Dalâlet kelimesi sözlükte, gizlemek, kaybolmak, zayi olmak, batıl ve hükümsüz olmak, sapmak, doğru yolu bulamamak, unutmak ve kaybetmek anlamlarına gelmektedir. Doğru cevap A'dır.
"9. Eğer müminlerden iki grup savaşırlarsa, hemen aralarını bulun, barıştırın. S¸ayet birisi diğerine karşı azgınlık ediyorsa, Allah’ın emrine, kanununa dönünceye kadar azgınlık edenle savaşın. Eğer dönerse, adaletle aralarını düzeltin, adaletli olun. Kesinlikle Allah, adaletle davrananları sever."
9. ayet-i keri^mede iki müslüman grubun çatışmasından, kavga etmesinden söz edilmektedir. Teorik olarak aynı Allah’a iman eden kimselerin birbirleriyle çatışması, kavga etmesi anlaşılmaz gelebilir. Ancak onlar da insandır, duyguları ve zaafları vardır. Kendilerini kontrol edemezlerse, istenmeyen davranışlarda bulunabilirler. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Kur'an'da Allâh’a ve Rasûl’üne inanan bir mü’min’in sevdiği şeyler arasında sıralanır.
Allâh’a ve Rasûl’üne inanan bir mü’min’in sevdiği şeyler: Mü’min, Allâh’ı (Âl-i İmrân, 3/31; Mâide, 5/54; Bakara, 2/165), Allâh’ın affını (bağışlamasını) (Nûr, 24/22), zaferini (fethini) (Âl-i İmrân, 3/152; Saff, 61/13), temizlenmeyi (Tevbe, 9/108), arkadaşlarını (Kasas, 28/56), göçmenleri (muhacirleri) (Haşr, 59/9) sevdiği zikredilmektedir.
Seçeneklerde verilenlerden hangisi Nuh Suresinde geçen putların isimlerinden biridir?
Dediler ki: " Sakın ilahlarınızı bırakmayın; hele Vedd'en, Süva'dan, Yeğus'tan,Ye‘uk'tan ve Nesr'den asla vazgeçmeyin!" ayetinden anlaşılacağı üzere doğru cevap E seçeneğidir.
“Takvâ” kelimesinin de siyâkına göre anlamları farklı farklıdır. Kur’ân-ı Kerîm’in siyâkında “Takvâ”kelimesi, dört farklı anlamda geçmektedir. aşağıdakilerden hangisi bu anlamlardan değildir?
Kur'an'da Takva kelimesi taltif ve takdir anlamına gelecek şekilde kullanılmamıştır
I. VelâyetII. RızaIII. Ahlâk
Yukarıdakilerden hangisinin ya da hangilerinin Kur’ân’da sevgi kavramıyla ilişkisi vardır?
Üç kelimenin de Kur’ân’da sevgi kavramıyla ilişkisi vardır.
Hucurât Surenin 7. ayetinde anlatılmak istenen nedir?
7. ayetle dikkatler yine Peygamber’e (s.a.v.) çekilmektedir. Müslümanların, peygamber aralarındayken yanlış yapmaktan uzak durmaları istenmektedir. Buradaki yanlışlık, yalan söylemektir. “Allah rasülünün aranızda olduğunu bilin” ifadesinden kasıt, bilin de ona göre davranın, dikkatli olun demektir. Çünkü yanlış yaptıklarında, yalan söylediklerinde, Allah ona doğrusunu haber verir. Rasülüllah’ı kandırmak mümkün değildir. Ona söylenen yalanın ömrü, çok kısadır. Ayeti, bağlamının dışına taşırarak Kur’ân bütünlüğü içinde düşünürsek, Allah’ın Elçisi sizin aranızdayken karar verme konusunda onun önüne geçmeyin, siz onun dediklerini uygulayın, anlamı da çıkabilir.
Aşağıda zıt anlamları verilen eşleştirmenin hangisi Kur'an'a göre yanlış yapılmıştır?
