Aşağıdakilerden hangisi, Kur’ân bütünlüğünü içinde fitne kavramının şeytandan kaynaklandığı zamanki anlamıdır?
Birini ayartmak, azdırmak, saptırmak anlamından hareketle şeytana “fitneye düşüren” anlamında el-fâtin ve el-fettân (çoğulu füttân) denilmiştir. Eûzü mine’l-fettân “şeytandan Allah’a sığınırım” cümlesinde geçen el-fettân bu anlamda kullanılmıştır. Bilindiği üzere Şeytân, ayartmak ve aldatmak suretiyle insanları hem maddî ve hem de manevî açıdan fitneye düşürür. Çeşitli türevleriyle birlikte Kur’ân'da çokça tekrarlanan fitne kavramının en bariz özelliği ise kullanıldığı bağlama göre anlam kazanmasıdır. Fitne şeytandan kaynaklandığı zaman, şeytanın insana iğvâ vermesi, ayartması ve baştan çıkarması gibi onun çeşitli hilelerini ifade eder. Fitne ve türevleri bu varlığa nispet edildiğinde olumlu bir anlam ifade etmez.
Düşünme, Yönelme, Ulaşma, Arınma, Kur’ân bütünlüğünü içinde fitne kavramının şeytandan kaynaklandığı zamanki anlamı değildir.
I. Bir dâvâya bağlı olmak
II. Bir şeyden hoşlanmak
III. Tercih edilen, beğenilen, benimsenen bir şeye bağlılık
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Kur’ân siyâkı/bağlamında “Hubb” kelimesi anlamları arasında yer almaktadır?
Her üç seçenek de Kur’ân siyâkı/bağlamında “Hubb” kelimesinin anlamlarındandır.
Kıst ; Adl/adalet
Takva; Güçlü birinin himayesine girip korunmak
Aşağıdakilerden hangisi “Hubb” kelimesinin Kur’ân’da geçen anlamlarından birisidir?
“Tohum” ya da “tane” kelimesi Arapça’da ve Kur’ân’da Ha-Be-Be” kökü ile ifade edilmektedir. “Ha-Be-Be” kökü, 12 âyette habbe (tane, tohum)” anlamında kullanılmıştır. Bu kökün esas anlamının “bağlanmak, bağlılık” mânâsına geldiği göz önüne alınırsa, tohum da çimlenme aşamasından sonra, toprağa kökleriyle bağlanmakta, topraktan aldığı mineralleri bu kökler vasıtasıyla bitkinin gövdesine, dallarına, yapraklarına, çiçeklerine ve neticede meyveye ulaştırmaktadır. Netice itibariyle, “hubb” kelimesi, bir şeye bağlılığı ve o bağlanılan şeyde sebatı, devamlılığı, kalıcılığı ifade eden bir kelimedir. Tıpkı, bitkilerin devamlılığını sağlayan tohum/habbe gibi, oluşun özü, varlığın ve hayatın varış noktasıdır.
Fitne ile aynı kökten gelen ve Türkçe’de kullanılan meftûn daha çok, birine büyülenmiş gibi gönül veren, âşık, vurgun, tutkun, müptela anlamında kullanılmaktadır. Allâh’ın sevmediği fiillerden özellikle “bozgunculuk yapmak”, “gösteriş yapmak”, “israf etmek”, “büyüklük taslamak”, “kötü söz söylemek” “ihanet etmek” gibi fiiller, evrensel ahlâk ilkeleri açısından da tasvip edilmeyen ve sevilmeyen davranış biçimleridir. Yüce Yaratıcının sayısız maddî ve manevî nimetlerinden ötürü kalbi, dili ve ibadetleriyle şükreden ancak kendi iyiliği için şükretmiş olur. Buna karşın kim de verilen bunca nimetin kadri kıymetini bilmeyip nankörlük ederse, yalnızca kendisine zarar vermiş olur. Çünkü Allah hiçbir şeye ve kimseye muhtaç değildir. Dolayısıyla, onun şükür ve ibadetine de ihtiyacı yoktur. Asıl buna muhtaç olan insanın kendisidir.
Aşağıdakilerden hangisi Hucurât Surenin fasıla harfleridir?
Medine’de inmiştir, 18 ayettir. Mushaftaki sıraya göre 49., iniş sırasına göre ise 106. suredir. Surenin fasıla harfleri, nûn ve mim (? , ? )dir. Sure, adını 4. ayette geçmekte olan ve odalar anlamına gelen “el-Hucurât” kelimesinden almaktadır. Surenin ana konusunu, temel ahlaki değerler ve davranışlar oluşturmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Dameğani'nin Kamusu'l-Kur'an adlı eserinde fitnenin türevleriye birlikte Kur'an'da kullanıldığını belirttiği anlamlarından biri değildir?
