Rivâyet tefsîr yönteminde dikkate alınanların sıralaması nasıldır? I) Kur’an-ı Kerim II) Sahabe III) Peygamber IV) Tebei Tabiin V) Tabiin
Rivâyet tefsîr yönteminde, Kur’ân başta olmak üzere, Hz. Peygamber, sahabe, tâbiîn ve tebei tâbiîn tefsîrleri dikkate alınmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Osman’ın Kur’an’ı çoğaltacak heyet için belirlediği talimatlardandır?
Hz. Osman, Kur’ân’ı çoğaltacak olan heyete, şu prensiplere göre çalışmaları talimatı verdi: 1. Çoğaltmada, Ebû Bekr döneminde toplanan Mushaf esas alınacaktır.2. Çoğaltılacak nüshalara, Hz. Peygamber’in son arzada okumuş olduğu bir harf alınacak, geriye kalan altı harf alınmayacaktır. 3. Bu nüshalara tilâveti neshedilmiş âyetler yazılmayacaktır. 4. Heyetteki üyeler arasında lehçe bakımından herhangi bir ihtilaf çıkarsa, Kureyş lehçesi tercih edilecektir. 5. Birkaç Kur’ân nüshası istinsah edilerek çeşitli beldelere gönderilecektir. Bu beldelere gönderilen Kur’ân nüshalarına uyan diğer nüshalar aynen kalacak, uymayanlar bunlara göre tashîh edilecek, tashîhi mümkün olmayanların ise ya imhâsı ya da mürekkeplerinin silinmesi sağlanacaktır. 6.Sûreler bu gün elimizdeki Kur’ân’larda olduğu şekilde tertîb edilecektir. 7. Çeşitli maksatlarla kaydedilen birtakım özel not ve kayıtlar bu Mushaflara yazılmayacaktır.
Aşağıdakilerden hangisi dua etmek, yalvarmak ve bağışlanma dilemek anlamına gelirken, İslâmiyet’ten sonra Allah tarafından farz kılınan, belli vakitlerde yapılması istenen ve bir merasimden ibaret olan namaz ibâdetine isim olmuştur?
İslâmiyet’ten sonra Allah tarafından farz kılınan, belli vakitlerde yapılması istenen ve bir merasimden ibaret olan namaz ibâdetine ‘’Salat’’ isim olmuştur?
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Kur’ân’ın tamamını tefsîr ettiğini ileri süren ilk İslâm âlimi kimdir?
Bazı İslâm âlimleri Peygamberimizin Kur’ân’ın tamamını tefsîr ettiğini ileri sürmektedir. Kaynakların belirttiğine göre söz konusu iddiayı da ilk olarak E seçeneğinde adı geçen İbn Teymiyye dile getirmiş, daha sonra da bazı âlimler onunla bu kanaati paylaşmışlardır.
Mekke Tefsîr Mektebi kim tarafından kurulmuştur?
İlk tefsîr mektebi Mekke’de kurulmuştu. Kurucusu, Müslümanların tefsîrde enbüyük otorite kabul ettiği Abdullah b. Abbas’tı. Dini doğru anlaması ve Kur’ân’ınderin anlamına nüfûz edebilmesi için Hz. Peygamber’in duâsına mazhar olan İbnAbbas, Kur’ân konusundaki bilgisi sebebiyle Hz. Ömer tarafından da saygı görmüştü. Kur’ân tefsîrinin duayeni olan bu sahâbînin kurmuş olduğu tefsîr ekolü/mektebi hakkında İbn Teymiyye, “Tâbiîler içerisinde tefsîrde en önde gelenler İbnAbbas’ın öğrencileridir” diyerek Mekke ekolünde/mektebinde yetişen öğrencilerintefsîrdeki üstünlüğünü ortaya koymuştur. Bu ekolün yetiştirdiği en seçkin öğrenciler, Mücâhid b. Cebr, İkrime, Sa’îd b. Cübeyr, Tâvus b. Keysân ve Atâ b. Ebî Rabâh’tır. Doğru yanıt A'dır.