Sala^hın zıddı olarak fesa^d ve tala^h kelimeleri gösterilmektedir. Fakat fesa^d anlamına gelen tala^h kelimesi, her ne kadar sözlükte sala^hın zıddı olarak gösteriliyorsa da, Kur'an-ı Kerim'de sala^hın zıddı olarak geçmemektedir.
I. Bir takım fiillerle kendini göstermeyen sevgi ve bağlılığa itibar edilmemektedir.
II. Hz Peygamber'e kayıtsız şartsız itaat Allah'a sevgi ve bağlılığı ispatlar.
III. Sözden eyleme dökülmeyen duyguların hiçbir kıymeti yoktur.
"Bir Davaya bağlı olmak anlamındaki Hubb" ile ilgili yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
Doğru cevap E'dir.
Aşağıda verilen seçeneklerin hangisinde ‘Hakiki takvanın’ ne olduğu aşağıdaki şıklardan hangisinde kesin bir dille belirtilmiştir?
Birincisi, sonunda a^hirette zararlı olandan sakınıp korunmak demektir. Bunun eksiği ve fazlayı kabul eden geniş bir sahası vardır. En aşağısı cehennemde ebedi^ kalmaya neden olacak şirkten uzak kalmaktır. En yükseği de bütün duyularıyla Alla^h’a yönelme ve O’nun korumasına girmektir. Haki^ki^ takva^ budur.
Aşağıdakilerden hangisi Nuh Nuh Suresi'nde geçmeyen fakat diğer bir ayette geçen ifadedir?
Yalancılıkla suçlama Nuh Suresi'nde yer almaz. Yunus Suresi'nde geçen bir ifadedir. (10:73)
Bir dilin çekirdek ve özü kelimelerdir. Eğer kelimelerin doğru anlamları tesbit edilemezse cümleler anlaşılamaz. Dolayısıyla okunan bir metinde doğru anlaşılmamış olur. Bu açıdan, insan zihnindeki fikirlere giydirilen elbiseler gibi olan kelimelerin anlamını belirleyen unsur veya unsurlar nelerdir?
Dilin ait olduğu kültür İlgili kelimenin semantiği Konuşanın kelimeyi kullanırken taşıdığı niyet Kelimenin, muhatabın zihnindeki arka planıinsan zihnindeki fikirlere giydirilen elbiseler gibi olan kelimelerin anlamını belirleyen unsurlar şunlardır: 1. Dilin ait olduğu kültür; 2. İlgili kelimenin semantiği; 3. Konuşanın kelimeyi kullanırken taşıdığı niyet; 4. Kelimenin, muhatabın zihnindeki arka planı.
Aşağıdakilerden hangisi Hucurât suresi’nin 11. ayetindeki sebebi nüzullerinden biridir?
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bir toplumun ‘ümmet’ olabilmesi için kesinlikle taşıması gereken özelliklerden birine değinilmemiştir?
“Ümmet”in pek çok özelliklere sahip olduğu Kur’an’da anlatılmaktadır. Mesela bu ümmetin aktif iyilik içerisinde olması istenir. Orada iyilik bilinir, yaşanır, yaşatılır. Amaç sadece "mutlu olmak" değil, aynı zamanda, "mutlu kılmak" tır. U¨mmetin birbirlerine karşı sabrı ve gerçekleri tavsiye edip (Asr 103/1-3) bu duyarlılık içerisinde hareket etmeleri gerektiği vurgulanır. Onların birbirlerine karşı samimi bir şekilde uyarıcı görevlerinin olduğunu (Tevbe 9/72) ve hayır işlerinde birbirlerini (Bakara 2/148) kıskandıracak bir biçimde ama birbirlerini rakip görmeden sadece “Rabblerinin bağışlamasını ve içinden ırmakların aktığı sonsuza dek kalacakları cennetleri kazanmak” (Ali İmran 3/133) için yarışırlar.
Haşr Suresi 24. ayette geçen 'Ha^lık' sıfatının anlamı hangisidir?