Dameğani (478/1085) Kamusu'l-Kur'an adlı eserinde fitnenin türevleriye birlikte Kur'an'da şu on bir farklı anlamı içerdiğini belirtmiştir: Şirk;küfür;azap;imtihan;ateşle yakma; öldürme; doğru yoldan alıkoyma; sapıklık; mazeret; fitne; delilik. Gaflet anlamı Firuzabadi'nin Besair adlı ederinde geçmektedir.
"Allah'a inanmanın gereği olarak, O'nun Kitabı'nda indirdiklerini davranışlarında yansıtarak, samimi ve güzel bir neiyetle, O'nun rızasını gözeterek ferdin hem kendine ve hem de topluma hatta tüm insanlığa faydalı olacak eylemlerde bulumasıdır." şeklindeki tanım aşağıdaki kavramların hangisine aittir?
Salih Amel: Allah'a inanmanın gereği olarak, O'nun Kitabı'nda indirdiklerini davranışlarında yansıtarak, samimi ve güzel bir neiyetle, O'nun rızasını gözeterek ferdin hem kendine ve hem de topluma hatta tüm insanlığa faydalı olacak eylemlerde bulumasıdır.
Hucurat süresinde geçmekte olan ''Ey iman edenler! Allah’ın ve resulünün önüne geçmeyin'' ayetinde müslümanlara verilmek istenen asıl mesaj aşağıdaki şıkların hangisinde yer almaktadır?
Allah’ın ve rasülünün önüne geçmeyin” emri, mecazdır. Allah, zamandan ve meka^ndan münezzehtir, dolayısıyla bu ifade, “Allah’ın emirlerini çiğnemeyin, onları dikkate alın, onları uygulama konusunda gevşek davranmayın!” demektir.
Aşağıdaki seçeneklerde verilen sonuçlardan hangisinin imanın zayıfladığı toplumlarda ortaya çıkması muhtemel bir durumun olduğu söylenebilir?
İmanın zayıfladığı toplumlarda itaat ve disiplin çok azalır ve zayıflar. İnsanlar arasındaki sevgi ve ilgi bağları kopar, toplumda belirsizlik belirtileri ortaya çıkmaya başlar.
Aşağıdakilerden hangisi fitne kelimesinin dilimizdeki kullanımlarından biridir?
Fitnenin dilimizde ön plana çıkan anlamı; kargaşa ve karışıklıktır. ‘İmtihan, deneme, belâ, musîbet, sıkıntı, küfür, dinsizlik, azgınlık, sapıklık, canilik, ceza, delilik, güzel söz’ gibi Türkçe sözlüklerde yer alan diğer anlamları, konuşma dilinde pek kullanılmamaktadır. Bu durum söz konusu kelimenin Türk dilinde bir anlam daralmasına uğradığını göstermektedir.
I-Cehalet
II-Arzularının esiri olmak
III-Gelenek ve göreneklere körü körüne bağlanma
IV-Başkalarına uymak
V-İyilik yapmak
İnsanı inançsızlığa sürükleyen hususlar hangileridir?
Cehalet, Arzularının esiri olmak, Gelenek ve göreneklere körü körüne bağlanma, Başkalarına uymak İnsanı inançsızlığa sürükleyen hususlardır.
Aşağıdakilerden hangisi Kur'ân'da "doğru yolu bulamamak, sapmak" anlamında fitne kavramını karşılamaktadır?
Dalâlet kelimesi sözlükte, gizlemek, kaybolmak, zayi olmak, batıl ve hükümsüz olmak, sapmak, doğru yolu bulamamak, unutmak ve kaybetmek anlamlarına gelmektedir. Dalâlet kelimesi, hidayet sözcüğünün karşıtı olup, dini literatürde de; doğru yoldan kasten veya unutarak, bilerek veya bilmeyerek sapmak demektir. Dalâlet, gafletle başlar, şaşkınlıkla devam eder ve yoklukla biter. Aslında hissedilen maddi yoldan sapmayı ifade etse de sonradan maneviyatta ve akılla bilinen şeylerde meşhur ve dindeki sapkınlığın da ifadesi olmuştur.
Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Kur'ân'daki ayetlerde insanın fıtrî olarak sevdiği şeyler arasında geçmemektedir?
“?-?-?/Ha-Be-Be” kökünün “Uhibbu, Yuhibbu, Tuhibbu, Habbebe, Ahbebe” gibi diğer fiil türevlerinin geçtiği âyetlerde, insanın fıtrî olarak dünyayı, dünyanın güzelliklerini, hayrı (Bakara, 2/216; Sa’d, 38/32; Kıyame, 75/20; İnsan, 76/27); sahip olduğu şeyleri sevdiği (Bakara, 2/177; Âl-i İmrân, 3/92, 152; Tevbe, 9/23,24; Fecr, 89/20) ve bunlara bağlandığı zikredilmektedir. İnsanın kadınlara, oğullara, zenginliğe (Âl-i İmrân, 3/14; Yûsuf, 12/30), yiyeceğe (İnsan, 76/8) bağlılılığını da vurgulayan âyetlerin yanısıra insanın övülmeyi (Âl-i İmrân, 3/188) sevdiğini belirten âyetler de mevcuttur.
