Nûh suresi ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Sure, Buhârî'de "Sûretü innâ erselnâ" adıyla geçmektedir.
Haşr suresinde Ensar'ın kendileri muhtaç oldukları halde Muhacir kardeşlerini kendilerine tercih ettikleri için övüldüğü görülmektedir. Ensar'ın övgüye değer yüksek ahlak ve erdemine işaret eden kavram aşağıdakilerden hangisidir.
Kur’a^n’ın önemli ahla^ki^ kavramlarından olan i^sa^r, kendi ihtiyacı olduğu halde, başkasını kendisine tercih etmek demektir.
Nuh sûresinde aşağıdakilerden hangisinden bahsedilmemektedir?
Sûrede çoğrafi anlamda yer, tarihi anlamda zaman belirtilmediği gibi, şahıslarla ilgili de fizyolojik veya biyolojik bilgilere rastlanmaz. Doğru cevap D'dir.
"Üstlerinde kanatlarını açıp süzülürlerken ve yumarlarken uçankuşlara bakmazlar mı? Onları tutan, sadece Rahman’dır. Şüphesiz O,her şeyi görür" (Mülk-19) ayetiyle aşağıdakilerden hangisi doğrudan vurgulanmamıştır?
Allah, isyankâr kullarını cezalandırdığını söyledikten sonra, gücünü vekuvvetini, bu kez kuşlar üzerinden hatırlatmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’in genelüsluplarından biri, insanı çevreye, evrene, bitkilere, hayvanlara kısacası bütünmahlûkata bakarak onları gözlemleye, oradan da bu ahengi ve düzeni kuranıbulmaya teşvik etmesidir. Bu 19. ayetten başka, Nahl 16/79; Nûr 24/41ayetleri de aynı konuyu anlatmaktadır. Hayvanlar içinde kuşların özelliklezikredilmesinde, ayrı bir mana vardır. Bilindiği üzere kuşların dışındaki diğercanlılar, hareketlerini toprağa ve suya bağlı olarak sürdürürler. Kuşlarıntoprak ve su ile bağlantıları, onlara ihtiyaçları olmakla birlikte, bir yerden biryere gitmeyi, genelde uçarak gerçekleştirirler. Bu ise, Kur’ân-ı Kerîm’inindiği dönemde insanların bilimsel bilgi düzeyi göz önüne alınırsa,anlaşılması zor bir meseledir. Cenab-ı Allah onun için göklerdeki, yerdekidüzeni anlattıktan sonra, gökyüzündeki kuşların hareket düzenini dekendisinin kurduğunu, böyle bir zata boyun eğmek gerektiğini habervermektedir. Yerin çekim kuvvetine rağmen kuşlar havada ancak ilahi birdüzene ve kurala göre hareket edebilirler. O kural ve düzenin sahibine teslimolunmalıdır. Bu surede Allah kendisinden üç kez Allah, dört kez de Rahmânolarak bahsetmektedir. Bu kadar hesabın, cezalandırmanın, azabınzikredildiği bir surede, Rahmân ism-i şerifinin daha çok geçmesi, Onunmerhametine bir işaret olarak kabul edilebilir. Bu ayetten, kuşların havadakalmalarının kanatlarını açıp kapamayla gerçekleştiği sonucu da çıkarılabilir.Allah’ın her şeyi görmesi, her şeyi bilmesi demektir. Bu ayeti, 15. ayetlebirlikte düşündüğümüzde, şunu söyleyebiliriz: Allah, yeryüzünü insanlarınyaşamalarına uygun olarak yarattığı gibi, gökyüzünü, havayı da kuşlarınhareket etmelerine uygun bir tarzda halk etmiştir.
Fatiha suresi iniş sırasına göre kaçıncı sırada yer almaktadır?
Fatiha suresi Kur’an’ın ilk suresidir. İniş sırasına göre 5. Sırada yer almaktadır.
Fatiha, nuzül sıralamasında kaçıncı suredir?
Fatiha suresi kaç ayettir: Öncelikle Fatiha suresinin kaç ayet olduğukonusunda farklı anlayışlar vardır. Fatiha süresi kaç ayetten oluşur? Mushaftabirinci, nüzûl sıralamasında 5. sûredir. Yedi âyettir. Fâtiha’nın yedi âyetli birsûre olduğunda görüş birliği vardır. Bu yedi âyetin sayımı, besmelenin Fâtihasûresine dahil bir âyet olup olmadığı konusundaki görüş ayrılığı sebebiylefarklı olmuştur. Mekke ve Kûfeli kıraat âlimlerine (kurrâ) göre besmeleFâtiha’ya dahil bir âyettir, “el-hamdü” ile başlayan ise ikinci âyettir. İkincigörüşe göre de besmele müstakil bir ayet olup olmadığı tartışmalıdır veFatiha’dan bir ayet değildir. Zira Kur’an’daki besmelelerle ilgili iki anlayışvardır.
