Aşağıda verilen unsurların hangisi Esbab-ı Nüzulun çeşitlerindendir?
Doğrudan Hz. Peygamber’e yöneltilen sorulara cevaben inen a^yetler: “Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: ‘Onun bilgisi ancak Rab- bimin katındadır ve kıyameti tam vaktinde ortaya çıkartacak olan O’ndan başkası değildir. Kıyamet, göklerin ve yerin taşıyamayacağı kadar ağırdır ve hiç beklemediğiniz bir anda kopuverecektir!’ Sanki sen onu biliyormuşsun da saklıyormuşsun gibi sorup duruyorlar! Onlara de ki: ‘Onun vaktini ancak Allah bilir. Fakat, insanların çoğu bilmez”
Aşağıdakilerden hangisi sahâbîlerin yapmış olduğu tefsîrin genel özellikleri arasında sayılamaz?
Sahâbîlerin yapmış olduğu tefsîrin genel özelliklerini şöylece sıralamak mümkündür: 1. Sahâbîler Kur’ân’ı âyet âyet baştan sona tefsîr etmemişlerdi. Zira onlar, Kur’ân’ın tümünü tefsîr etmeye ihtiyaç duymuyorlardı. Bu yüzden yaptıkları açıklamalar, garip, muğlak, müphem, müşkil ve mücmel lafızlarla sınırlı idi. 2. Zaman zaman sahâbîler arasında bir kısım ihtilâflar ortaya çıkmıştı. Ancak bu ihtilâflar tezat ihtilâfı olmayıp tenevvü (çeşitlilik) ihtilâfı idi. 3. Ahkâm âyetlerinden hüküm istinbatında bulunmuş değillerdi. 4. Tefsîr bu dönemde henüz tedvin edilmemişti. 5. Âyetlerin nuzûl sebeplerini açıklamışlardı. Onların en önemli özelliği âyetlerin inmesine sebep olan olaylara şâhit olmalarıydı
Aşağıdaki İslâm âlimlerinden hangisi bilimsel tefsir ekolünde eser yazmıştır?
A, B, C ve D seçeneklerinde adı geçen âlimler İctimâî tefsîr ekolü temsilcileridir. E seçeneğinde adı geçen Mısırlı Tantâvî Cevherî ise bilimsel tefsîr ekolünün en önemli temsilcilerinden biridir. Bilimsel tefsîr ekolü, 20. asırda Mısırlı Tantâvî Cevherî ile zirveye ulaşmıştır. Cevherî, el-Cevahir fi Tefsîri’l-Kur’ân adlı 25 ciltlik bir bilimsel tefsîr yazmıştır.
Tefsîr ekollerinin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli etken nedir?
Tefsîr ekollerinin ortaya çıkıp gelişmesinde birçok etken vardır. Ancak bunlar arasında en önemli etken, A seçeneğinde belirtilen, temsilcilerinin interdisipliner (değişik ilimlerde ihtisas sahibi) şahıslar olmasıdır. Yani, hem tefsîr alanı, hem de başka alanda uzman olan şahısların tefsîre dair çalışma yapmaları neticesinde ilgili akımlar ortaya çıkmıştır.
İbadet, hukuk, ahlak ve insan-ilişkileriyle ilgilenen mezheplere ne denmektedir?
İbadet, hukuk, ahlak ve insan-ilişkileriyle ilgilenen mezheplere fıkhî mezhepler denmektedir. Tefsîr literatüründe, fıkhî mezhep kavramı ayrı bir ekol (fıkhî tefsîr ekolü) olarak incelenirken, mezhebî tefsîr ekolleri itikat ve Kelâm alanındaki mezheplerle özdeşleşmiş, çeşitlere ayrılmıştır. Tefsîr alanında “mezhebî ekol” kavramı, temelde itikat alanıyla ilgili olup bir anlamda Kelâm ilmi ile ilgilenen mezhepleri kapsamaktadır. Bu bağlamda itikâdî mezhepler, Ehl-i Sünnet ve Ehl-i bidat olarak iki kısma ayrılmaktadır.
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hz. Peygamberin Ashabının başvurmadığı bir konuya yer verilmiştir?
Ashâbın israiliyâta baş vurmadığı konulardan bazıları şunlardır: İtikâdî konular.?
Kur’ân tefsîrini özellikle tevhid ve adalet prensipleri üzerine temellendirildiği, bu prensiplerin yanında dayandığı en önemli unsur akıl olan, aklın kudretli bir unsur, insanın bütünüyle hür ve özgür olduğunun benimsendiği mezhep aşağıdakilerden hangisidir?
Mutezile, Kur’ân tefsîrini özellikle tevhid ve adalet prensipleri üzerine temellendirmiştir. Bu prensiplerin dışında mutezile ekolünün dayandığı en önemli unsur, akıldır. Aklın kudretli bir unsur, insanın da bütünüyle hür ve özgür olduğunu benimseyen mutezile, akıl unsurunu, doktrinlerini tevhid ve adalete uygun olmayan her şeyden temizleme aracı olarak kullanır. Onlara göre, sağlam akıl ile sahih nakil (nass) birbiriyle çelişmez. Şâyet akıl ile nakil arasında bir çelişki ortaya çıkarsa, o zaman nakil mutlaka te’vîl edilmelidir. Doğru cevap C'dir.
