Aşağıdakilerden hangisi Hucurat suresinin ana konusudur?
Surenin ana konusunu, temel ahlaki değerler ve davranışlar oluşturmaktadır.
Fitne kelimesi Kur’ân’da en çok hangi anlamda kullanılmıştır?
Yaygın anlamıyla imtihan, kabiliyeti ölçmek için yapılan yoklama ve kişinin manevi direnme gücünü ortaya koyan zor durumu ifade etmek için kullanılır. Fitne kelimesi Kur’ân’da en çok bu anlamda kullanılmıştır.
Hangi bağlamdageçerse geçsin ve semantik geçmişi ne olursa olsun, muayyen ve sabit bir anlam ifade edecek şekilde kullanılan kelimelere “terim” denmektedir
Semantik Analiz, kelimelere, üzerinde ittifak edilen mânâlar vererek, cümlenin mânâsının doğruluğunu ifade etme merhalesidir
Çeşitli kelime lerin ilişkilerinden doğan ve birbirinden bağımsız olmayan bölgelere “semantik alanlar” denir
Surede çocuğun emzirilmesiyle ilgili verilen süre ne kadardır?
14. ayette Allah şöyle buyurdu: Biz insanoğluna, ana-babasına iyi davranmasını emrettik. Çünkü anası onu nice zahmetlere katlanarak karnında taşır ve çocuğun ana sütüne bağımlılığı da iki yıl sürer. Şu hâlde, ey insanoğlu, hem bana hem de ana-babana minnettarlığını göstermelisin. Unutma ki yarın bir gün hesap vermek üzere benim huzuruma geleceksiniz.
“Kendilerine bir musîbet geldiğinde: Biz Allah’a aidiz ve biz tekrar O’na döneceğiz, derler” meâlindeki Bakara sûresinin 156. âyetinde yer alan musîbet kelimesinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Kur’ân’da sıkça tekrar eden musîbet kelimesinin, fitnenin belâ ve musîbet anlamıyla örtüştüğünün en güzel örneği, “Kendilerine bir musîbet geldiğinde: Biz Allah’a aidiz ve biz tekrar O’na döneceğiz, derler” meâlindeki Bakara sûresinin 156. âyetidir. Bu âyette yer alan musîbet, başa gelen ve insanı sıkıntıya düşüren her kötü durumu ifade etmektedir.
“Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur’ân'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, sırf şüphe uyandırarak saptırmak (fitne) ve onu (kendi arzularına göre) tev’il etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki onun te’vilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak akl-ı selim sahipleri düşünüp anlar" ayetinde fitnenin hangi anlamına işaret edilmektedir?
Bu ayette fitnenin sapma anlamına işaret edilmektedir.
“Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim."
“Yine de ben onları açıkça çağırmaya devam ettim. Onlara açık da söyledim, yerine göre gizli de söyledim. Dedim ki: Rabbinizden bağışlanmayı dileyin; O, çok bağışlayıcıdır."
Nuh suresinden alınan ayetlerle ilgili olarak Nuh(as)'ın hangi peygamberlik özelliği hakkında çıkarım yapılabilir?
Verilen ayetlere baktığımızda Nuh Peygamberin gizli ya da açık;gece veya gündüz sürekli olarak ve vazgeçmeden kavmini doğru yola çağırdığını görmekteyiz. Bu da ancak onun kararlılığını gösterebilir. Doğru cevap E seçeneğidir.
"Çünkü o Rablerine gıyaben saygı besleyenler yok mu, muhakkak ki bağışlanma ve büyük ödül onlar içindir" (Mülk-12) ayetinde aşağıdakilerden hangisi vurgulanmamıştır?
