Kur’ân’da bazı sûrelerin başında bazen bir, bazen de bir kaç harfin birleşmesinden meydana gelen rumuzlar bulunmaktadır. Bu harflere kesik harfler manasına gelen hangi ad verilmektedir?
Kuran’ın bazı surelerinde kesik kesik verilen ayetler vardır. Bunlara Huruf-u mukattaa denilmektedir.
Hz. Osman döneminde Mushaf çoğaltılırken bu günkü yazım kurallarından farklı bir yazı stili kullanılmıştır. Hangisinin yer almadığı söylenebilir?
Bir kelime iki kırâat şekliyle okunabiliyorsa, o kelime iki kırâata göre de okunacak şekilde yazılmıştır. Yani kıraat okuma şeklidir.
“Ey iman edenler! Ne oldu size ki; “Allah yolunda toptan savaşa çıkın!” denildiğinde yere çakılıp kaldınız? Yoksa ahiretten geçip dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatından alına- cak haz, ahiret hayatından alınacak hazza nispetle çok çok az değil midir?” Ayetinde verilmek istenen kıssa aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bulunmaktadır?
Kur’ân’da dünya ve ahiret ikilisi, birbirlerinin alternatifi olarak kullanılmaz. Sadece, eğer insanların dünyaya dört elle sarılmaları gündeme gelmişse, işte o zaman bir tercih olarak ahiret öne çıkartılır.
Kur'an ile olgu arasında teşkil-teşekkül ilişkisi kuran Modernist İslam düşünürü aşağıdakilerden hangisidir?
Kur’ân hem tarihsel şartların oluşturduğu bir kültürel üründür, hem de kendisio dönemde yeni bir kültür üretmiştir. Ebu Zeyd’in Kur’ân’ı anlama konusundagündeme getirdiği en önemli iddialardan birisi Kur’ân ile olgu arasındaki bu ilişkiye dair açıklamalarıdır. Buna göre, bazen Kur’ân olguyu belirlediği gibi bazen de olgu Kur’ân’ı belirler. Dolayısıyla Kur’ân ile olgu arasında bir teşkil-teşekkül ilişkisi söz konusudur.
Tefsîr kaynaklarında, “Câmiu’l-Beyân” aşağıdaki ulemdan hangisininin eseridir?
Tefsîr kaynaklarında, “Câmiu’l-Beyân” aşağıdaki ulemdan Taberî’nin eseridir.
Kur’ân’da ismi açıkça zikredilmeyip kapalı ifadelerle (ism-i mevsul, zamir vb.) zikredildiğinden kapalı kalan lafız ve ibarelere ne denir?
Kur’ân’da ismi açıkça zikredilmeyip kapalı ifadelerle (ism-i mevsul, zamir vb.) zikredildiğinden kapalı kalan lafız ve ibareleri mübhem ve Kur’ân’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılamayan lafızları da mücmel kavramlarıyla karşılamaktadır.
İlgi ve eğilimleri ne olursa olsun müfessirler ortaya koydukları tefsîrlerde temelde iki tür yönteme dayanmışlardır. Bunlar rivâyet ve dirâyet tefsîr yöntemleridir. Rivâyet tefsîr yöntemi bağımlı ve nakilci bir niteliği öne çıkarırken; dirâyet tefsîr yöntemi öznel, ictihadî ve serbest bir yaklaşımı çağrıştırmaktadır. Doğru cevap C'dir.
I. İnsan zihnini sürekli işletmekII. İyi davranışların yapılmasını sağlamakIII. Kur’ân’ın daha kolay anlaşılmasına yardımcı olmakIV. Helal, haram, hudûd, ferâiz gibi imân edilip amel edilen hususları açıklamak
Kur’ân’da müteşâbih âyetlerin bulunma sebebi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Kur’ân’da müteşâbih âyetlerin bulunmasında insanlığın ilerlemesi, medeniyetlerin kurulması açısından önemli faydalar bulunmaktadır. Bir taraftan arayış içinde olmak, diğer taraftan hangi noktaya ulaşırsa ulaşsın son noktaya ulaşamadığını bilmek, insanın halifelik görevinde başarılı olmasında, yönettiği dünyayı mamur ve huzurlu hale getirmesinde kilit rol oynamaktadır. Ayrıca bu sayede zihinler sürekli işlemeye devam etmekte, işledikçe de Yüce Allah karşısında ne kadar aciz olduklarını itiraf ederek her seferinde çözümü “iman ettik, hepsi Rabbimizin katından” demekte bulacaktır. Bu durumda insanlar çalışmaları sonucunda ulaştıkları son noktayı, hakikatte varılabilecek son noktaolarak görmeyecek ve bunu diğer insanlara mutlak doğru olarak dayatamayacaklardır.
Kendinden sonraki tüm meal çalışmalarını etkileyen ve ‘Türkçe Kur’an’ ifadesine kati derecede karşı olan müfessirin kim olduğu aşağıdaki şıkların hangisinde yer almaktadır?