Kur’an’daki kelimelerin asli^ manaları ile izafi^ manalarını ya da metindeki odak kavramını tespit etmek için müfessirler hangi yöntemi kullanıldığı söylenilebilir?
Semantik ilminin, kelimelerin anlamlarını tespit ederken kullandığı yöntemlerin önemli bir kısmı, adı konmaksızın tefsi^r kaynaklarında da kullanılmıştır.
Türkiyede yazılan mealleri okuduktan sonra dini bilgilerin yetersiz olduğunu fark edip ne tarzda eserler ortaya çıkmaya başlamıştır?
Türkiyede meal hareketinden sonra dini bilgilerde eksikliğin varlığını fark edip kısa meal-tefsir eserleri ortaya çıkmaya başlamıştır.
I. Mana ve mesajı ileten eşsiz bir üslubu vardır
II. Belagat ve fesahat şartlarını yerine getirme açısından benzersizdir
III. İfadey-i meram tarzı insaf ve vicdan sahibi her insanı derinden etkiler
Kur'an'ın üslubu ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Şiir ve nesir tarzının ötesinde kendine has niteli-ğiyle ön plana çıkan bir diğer husus da Kur’ân’ın üslubudur. Kur’ân’ın ifadey-i meram tarzı insaf ve vicdan sahibi her insanı derinden etkilemiş, kendine hayran bırakmıştır. Mana ve mesajı ileten üslubu; veciz olmak, harmoni, hazifler, bela-gat ve fesahat şartlarını yerine getirme gibi pek çok nitelik ihtiva eder.
I- Bu harflerin bilgisi sadece Yüce Allah’a aittir.II- Bu harflerin manaları vardır ve bu manaların araştırılmasında bir sakınca yoktur.Yukarıda ifade edilen açıklamalar hangi kavramla alakalıdır?
Huruf-u mukattaa bazı surelerin başında anlamı bilinmeyen ayetlerdir. Bu konuda muhtelif görüşlerden biri onların bilgisinin yalnızca Allah a ait olduğudur. Diğer bir görüşte ise bu ayetlerin araştırılmasında bir mani olmadığı yönündedir.
Aşağıda verilenlerden hangisi Esbab-ı Nüzulü bilmenin faydalarından biri olduğu söylenemez?
Esbab-ı Nüzulü bilmenin ayetleri bir nesilden diğer bir nesle aktarma hususunda kolaylık sağladığı söylenemez.
Kur’ân’ı anlama ve yorumlamada, esasen Kur’ân’ın tarihsel ve dilsel formuyla; yani Kur’ân’ı oluşturan her türlü imkânın kodlarını tespit etmekle yakından ilgili olan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Semiyotik yaklaşım ister dilsel ister dilsel olmayan bütün süreçleri ele alan Kur’ân’ı anlama ve yorumlamadaki modern yaklaşımlardan biridir.
Aşağıdakilerden hangisi/hangileri çağdaş tefsîr ekolüdür?I. Konulu tefsîr ekolüII. Fıkhî tefsîr ekolüIII. İctimâî tefsîr ekolüIV. İşârî tefsîr ekolüV. Bilimsel tefsîr ekolü
19. yüzyıl sonrası gelişen akımlara, çağdaş tefsîr ekolleri denmektedir ki bunlar, konulu tefsîr ekolü, ictimâî tefsîr ekolü ve bilimsel tefsîr ekolüdür.
"Kur’an yetkinliğini inmiş olduğu dilden alır". diyen modernist düşünür kimdir?
Ebu Zeyd’e göre Kur’ân, yetkinliğini inmiş olduğu dilden alır. Bununla birlikteKur’ân bir dil olmayıp, dil içinde bir “söz”dür. Bu sebeple, dil, değişmeye direnen bir yapıda olsa da söz hem değişen hem de değiştiren bir enstrümandır. YaniKur’ân hem tarihsel şartların oluşturduğu bir kültürel üründür, hem de kendisio dönemde yeni bir kültür üretmiştir.
Bir bilim ve sanat dalında ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem ve akıma ne denir?
Ekol kavramı, bir bilim ve sanat dalında ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem ve akım anlamına gelmektedir.
Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere ne ad verilir?
Arap dilinde lafızları da anlamları da farklı kelimelere mütebâyin (ayrı anlamlı lafızlar), bu olguya da tebâyün (ayrı anlamlılık) denir. Doğru cevap A’dır.
canlı varlıkların birbirleri arasında bildirişim amacıyla kullandıkları her tür işaret sistemini ele alan ilim aşağıdakilerden hangisidir?
Semiyotik, canlı varlıkların birbirleri arasında bildirişim amacıyla kullandıkları her tür işaret sistemini ele alır.
Yorum pratiğinin aşırı derecede nazarileştirilmesine karşı “nesnel yorumsamacılık hermenötiği” geliştiren bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?
Yorum pratiğinin aşırı derecede nazarileştirilmesine karşı “nesnel yorumsamacılık hermenötiği” geliştiren bilim adamı ‘’Hirsch’’ dir.
Bir tefsîr terimi olarak, her biri kendi içinde müstakil bir çeşit olan ve belli prensip ve kurallara sahip lafız türlerini karşılayan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Bir tefsîr terimi olarak Elfâzu’l-Kur’ân, her biri kendi içinde müstakil bir çeşit olan ve belli prensip ve kurallara sahip lafız türlerini karşılayan bir kavramdır.