O Allah ki, her şeyin mutlak yaratıcısıdır: Ha^lık’tır, yoktan var eden ve var ettiğinin ilk örneklerini yaratandır: Ba^ri’dir ve her varlığa en uygun şekil ve özellikleri verendir: Musavvir’dir.
Yukarıda sayılan davranışlardan hangisi Hucurat süresinde kınanmamıştır?
Hucurat suresinde sadece Faiz ile ilgili bir kınama yoktur.
“Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur’ân'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki,bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilikolanlar, sırf fitne ve onu (kendi arzularına göre) tev’il etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki onun te’vilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak akl-ı selim sahipleri düşünüp anlar” meâlindeki Âl-i İmrân sûresi 7. âyetinde geçen fitne kelimesinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
“Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur’ân'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki,bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilikolanlar, sırf şüphe uyandırarak saptırmak (fitne) ve onu (kendi arzularınagöre) tev’il etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbukionun te’vilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Onainandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak akl-ıselim sahipleri düşünüp anlar” meâlindeki Âl-i İmrân sûresi 7. âyetindegeçen fitne kelimesi hakikati karmaşık gösterip insanları şüpheye düşürmekve şaşırtmak suretiyle doğru yoldan uzaklaştırmak ve saptırmak anlamınıifade etmektedir.
23. De ki: “Sizi yaratan, size (dinleyecek) kulak, (görecek) gözler, (duyacak) gönüller veren ancak O’dur. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” 24. De ki: “Yeryüzünde sizi zürriyet halinde yaratıp yayan ancak O’dur. Sonunda hepiniz toplanıp O’nun (huzuruna) getirileceksiniz.” 25. Bir de, “Sözünüzde doğruysanız, bu (bahsettiğiniz) vaat, nezaman (gerçekleşecek)?” diyorlar. 26. De ki: “O bilgi, ancak Allah’ın katındadır. Ben sadece açık açık anlatan, uyarıp korkutan (bir peygamber)im.” 27. Derken vakit gelip de onu yakından gördüklerinde, o inkâr edenlerin yüzleri kötüleşiverdi. “(İşte) bu, sizin kendisini isteyip durduğunuz şeydir” denilir. Doğru yanıt B'dir.
Fatiha suresinde en önemli ifadelerden birisi de “dosdoğru yol” dur ve bu ifade iki kelimeden oluşmaktadır. Birisi cadde, yol, özel olarak cennete giden yol, işlek yol anlamlarına gelen sırat diğeri de bizim dosdoğru diye tercüme ettiğimiz istikamet kelimesinin edilgen şekli olan müstakim'dir. İstikametin ayakta durmak, dosdoğru olmak, devam etmek, mutedil olmak ve yerinde sabit kalmak gibi anlamları vardır. Bu anlamların her birisini sırat kelimesi ile birlikte düşündüğümüzde dosdoğru olmak anlamı daha uygun gibi gözükmektedir. Sırat yol anlamına geldiğine göre şöyle demek mümkündür: Dosdoğru yol, mutedil yol, işlek yol, devam eden yol, sabit ve değişmeyen yol. Doğru cevap C seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi fitne kelimesinin dilimizdeki kullanımları arasında yer almaz?
Fitne ile ilgili dilimizde kullanılan bazı tâbirler ve anlamları şöyledir: Fitne fücur: çok fitneci, çok karıştırıcı, fesat çıkarıcı, insanlar arasına fitne sokmayı i ş edinen kimse; fitne sokmak: ara bozmak, insanları birbirine düşürmek, karışıklık çıkarmak; fitneci: fitne çıkaran, ara bozan, karışıklığa sebep olan, karıştırıcı, ara bozucu, fesat; fitne-kâr: fitneci, fesat çıkarmak âdetinde bulunan; fitneyi uyandırmak: karışıklık meydana getirebilecek bir konuyu deşeleyerek kargaşaya, fesada sebep olmak; fitnelemek: arkasından konuşmak, çekiştirmek, kavga ve kargaşa çıkarmak için çekiştirmek, entrika çevirmek; fitnelik: karıştırma, ara bozma, çekiştirme; ara bozuculuk, fesatlık.