken sonradan olma, yoktan var edilme anlamları yüklenerek terimleştirilmiştir. Bunun mukabilinde kullanılan muhdes ise sonradan olan, yoktan varlığa çıkarılan anlamındadır.
Aşaüğıdakilerden hangisi batıda orataya çıkan akılmlardan materyalizmi açıklamaktadır?
Materyalizm, maddeyi değişmez, aktif ve dinamik bir prensip olarak kabul eden, ruh ve düşünce gibi cevherlerin bu maddenin bir tezahürü olduğunu iddia eden ya da bunları inkar eden düşünce akımı olarak tanımlanır. Mater- yalistler, tabiatı esas aldıkları ve insanı da tabiatın bir parçası olarak gördükleri için tabiatçılar olarak da anılırlar.
Muhâsibî’ nin Mu‘tezile başta olmak üzere Râfızî, Mürciî ve Hâricîler’i eleştirdiği ve Ehl-i sünnet akidesinin savunmasını yaptığı eserlerinden biri aşağıdakilerden hangisidir?
Muhâsibî ise özellikle Fehmü’l-Kur’ân, Mâhiyyetü’lakl ve Fasl min kitâbi’l-azame gibi eserlerinde kelâmî konulara değinmiş, Mu‘tezile başta olmak üzere Râfızî, Mürciî ve Hâricîler’i eleştirerek, Ehl-i sünnet akidesinin savunmasını yapmıştır. Ahmed b. Hanbel- Kitâbü’ssünne , er-Red ale’z-zenâdıka ve’lCehmiyye. İbn Küllâb’ın, tamamını Mu‘tezile’yi red amacıyla yazdığı anlaşılan Kitâbü’s-sıfât, Kitâbü halki’l-ef’âl.
Peygamberlere melekler aracılığıyla iletilen bilgilere ne ad verilir?
Kur’ân’da geçen kalb ve fuâd kelimeleri incelendiğinde, bunların ya aklın değişik bilgi düzeylerini ifade eden kavramlar ya da aklın yanında ona destek veren farklı bilgi araçları olduğu görülür. Basiret kavramı halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılır. Peygamberlere melek aracılığı ile gelen vahiy olarak adlandırılan bilgiler de haberdir.
Aşağıdakilerden hangisi Selef ve Selef çizgisinde yer alanların eleştirdikleri konulardan birisidir?
Selef ve Selef düşüncesini benimseyenlerin eleştirilerinin temel hareket noktası nassa mutlak bağlılık ve itikadî alanda bilgi üretme ve nasları yorumlama için aklın kullanımına karşı çıkıştır.