Medine'nin yerli halkı olan ve "yardım edenler" olarak anılan kişilerin özelliklerinden hangi ayette bahsedilmiştir ?
9. Muhacir müminlerden önce Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan (Ensar), bir sığınak arayışı içinde kendilerine gelen müminleri can-ı gönülden severler. Onlara verilen ganimet mallarından dolayı gönüllerinde kıskançlık ve çekememezlik gibi bir rahatsızlık duymazlar. Dahası, onlar yoksulluk içinde olsalar bile ganimet mallarının kendilerine değil öncelikle o muhacir-mümin kardeşlerine verilmesini isterler. Her kim nefsindeki cimrilik ve açgözlülükten korunmayı başarırsa, işte esenlik ve mutluluğa erişenler onlar olacaktır!
Haşr suresinin 9. ayetinden "ensar"ın özelliklerinden bahsedilmektedir.
Ayette geçen efâe fiili sözlükte "geri döndürmek, şeklini değiştirmek" anlamlarına gelir. Burada İslâm hukuk terminolojisinde fey olarak adlandırılan maddî değerler kastedilmektedir. Terim olarak fey, gayrimüslimlerden alınan haraç, cizye, ticarî mal vergisi (uşûr) ve diğer bazı gelirleri ifade eder. Nadiroğullarından alınan feyler; Allah’ın, ciddî bir çarpışmanın yaşanmadığı bu kuşatma sonucundaonlardan alıp Elçisine verdiği mal, mülk, silah, arazi, bahçe ve benzeri gelirlerdir. Doğru cevap D seçeneğidir.
Allah’ın ciddî bir çarpışmanın yaşanmadığı Benî Nadîr kabilesinin kuşatılması sonucunda Yahudi kabilesinden alıp Elçisine verdiği mal, mülk, silah, arazi, bahçe ve benzeri feyler; ganimetlerde olduğu gibi askerler arasında paylaşılmayıp, 7. ayette belirtilen gruplar arasında dağıtılmıştır. Çünkü mücahitler, bunları ele geçirmek için ne at, ne de deve sürüp düşmanla çarpışmaya girmiştir. Doğru cevap D seçeneğidir.
Hz Nuh daveti esnasında kavmine hangi dünyevi vaadde bulunmuştur?
Nûh (as) taleplerini toplumuna sunduktan sonra onlara biri dünyevî biride uhrevî iki vaadde bulunarak şöyle diyor: “Eğer siz benim bu iman, ibadet, ahlak ve itaat içerikli davetime olumlu cevap verirseniz, “Allah sizingünahlarınızı bağışlar ve belli bir süreye kadar sizi tehir eder. Çünkü Allah’ın takdir ettiği süre geldiğinde, o zaman o ecel ertelenmez”.Burada hemen şunu hatırlatmakta yarar görüyoruz: Davet boşluk kabuletmez. Taleplerin mutlaka karşılığı ortaya konulmalıdır. Muhatap bu taleplere maddi ve manevi olarak özendirilmelidir. Bunu bir anlamda dünyevîleşmiş insanların hırslarının çok daha şümullü olarak tatmin edilmesi şeklinde de anlamak mümkündür. Çünkü insanların ömürlerinin uzatılmasının vaad edilmesi, onlara dünyada elde edecekleri tüm imkânların anahtarının sunulması anlamına gelmektedir. Zira insanın dünyada yaşama fırsatı kazanması, imkân olarak her şeyi elde etme ümidinin belirmesi demektir. Çünkü insanın bütün ümitlerini söndüren ve sonu alınmaz arzularına gem vuran, hep ölüm olmuştur. Tıpta kaydedilen tüm aşamaların, gelecek için ortaya konulan tüm tıbbî projelerin öncelikli hedefi, insan ömrünü bir miktar uzatmanın yollarını aramaktan başka ne olabilir ki? İşte her insanda bulunan ebedilik arzusunun tahrik edilmesi anlamına gelen bu vaad, Nûh (as)’un dilinden onlara dünyevî bir mükâfat olarak sunulmakta ve bu mükâfat öncelikle ibadet, takva ve itaat şartlarına bağlanmaktadır.
Haşr suresi kapsamında Abdullah b. Ubeyy’in adamlarından vaat edilen yardım gelmeyince Nadîroğulları yukarıdakilerden hangisini/hangilerini yaptılar?