“Kur’ân, Hz. Muhammed’e vahiyle indirilmiş , tevatürle nakledilmiş , Mushaflarda yazılmış, tilâvetiyle ibadet edilen, bir suresinin –dahi olsa- meydana getirilmesi için meydan okuyan, Fâtiha suresiyle başlayıp Nâs suresiyle sona eren, Allah’ın kelâmıdır”.
Yukarıda verilen Kur’an tanımının unsurları hakkında aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
Şaz olan kıraat şekilleri ve diğer nakillerin dışında bırakılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Vahiy esnasında Hz. Peygamber’de hangi haller meydana gelmemiştir?
Vahiy esnasında Hz. Peygamber’de haller meydana Resûlullah’ın Hira’ya çekilmesi. durumu olmamıştır.
Kur'an'a bugünkü harekelemeyi koyan kişi kimdir?
Halil b. Ahmed Kur’ân’a, bugünkü harekeleri koymuştur
Aşağıdakierden hangisi Tefsir ile Te'vil arasındaki farklardan birisi değildir?
Tefsîr, Hz. Peygamber ve sahâbeden geldiği için kesinlik arzeder; ancak te’vîlherhangi bir karîneden/delilden dolayı lafzın muhtemel manalarından birisini tercih etmek anlamı taşıdığı için katiyet (kesinlik) ifade etmez. Tefsîr, ekseriya âyetlerin lafızlarında, te’vîl ise manalarında görülür. Tefsîrde hakikate delâlet ettiği için ekseriyetle tek bir anlam, te’vîlde ise yoruma müsait olması hasebiyle birden çok anlam söz konusudur. Tefsîr hakikat yoluyla lafızların zâhirî manalarını, te’vîl ise onların içsel anlamlarını ortaya çıkarmaktadır.Te’vîl ekseriya semâvî kitaplarda kullanılır, tefsîr ise bu kitaplarda kullanıldığı gibi bunların dışındaki kitaplarda da kullanılmaktadır
“Câmiu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân” adlı rivâyet tefsîri kime aittir?
“Câmiu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân” adlı rivâyet tefsîri, A seçeneğinde adı geçen İbn Cerîr et-Taberî’ye aitir. İbn Ebî Hâtim, Tefsîru’l-Kur’âni’l- Azîm adlı rivâyet tefsîrinin sahibidir. Ebû’l-Leys es-Semerkandi’nin de Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm adlı eseri vardır. Ebû İshâk es- Sa’lebî, el-Keşf ve’l-Beyân an Te’vîli’l-Kur’ân adlı rivâyet tefsîrinin sahibidir. Ebû Muhammed el-Hüseyin el-Begavî, Meâlimu’t-Tenzîl adlı rivâyet tefsîrinin sahibidir.
Farklı zaman ve zeminlerde inme durumlarını anlatan terim açıklamalarından hangisi doğrudur?
El-Ardî: Hz. Peygamber yeryüzünde iken nâzil olan vahiylerdir. Es-Sayfî: Yaz mevsiminde nâzil olan vahiylerdir. Eş-Şitâî: Kış mevsiminde nâzil olan vahiylerdir. El-Firâşî: Hz. Peygamber yatağında iken nâzil olan vahiylerdir. En-Nehârî: Gündüz nâzil olan vahiylerdir.
Aşağıdakilerden hangisi önde gelen Sahabi müfessirlerden biri değildir?
Tefsirde temayüz etmiş sahibiler arasında Hz. Ebû Bekir, Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Mes’ûd, Ubey b. Ka’b ve Ebû Musâ el-Eş’arî’nin isimleri zikredilmektedir. Ancak Kur’ân nasslarının yorumunu içeren rivayetlerin sayısı ile tefsir ilmine yaptıkları katkı bakımından söz konusu sahibiler farklı konumlara sahiptirler. Sözgelimi tefsirde rivayetlerinin fazlalığı esas alınarak bir sıralama yapılacak olursa, o takdirde Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mes’ûd, Ubeyy b. Ka’b ve Hz. Ali’nin isimlerini ön sıralarda zikretmek gerekir. Meşhur müfessir sahabiler arasında Abu Zer yoktur. Doğru cevap E’dir.
Meşhur dirayet tefsirlerinden biri olan el-Keşşâf an Hakâiki’t-Tenzîl adlı eser aşağıdaki müfessirlerin hangisine aittir?