Doğru cevap E'dir.
Yukarıda verilen ifadelerden hangisi veya hangileri doğrudur?
“Sevgi” ile “korku”nun bir arada telakkî edilmesi, iki farklı kavramın bir arada düşünülmesi demek değildir. Sevgi, nasıl Allâh’a inanıp, O’nu tanımanın, marifetin bir sonucu ise, korku da bu bilginin tabiî bir sonucudur. Mü’minler için ne bu dünyada ne de âhirette korku vardır. Onlar Allâh’a derin bir saygı duydukları için, bu saygı, ta’zîm ve hürmetten dolayı, kalplerinde bir ürperti (iclâl) ve korku (heybet) duyarlar. Sevgi nasıl birleştirici bir rol üstlenen duygu ise, nefret de bunun tam aksine ayırıcı, uzaklaştırıcı bir duygu, bir ruh halidir. Bir başka deyişle sevgi reaksiyonunun zıddı nefrettir. Kin ve nefret gibi duygular, olumsuz, yapıcı olmayan sevgilerdir. Çünkü bundaki sevgi duygusu ile nefret edilen şeyin iyiliği değil, kötülüğü istenir ve o şeyin/kimsenin kötü duruma düşmesinden haz duyulur.
Fatiha suresi kaç ayettir?
Fatihanın 7 ayetli bir sure olduğunda fikir birliği vardır. Cevap E şıkkıdır.
Nuh suresi kaç ayettir?
Nuh suresi Nahl suresinden sonra, İbrahim suresinden önce Mekke’de inmiştir. 28 ayettir. Doğru cevap E seçeneğidir.
13. ayetin nüzul sebepleri:
a) Bu ayet, Sâbit b. Kays ve onun kendisine yer açmayan kişi hakkında söylediği söz üzerine indi.
b) Mekke fethedildiği gün, Allah Rasülü (s.a.v.) Hz. Bilal’e emretti, o da Kâbe’nin üzerine çıkıp ezan okudu. O, bununla müşrikleri hor ve hakir kılmak istedi. Bilal ezan okuyunca, Attâb b. Üseyd, “Bugünden önce Üseyd’in canını alan Allah’a hamdolsun!” dedi. Hâris b. Hişâm da, “Muhammed, müezzin olarak bu karakargadan başkasını bulamadı mı?” diye söylendi. Süheyl b. Amr, “Allah bir şeyi beğenmezse, onu değiştirir” dedi. Ebû Süfyân ise, “Ben bir şey demiyorum, eğer bir şey söylersem, gökyüzü aleyhime şahitlik eder, yeryüzü de benden haber verir.” dedi. Bunun üzerine ayet indi.
En'am 125. ayet ve Bakara 74. ayete göre inanmayan bir insanın kalbinde aşağıdaki hususiyetlerden hangisi bulunmaz?
Kasvet İtminan Haşyetİtminan ve Haşyet duyguları inanmayan değil aksine inanan birinin kalbinde bulunan duygulardır.
I. Bol rızık ve mağfiret
II. Kötülüklerin iyiliklerle değiştirilmesi
III. Karanlıklardan aydınlığa çıkmaları
IV. Sevginin oluşması
V. Dinamizm kazanmaları
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri inanıp salih amel işleyenlere vadedilenler arasındadır?
İnanıp salih amel işleyenlere vadedilenler; Güzel bir gelecek ve mutluluk, güzel bir hayat, bol rızık ve mağfiret, tevbelerin kabul görmesi, kötülüklerinin iyiliklerle değiştirilmesi, karanlıklardan aydınlığa çıkmaları, sevginin oluşması, insanların en hayırlıları olmak, dinamizm kazanmaları, cenneti kazandırması, yüksek dereceler elde ettirmesi, korku ve hüzünden emin kılması, çalışmalarını zayi etmemesi, iyi insanlar arasına dahil etmesi, ilahi rahmete kavuşturması.
Hucurat suresinde insanın dikkat etmediği takdirde amellerinin boşa gitmesiyle uyarıldığı ahlaki davranış aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru şekilde verilmiştir?
"Ey iman edenler! Allah’ın ve rasülünün önüne geçmeyin, Allah’a karşı gelmekten sakının. S¸üphesiz Allah, işitir, bilir. 2. Ey iman edenler! Seslerinizi, peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın, birbirinizle bağırır tarzda konuştuğunuz gibi ona sözü bağırırcasına söylemeyin, haberiniz olmadan amelleriniz yok oluverir. Hucurat 1."
bu ayette geçtiği üzere Resulullah'a saygızılık amellerin farkında olmadan silinip gitmesine sebebiyet verir.