Hangisi çevrenin bozulması ile ilgili olarak kur'an'da geçen en kapsamlı kelimedir?
B şıkkı, insanın hizmetinde olması ile ilgilidir. C, d ve e şıkları yaratılmışlıkla ilgilidir. Cevap A şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi fitne kavramının Kur’an’daki kullanımları arasında yer almaz?
Fitne kavramının Kur’an’daki kullanımları şu şekildedir: imtihan, deneme, sınama, baskı, zulüm, işkence, sapma, saptırma ve ayartma, fesat, kargaşa, karışıklık çıkarma, bela ve musibet, azap, delilik.
“ Allâh katında sizin en şerefliniz, .............. en ileri olanınızdır.” (Hucurât 49/13) bu ayet bağlamında Allah katında en değerli insan kimdir sorusuna uygun olarak boşluğu doğru şekilde doldurmayı sağlayan şık hangisidir?
Allâh’ın bütün insanları bir erkekle bir kadından yarattığı; birbirleriyle üstünlük ve soyluluk yarışına girişmek, çatışmak ve savaşmak için değil, tanışıp bilişmek için onları halklara ve kabilelere ayırdığı beyan edildikten sonra, “ Allâh katında sizin en şerefliniz, takvâda en ileri olanınızdır.” (Hucurât 49/13) buyurulmuştur. İnsanlığın eşitliği ve evrensel barışçılık ilkelerini vurgulayan bu ibarelerin peşinden, en yüksek değer ölçütü olarak takvânın zikredilmesi, bu erdemin, bahse konu ilkelere saygı anlamını içerdiğine de işaret eder.
"Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Hem sizi, ............. diye, topluluklar ve kabileler haline getirdik. Hucurat 13."
ayette insanların kavimlere ve kabilelere ayrılmasının hikmeti boş bırakılmıştır. söz konusu boşluk aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır?
Ayette geçen kabileler ve topluluklar halinde farklı farklı yaratılmanın hikmeti tanışmaktır.
Fitnenin kök ve türevleri, Arapça'da mecazen hangi anlamda kullanılmıştır?
F-t-n kök ve türevleri, mecazen insanı sınama ve özellikle de zor şeylerle deneme anlamında kullanılmıştır.
I. Cehalet
II. Başkalarına uymak
III. Geleneklere körü körüne bağlanmak
IV. Arzularının esiri olmak
Yukarıda verilenlerden hangileri Kur’an-ı Kerim'de belirtilen insanı inançsızlığa sürükleyen hususlar olarak söylenebilir?
Kur’an-ı Kerim'de belirtilen insanı inançsızlığa sürükleyen hususlar olarak cehalet, başkalarına uymak, geleneklere körü körüne bağlanmak, arzularının esiri olmak sayılabilir.
Sâlih, kendisi doğru olan, kendini düzelten, eğiten demektir
Muslih ise, kendisi doğru olmakla birlikte, başkasını da ıslâh eden/düzelten, onların yararına olacak şeyleri yapan ve yapmalarını sağlayan demektir
Fesâd Faydalanılan bir şeyin bozulmasına denir
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri doğru tanımlanmıştır?
Sâlih, kendisi doğru olan, kendini düzelten, eğiten demektir
Muslih ise, kendisi doğru olmakla birlikte, başkasını da ıslâh eden/düzelten, onların yararına olacak şeyleri yapan ve yapmalarını sağlayan demektir
Fesâd Faydalanılan bir şeyin bozulmasına denir
I. Öldürmek, azap ve işkence etmek
II. Bir şeyin kalbe çok hoş ve sevimli gelmesi, hoşa gitmesi, çok beğenilmesi
III. Bir şeyi sınamak, denemek, test etmek
IV. Bir şeyi ateşin içerisine atmak, ateşte eritmek
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri fitne kelimesinin Arap dilinde geldiği anlamlardandır?
Bütün seçenekler fitne kelimesinin Arap dilinde geldiği anlamlardandır.
“Ha-Be-Be” kökünde bulunan “bağlılık” anlamı, Kur’ân’da bir kaç başlık altında toplanabilir. Allah'ı sevmenin ölçüsünün Resulullah'ı (a.s.m) sevmek olduğunu ifade eden Âl-i İmrân suresindeki ayet bu başlıklardan hangisinin altında zikredilebilir.
Bahse konu âyetlerin siyâkı, herhangi bir irtidat eylemine karşı Allâh ve O’nun Peygamberi’nin davasına bağlılıklarını ve sarsılmazsadakatlerini göstermeye ve isbat etmeye çağırılan mü’minlerin içinde bulunduğu cihadı içermektedir. Bu yüzden “sevgi/hubb” kelimesi burada “bir kimsenin davasına bağlı olması” anlamındadır.
Salih amel ile ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır?
Kur’an’da salih amellerin tamamını bir ferdin yerine getiremeyeceği gayet açık bir biçimde vurgulanmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi, Kur’ân'da hubb ve türevlerinin geçtiği âyet sayısıdır?