Cenab-ı Allah, kendisini tanıttıktan sonra inkârcıları ve onlara hazırlanan cezayı haber vermektedir. Ardından kendisini Rab olarak kabul edenlerin en baskın özelliklerini zikrederek bunları neyin beklediğini söylemektedir. Bu ayetin ifadesine göre Müslümanların en önemli özelliği, gayba iman etmektir. Bu durum Kur’ân-ı Kerîm’de çeşitli yerlerde zikredilmektedir. Müttaki Müslümanların niteliklerinin anlatıldığı Bakara 2/3. ayette ilk zikredilen özellik, gayba imandır. Çünkü diğer bütün iman konuları ve ibadetler ona bağlıdır. Bu ayette geçen haşyet kelimesi, imanın daha üst bir hali, eyleme ve ruha dönüşmüş halidir. Saygı beslemek, saygı duymak, bir varlığı üstün ve değerli kabul ettikten sonra gerçekleşebilir. Enbiyâ 21/49; Fâtır 35/18; Yâsîn 36/11; Kâf 50/33. ayetlerde de, müminlerin bu özelliklerinden söz edilmektedir.
Yüce Allah bu kulları için iki şey hazırlamıştır: Bağışlanma ve büyük bir ödül. Bunların sıralanmasında da bir incelik vardır. Bağışlanma vardır, çünkü insanlar Allah’a karşı olan sorumluluklarında ne kadar dikkatli ve gayretli davranırlarsa davransınlar, mutlaka eksik ve noksan bir şey kalacaktır. Allah, kullarının davranışlarına bir bütün olarak bakmakta, onların iyi niyetlerini aramakta, ona göre değerlendirmede bulunmaktadır. Bu ifade aynı zamanda, ne kadar ibadet ederseniz edin, size ihsan edilen nimetlerin hakkını ödeyemezsiniz, anlamını da ihtiva etmektedir. Ödül değil de, “büyük bir ödül” denmesi, bunun sıradan bir şey olmadığını çağrıştırmaktadır. Bunun ne olduğu konusunda bize Beyyine (98/8) suresinin son ayeti yardımcı olmaktadır. O ayette müminlere ebedi olarak adn cennetlerinde kalacakları haber verilmekte, ardından Allah’ın onlardan, onların da Allah’tan razı olduğu bildirilmekte, son olarak bunun, “Rabbine saygı duyan” kimse için olduğu belirtilmektedir. Buna göre büyük ödül,Allah’ın bu kullardan razı olmasıdır.
"İnsanın doğasında bulunan, bireylerin sevdikleri objelere göre pozitif ya da negatif yönlerde değişebilen bir duygudur" Bu tanım aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır?
Tanım sevgi kavramına aittir.
Ehl-i Sünnet mezhepleri Allah'ın eli kavramını nasıl tevil etmişlerdir?
İslâm bilginleri, özellikle kelamcılar arasında tartışılan önemli konular arasında, Allah Teâlâ’nın cisim olup olmadığı meselesi yer almaktadır. Bu hususta ele alınan mevzulardan biri de, “Allah’ın eli” kavramıdır. Ehl-i Sünnet mezhepleri bu ifadeyi tevil edip buna, “Allah’ın gücü” anlamını vermişlerdir. Doğru yanıt B'dir.
Hubb” kelimesi, Kur’ân’da “sevgi” kavramının anahtar kelimesidir. Kur’ân’ın “sevgi” mesajları genellikle “hubb” kelimesiyle ifade edilmiştir. Kur’ân’da sevgi anlamı taşıyan diğer kelimeler, “hubb” kelimesine göre daha az geçmekte sevgiyi ifade etmek üzere “hubb” kelimesi ve türevleri diğerlerine göre daha fazla tercih edilmektedir. Doğru cevap A'dır.
Haşr Kur'an'da kullanıldığı hâliyle ne anlama gelmektedir?
Ahirete ilişkin olarak kullanıldığında ‘toplanma’ anlamına gelen haşr, bu surede olguya uygun olarak ‘kalkışma, ayaklanma, savaş için toplanma’ anlamlarına gelmektedir. Doğru cevap A'dır.