Tefsi^rinin mukaddimesinde verdiği bilgilerde Hamdi Yazır, bazı kendini bil- mezlerin, “Kur’a^n’ın Türkçesi” demekle iktifa etmeyerek “Türkçe Kur’a^n” dediğini; bunun çok büyük bir hata olduğunu dile getirir. Ona göre tercüme dahi iddialı bir sözdür; Kur’a^n, asla bir başka dile tam olarak çevrilemez. Bu sebeple Elmalılı kendi çalışmasını, bir tefsi^r ve mea^l olarak harfiyyen değerlendirmiştir. Bu mea^lde sıklıkla dönemin tedavüldeki yeni kelimeleri kullanıldığı gibi, öteden beri kullanılmakta olan ve aslı itibarıyla Arapça veya Farsça olan kelimelere de yer verilmiştir. Türkçe’de yapılan en özgün mea^l çalışmalarının başında gelen bu eseri kaleme alan Yazır, kendinden sonraki bütün mea^l çalışmalarını etkilemiştir.
Tefsîr geleneğine ve pozitivizme karşı olan, amacı taklit ve geri kalmışlık bataklığına düşen ümmeti islah edip onun yeniden yükselişini sağlamak ve toplumda meydana gelen problemlere çözüm üretmek olan tefsir ekolü aşağıdakilerden hangisidir?
İctimâî tefsîr ekolü, pozitivizmin büyük oranda etkili olduğu 19. asrın son çeyreğinde ortaya çıkan reaksiyonik bir tefsîr akımıdır. Reaksiyonu iki boyut arzetmektedir: Birincisi, tefsîr geleneğine karşıdır. Bu akım sahiplerine göre, önceki bütüncül tefsîrler, içerdiği malzemeler, gramatik polemikler ve gereksiz bilgiler yüzünden Kur’ân mesajını iletmekten uzaklaşmışlardır. İkincisi ise pozitivizme karşıdır. Pozitivist akılcılığa karşı, Kur’ân’ın akla önem verdiğini ve İslâm’ın akla olan uygunluğunu ispat etmeye çalışmışlardır. Amaçları ise taklit ve geri kalmışlık bataklığına düşen ümmeti islah edip onun yeniden yükselişini sağlamaktır. Doğru cevap E'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Hurûf-ı mukatta’ayı belli kelimelerin kısaltması veya anahtarı olarak gören 2. görüş mensuplarının gündeme getirdiği anlamlardan biridir?
A, B, D ve E seçeneğinde belirtilen manalar, kesik harfleri hece harfleri olarak gören 1. görüş mensuplarının ortaya atmış oldukları manalardandır. C seçeneğindeki anlam ise hurûf-ı mukatta’ayı belli kelimelerin kısaltması veya anahtarı olarak gören 2. görüş mensuplarının gündeme getirdiği anlamlardan biridir.
Kelimelerin anlamının geniş veya dar olan kısmları için .............. (genel anlamlı) lafız veya hâss (dar anlamlı) lafız kavramları kullanılır.
Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Kelimelerin anlamının geniş veya dar olan kısmları için âmm (genel anlamlı) lafız veya hâss (dar anlamlı) lafız kavramları kullanılır.
Aşağıdakilerden hangisi Muhkem ayetlerin içeriğinde yer alan ayetlerden biri değildir?
Yeminler, Muhkem ayetlerin içeriğinde yer alan ayetlerden biri değildir.
Aşağıdakilerden hangisi İşârî tefsîr'in 2 alt kolundan biridir?
Tasavvuf, amelî ve nazarî olarak iki kısma ayrılır. Buna göre işârî tefsîr deikiye ayrılır: İşârî sufi tefsîr ve nazarî sufi tefsîr.
Bir dilin temelini oluşturan kelimeleri ayrıntılı bir şekilde tahlil ederek anlamlarını doğru bir şekilde ortaya koyan bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
Bir dilin temelini oluşturan kelimeleri ayrıntılı bir şekilde tahlil ederek anlamlarını doğru bir şekilde ortaya koyan bilim dalı ‘’Semantik’’ olarak adlandırılır.
Yanlış yorumlarda bulunmamak için Kur’an ayetlerinin nüzul sebeplerine ne şekilde bakılması gerektiği aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yer almaktadır?
Kaynağı itibarıyla vahiy olmayan bir eylemin (olaylarla a^yetlerin inişi arasında irtibat kurmanın), kaynağı vahiy olan Kur’a^n’ın inmesi için zorunlu bir şart olarak gösterilmesi doğru olmasa gerektir. En makul yol, nüzu^l sebeplerini, Kur’a^n’ı anlamada yardımcı unsurlar olarak görmektir.
Müteşâbih sıfatlar hakkında ulemâ kaç mezhebe ayrılmıştır?
Ulema müteşahib sıfatlar konusunda genel olarak iki mezhebe ayrılmışlardır. Bunlar: selef mezhebi ve halef mezhebidir.
Aşağıdaki seçeneklerde verilen ilim çeşitlerinden hangisi Kur’an-ı anlama ve yorumlama üzere ortaya çıkmamıştır?
Bu çerçevede öne çıkan en önemli Kur’ân ilimleri arasında esbâb-ı nüzûl, Kur’ân kıssaları, nâsih-mensûh ve isrâiliyat konuları zikredilebilir.
Günümüzde yaşanan olaylara Kur’an-ı Kerim eksenli çözüm arayan ekol aşağıdaki seçeneklerin hangisindedir?
İçtimai Tefsir Ekolünün en belirgin özelliklerinden biri yaşanan çağda ortaya çıkan problemlere Kur’a^n çerçevesinde çözüm üretmektir.
Aşağıdakilerden hangisi Medenî sûrelerin özelliklerinden birisi değildir?
İçinde peygamberlerin ve geçmiş milletlerin kıssaları anlatılması Mekkî sûrelerin özelliklerindendir.