“Sevgi” kavramının Kur’ân’daki adı “Hubb”tur. “ حب /Ha-Be-Be” kökünün türevleri Kur’ân’da 95 âyette geçmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de salih amel tekil olarak iman kelimesi ile 13 ayette zikredilmektedir. Münker kelimesinin kökü Kur’an-ı Kerim'de n-k-r 37 ayette geçmektedir. Fitne kelimesinin aslı olan f-t-n kök ve türevleri Kur’ân’da 58 âyette yer alır. Rahim kelimesi Kur'ân'da 114 defa geçer. Maruf kelimesinin kökü Kur’an-ı Kerim'de a-r-f 71 ayette geçmektedir.
Netice olarak 'imtihan' anlamını ifade eden fitne daha çok Mekkî âyetlerde yer alırken, 'baskı, zulüm, işkence'; 'sapma, saptırma, ayartma' anlamındaki fitne daha çok Medenî âyetlerde geçmektedir. 'Belâ ve musîbet' 'fesat, kargaşa, karışıklık çıkarma' anlamını ifade eden fitnenin geçtiği âyetlerin tamamı Medenî, "azap" ve "delilik" anlamındaki fitnenin geçtiği âyetlerin tamamı ise Mekkîdir. Doğru cevap E'dir
İnsanların fitneye düşmelerine ve dolayısıyla günaha girmelerine sebep olduğu için altın ve gümüşe verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Fitnenin (fitne kabul edilen bir şeyin) içine düşmek, birini fitnenin içine düşürmek, delalete düşmek. Bu manada insanların fitneye düşmelerine ve dolayısıyla (günaha girmelerine) sebep olduğu için altın ve gümüşe fettanan denişmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de 103. Sure olarak yer alan, iman ve Salih amel kelimelerinin birlikte yer aldığı ilk sure aşağıdakilerden hangisidir?
Kur’an-ı Kerim’de 103. Sure olarak yer alan Asr suresi içerisinde iman ve salih amelin geçtiği ilk suredir.
Fitne ve türevlerinin yer aldığı âyetlerden ilk nâzil olanı aşağıdaki surelerden hangisinde geçmektedir?
Fitne ile ilgili âyetlerin nüzul sürecindeki gelişim seyrine baktığımızda; fitne ve türevlerinin yer aldığı âyetlerden ilk nâzil olanının, Mekke’de tebliğin daha yeni başladığı dönemlere rastladığını görürüz. Bu da, Kalem sûresinde geçen “Hanginizde delilik/sapıklık (el-meftûn) olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler” meâlindeki âyettir (Kalem 68/5-6).
Doğru cevap B'dir.
Kendisi doğru olmakla birlikte, başkasınıda ısla^h eden/düzelten, onların yararına olacak şeyleri yapan ve yapmalarını sağlayan kişiye Kur'an'ın verdiği isim hangisidir?
kendisi doğru olmakla birlikte, başkasınıda ısla^h eden/düzelten, onların yararına olacak şeyleri yapan ve yapmalarını sağlayan kişiye Kur'an Muslih demiştir.
Aşağıdakilerden hangisi meşhur müfessir Abdullah Draz'ın Takva tanımıdır?
“Takvâ”yı, “sevgi” ile “korku” gibi iki duygunun arasında tam merkeze yerleştiren Abdullah Draz, Allâh’ın kanunlarına tam anlamıyla “en derin bir saygı”nın diğer adının “takvâ” olduğunu söylemektedir. Draz’a göre “takvâ”, duygusal alan üzerinde iradeyi harekete geçiren güç olarak ortaya çıkmış ödev fikridir. Dolayısıyla takvâ, sevgi ve korku’nun birleşmesinden doğan bir hürmet duygusu olup, onların çift yönlü rolünü oynamakta, aynı zamanda hem hareket ettiricilik, hem de frenleyicilik görevini yapmaktadır. Özellikle bu frenleyicilik vasfından da “hayâ” kavramı doğmuştur. Hz. Peygamber de ahlâkın rûhunu “hayâ” duygusu ile tanımlamıştır
Aşağıdakilerden hangisi göklerdeki ve yerdeki her şeyin insanların hizmetine sunulduğunu ifade eder?
Teshir, göklerdeki ve yerdeki her şeyin insanların hizmetine sunulduğunu ifade eder.
“Sevgi” kavramının Kur’ân’daki adı “Hubb”tur. Kur’ân’da türevleriyle birlikte doksan beş âyette geçer. Doğru cevap A'dır.
Kur'an özelinde baktığımızda Muslihin görevleri arasında aşağıdakilerden hangisini saymak mümkün değildir?
Kur'an özeline baktığımızda Hayvan ırkının ıslahı gibi Muslihe atfedeceğimiz bir görev yoktur. Hayvan ırkının ıslahı hayvan yetiştiricilerinin görevidir.