Meşhur dirâyet tefsîrlerinden bazıları şunlardır: Zemahşerî, el-Keşşâf an Hakâiki’t-Tenzîl; Râzî, Mefâtîhu’l-Gayb; Kâdî Beydâvî, Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl; Nesefî, Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vîl; Ebû Hayyân, elBahru’l-Muhît; Hatîb Şirbînî, es-Sirâcu’l-Münîr; Ebussuûd, İrşâdu’l-Akli’s-Selîm; Âlûsî, Rûhu’l-Meâni fî Tefsîri’l-Kur’âni’l-Azîm; Reşid Rızâ, Tefsîru’l-Menâr; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili. Doğru cevap A’dır.
Aşağıdakilerden hangisi rivayet tefsiri ile ilgili olarak doğru bir ifadedir?
Rivâyet tefsîri yönteminde müfessirin kendisinden daha çok, hâricî bir kaynağa dayanması söz konusu olmaktadır. Kur’ân’ın Kur’ân, Arap dili ve cahiliye şiiri ile tefsîr edilmesi, hâricî kaynak olmaları açısından rivâyet tefsîri kapsamına dâhil edilmiştir. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangileri Mekkî ayet ve surelerde geniş olarak ele alınan konulardandır?I. Ahiret günüII. Allah’ın birliğiIII. İbadet ve muamelat
Mekkî âyet ve sûrelerde, Allah’ın birliği, kudreti ve lütufkârlığı ile âhiret günü ve dirilme gibi uhrevî konular geniş olarak işlenmiştir. Medenî olan âyet ve sûrelerde, Mekkî sûrelerin ihtiva ettiği başlıca konuların yanı sıra, ibâdât ve muâmelât konuları ağırlık kazanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’ı tefsir etmeyi zorunlu kılan hususlardan birisine verilmiştir?
Kur'an'ın bütün âyetleri muhkem yani tefsîre ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve anlaşılabilir nitelikte değildir. Bir kısmı böyle olmakla beraber bir kısmı da tefsîre ihtiyaç duyacak âyetlerden oluşmaktadır. İşte bu özelliği sebebiyle söz konusu kitabın tefsîr edilmesi elbette ki zarurîdir.
Resûlullah hakkında vahiy esnasında Hz. Peygamber’de görülen hallerin oryantalistlerin maksatlı iftiralarını çürüten delillerden olmadığı söylenebilir?
Oryantalistlerin bu tür maksatlı iftiralarını çürüten deliller düşünüldüğünde sarah hastalığı ile kıyaslama yapılmış ve saralı şiddetle titrer, Vahiy esnasında Resûlullah’ta görülen haller arasında titreme hali yoktur.
Aşağıdakilerden hangisinin kaynaklarda Hz.Muhamed’in zamanında ferdi olarak Kur’ân’ın tamamını topladığı rivayet edilmektedir?
Bazı kişiler bu işi ferdî olarak yapmışlardı. İlgili kaynaklarda Resûlullah’ın zamanında şu kişilerin Kur’ân’ın tamamını topladıkları rivâyet edilmektedir: Ali b. Ebî Tâlib, Sa’d b. Ubeyd b. en- Nu’mân b. Amr b. Zeyd, Ebû’d-Derdâ’ Uveymir b. Zeyd, Mu’âz b. Cebel,Ebû Zeyd b. Sâbit, Zeyd b. Sâbit, Übey b. Ka’b, Ubeyd b. Mu’âviye..
Tefsirde temayüz etmiş sahâbiler arasında aşağıdakilerden hangisinin adı anılmaz?
Tefsîrde temayüz etmiş sahâbiler arasında Hz. Ebû Bekir, Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Mes’ûd, Ubey b. Ka’b ve Ebû Musâ elEş’arî’nin isimleri zikredilmektedir.
Kur’ân âyetlerini Arap dili ve edebiyatı açısından tahlile tâbi tutup kastedilen manayı tespit etmek olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Tefsîr kavram olarak da kısaca, “Kur’ân âyetlerini Arap dili ve edebiyatı açısından tahlile tâbi tutup kastedilen manayı tespit etmek” diye tanımlanabilir.