Abdullah b. Ubeyy’in adamlarından vaat edilen yardım gelmeyince Nadîroğulları H. 4. yılın Rabî‘ul-evvel ayında teslim oldu ve barış teklif ettiler. Medine’yi terk etmeleri, bütün taşınabilir mallarını beraberlerinde götürmeleri, ama silahlarını almamaları şartıyla barış teklifi kabul edildi. Kabile mensuplarının çoğu, yaklaşık 600 develik bir kervan ile Suriye’ye göç ettiler. Evlerini kendi elleriyle yıkıp kapı ve pencerelerine varana dek tüm mallarını da yanlarında götürdüler. Yalnızca iki aile Hayber vahasına yerleşmeyi tercih etti. Birkaç kişi de Aşağı Mezopotamya’daki Hîra’ya kadar gitti.
Aşağıdakilerden hangisi yeryüzünün yaşanabilir bir yer olduğuna dikkat çeker?
Zelul, yeryüzünün yaşanabilir bir yer olduğuna dikkat çeker.
Bu ayette kendilerinden bahsedilenler ise Medine’nin yerli halkı olan ve ‘yardım edenler’ anlamına gelen ensardır. Bunların özellikleri ayette şöyle sıralanmaktadır:
İmanı içselleştirmişlerdir. 2. İsla^m’ı daha iyi yaşayabilmek için memleketlerine gelen muhacir müminleri can-ı gönülden severler.3. Muhacirlere verilen ganimetten dolayı içlerinde bir rahatsızlık ve kıskançlık hissetmezler.
4. Kendileri ihtiyaç sahibi oldukları halde muhacir kardeşlerini kendilerine tercih edecek (i^sa^r) kadar erdemlidirler.
I. Mü'minler için dua
II. Nûh aleyhisselâmın bedduası
III. Münafıkların fitnesi
IV. Dine davet
Yukarıdakilerden hangileri Nûh suresinde geçen mevzulardandır?
Öncüllerde yer alan mevzulardan sadece münafıkların fitnesi hususu Nûh suresinin içeriğine ait değildir.
Aşağıdakilerden hangisi "iyi ve doğru olarak kabul edilen inanç, düşünce ve davranış" anlamına gelir?
Ma'ruf, iyi ve doğru olarak kabul edilen inanç, düşünce ve davranış anlamına gelir. İnsanın faydalı bulduğu, hoşlandığı, memnun olduğu şeylerdir.
Seçeneklerden hangisi Rahman kelimesinin kullanımı ile ilgili olarak yapılan yanlışlardan biridir?
Rahman kelimesi ile ilgili gerçekler: 1. Rahman kelimesi Kur'ân'da 57 defa geçmektedir.2. Allah'a özgü bir sıfat olup Allah'tan başkaları için kullanılmamıştır.3. Bu kelimenin ikili ve çoğulu yoktur. Kur'ân'da da sadece tekil olarakkullanılmıştır.4. Rahman kelimesi Allah'ın ismi-sıfatı olarak; pek merhametli, çokmerhamet sahibi, çok nimet verici ve çok müşfik şeklindeanlamlandırmak mümkün ise de Allah'ın ismi olarak bu kelimeyi tamkarşılayacak bir sözcük yoktur.5. Türkçe'deki "esirgeyen", "bağışlayan", "acıyan" kelimeleri "rahman"kelimesinin anlamını tam olarak karşılamamaktadırlar.6. "Esirgeyen" sözcüğünde "kıskanma" anlamı vardır ki "rahman"kelimesinde bu anlam yoktur.
“Gece gündüz milletimi davet ettim” ayetinde Nûh (as)’un, toplumunun içerisinde yaşadıgı ............... yıl süresince (Ankebut 29/14) ara vermeksizin, ısrarlı bir şekilde, hiçbir tembellik ve kusur göstermeden onların kurtuluşa ermeleri yolunda çaba sarfettiği açıkça vurgulanmaktadır.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
İlgili kitabın 49. sayfasında verilen bilgilere göre doğru cevap D seçeneğidir.
Hem mushaf hem de nüzul sırasına göre 71. sure hangisidir?
Bahsedilen sure Nuh suresidir.
Gayrimüslimlerden alınan haraç, cizye, ticari^ mal vergisi (uşu^r) ve diğer bazı gelirleri ifade eden fıkıh terimi aşağıdakilerden hangisidir?
Terim olarak fey, gayrimüslimlerden alınan haraç, cizye, ticari^ mal vergisi (uşu^r) ve diğer bazı gelirleri ifade eder. Ganimet de da^hil olmak üzere gayrimüslimlerden alınan her türlü malın bu kapsamda olduğunu dü-şünenler bulunmakla beraber yaygın görüşe göre ganimet, feyin kapsamıdışındadır.
'Dîn' kelimesi Arapça'da ceza, hesap, hüküm, siyaset, tâat, gelenek, hal, kahır, son; bütün bunlarla ilgili ve hepsine temel ve ölçü olan 'millet' ve 'şeriat' anlamlarına gelir. Bunun doğrudan doğruya 'kıyamet' manası yoktur. Dolaylı olarak kıyamete işaret edilmektedir. Doğru cevap D seçeneğidir.