"4. (Peygamberin hanımlarının) odalarının (önlerinden ve) arkalarından seni çağıranlar var ya, bunların çoğu, aklı ermeyen (dolayısıyla görgü kurallarını bilmeyen) kimselerdir."
4. ayette başka bir davranışa dikkat çekilmektedir. İnsanlar birbirleriyle yüz yüze konuştukları gibi birbirlerine uzak oldukları zaman seslerini yükselterek de konuşurlar. Duruma bağlı olarak bazen de seslerini yükseltmek zorunda kalabilirler. Bunu yaparlarken seslerinin duyulmadığını değil, konuşmak istedikleri kişinin uygun olmayabileceğini de düşünmelidirler. Israrcı olmamak, dolayısıyla çevreye zarar vermemek lazımdır. Allah insanlara akıl vermiştir, nerede, nasıl davranacaklarını bilmeli, ona göre davranmalıdırlar. Akıllı olmak, edepli olmayı gerektirir.
Doğru cevap C'dir.
Verâ’, kelime olarak, günahtan ısrarla kaçmak ve çekinmek anlamına gelir
Vera’nın terim mânâsı, helalliği şüphe götüren her türlü yiyecek, eşya, para, söz ve davranışlardan ısrarla sakınmak ve kaçınmak demektir
Vera; Allah’ın sınırlarına yaklaşmayın emridir
Yukarıdaki tanımlamalardan hangisi/hangileri “vera” ile ilgili değildir?
Verâ’, kelime olarak, günahtan ısrarla kaçmak ve çekinmek anlamına gelir
Vera’nın terim mânâsı, helalliği şüphe götüren her türlü yiyecek, eşya, para, söz ve davranışlardan ısrarla sakınmak ve kaçınmak demektir
Hangisi Kur’an-ı Kerim'in insanı inançsızlığa sürükleyen hususlar olarak gösterdiği hususlardan değildir?
Kur’an-ı Kerim dikkatlice okunursa insanı inançsızlığa sürükleyen hususlar olarak şunlar dikkatimizi çeker:
Cehalet Bile Bile Kötülük Yapmak Gelenek ve göreneklere körü körüne bağlanma Başkalarına uymak Arzularının esiri olmakFatiha insanlara Kur’an’ın pek çok ayet ve surelerinde ifade edildiği gibi üç temel şeyi vurgulamaktadır: Allah’a inanmak, ahirete inanmak ve dosdoğru olup bunun gereğini yerine getirmek üzere gayret göstermektir. Doğru cevap B seçeneğidir.
I. İmtihan anlamını ifade eden fitne daha çok Mekki ayetlerde yer alır.
II. Baskı, zulüm, işkence; sapma, saptırma, ayartma anlamındaki fitne daha çok Medeni ayetlerde geçmektedir.
III. Bela ve musibet, fesa, kargaşa, karışıklık çıkartma anlamını ifade eden fitnenin geçtiği ayetlerin tamamı Mekkidir.
IV. Azap ve delilik anlamındaki fitnenin geçtiği ayetlerin tamamı Medenidir.
Fitne kelimesinin anlamlarıyla ilgili yukarıdaki bilgilerden hangisi ya da hangileri doğrudur.
İmtihan anlamını ifade eden fitne daha çok Mekki ayetlerde yer alırken, 'baskı, zulüm, işkence'; 'sapma, saptırma, ayartma' anlamındaki fitne daha çok Medeni ayetlerde geçmektedir. 'Bela ve musibet', 'fesat, kargaşa, karışıklık çıkartma' anlamını ifade eden fitnenin geçtiği ayetlerin tamamı Medeni, "azap" ve "delilik" anlamındaki fitnenin geçtiği ayetlerin tamamı ise Mekkidir.
Aşağıdakilerden hangisi fitne kavramının Kur’an’daki kullanımları arasında yer alır?
Fitne Kur'an'da 11 farklı anlam ile kullanılmıştır. yukarıdaki şıklarda bu kullanımlardan sadece ayartma anlamı bu 11 kullanımdan birisidir.