Aşağıdakilerden hangisi söyleyiş bozukluklarına örnek olarak verilebilir?
Bir sözcüğün ölçünlü söylenişi, genel kabul görmüş, yaygınlaşmış biçimidir. O¨lçün dışı kul- lanımlar hemen kulakları tırmalar. O¨rneğin nasip sözündeki /a/ sesinin uzatılarak na¯sip, edebiya¯tımız sözündeki uzun /a¯/ sesinin ise kısa söylenmesi söyleyiş yanlışıdır. Dekan sözünün son hecesinin kalın söylenmesi gerekirken deka^n biçiminde ince, hika^yedeki /a/ sesinin ince olmasına karşın kalın söyleyişi bir başka yanlıştır.
"Parası yeni bir elbise almaya yetmediği için anneminkini ödünç aldı." cümlesinde kaç adet iyelik eki almış sözcük vardır?
İyelik ekleri, adın belirttiği nesne ya da kavramın, altı kişiden (ben, sen, o; biz, siz, onlar) birine ait olduğunu gösterir. İyelik eki almış sözcükler, isim tamlamalarında tamlanan ögeyi oluştururlar. 'para-sı' üçüncü tekil kişi, 'annem-in' birinci tekil kişi eki almıştır. Doğru cevap C'dir.
"Yarışma günü fazla stres yaptığı için, birinciliği alamadı."
Altı çizili sözcük öbeği, cümlenin hangi ögesidir?
Altı çizili öbek eylemin neden gerçekleştiğini söylemektedir. Bu bir zarf edatıdır.
Yazım, imla olarak da adlandırılan ve bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesi;söz varlığının yürürlükte olan ses, biçim, köken bakımından kurallara uygun olarak yazılması, noktalama işaretlerinin yerli yerinde kullanılması olarak tanımlanan dil bilgisi terimidir. Yazım kuralları ve sözlerin,özel adların, kısaltmaların bu kurallara göre yazılmış biçimleri, abece sıralamasına göre yazım kılavuzunda yer alır.
Söyleyiş, telaffuz, sesletim, söyleniş olarak da adlandırılanve bir sözcüğün ses, hece, ton, vurgu bakımından söylenme biçimi olarak tanımlanan dil bilgisi terimi.
Doğru seçenek B'dir.
Kendilerinden daha küçük anlamlı parçalara ayrılamayan, sözlüksel anlam taşıyan ve bir sözcük türüne ait olan biçim birimler aşağıdakilerden hangisidir?
Kökler, kendilerinden daha küçük anlamlı parçalara ayrılamayan, sözlüksel anlam taşıyan ve bir sözcük türüne ait olan biçim birimlerdir. Gövdeler, biri bağımsız biçim birim olmak üzere, en az iki biçim birimden oluşan yani bir veya daha fazla ek alan kök biçim birimlerdir. Tabanlar, eklerin, yani bağımlı biçim birimlerin eklendiği yalın sözcükler, yani bağımsız biçim birimlerdir. Ekler, herhangi bir sözcük türüne dahil olmayan, yani eylem, ad (isim), sıfat, zarf vb. sözcük türlerinden birine girmeyen bağımlı biçim birimlerdir. Eklenme, sözcüğün yapım eki veya çekim eki almasıdır.
Bazı toplumların uygarlıkta, bilimde, kültürde üretken ve baskın olmaları dikkat çeker. Bu toplumlarda hakim diller ile ilgili ne söylenebilir?
Diller arası etkileşimde verici dilleri konuşan toplumların uygarlıkta, bilimde, kültürde üretken ve baskın olmaları dikkat çeker. Doğru yanıt B'dir.
Türk edebiyatında hitabet türünün ilk örneği olmasına karşın son derece etkileyici bir anlatım olan Orhon Yazıtları Türkçenin iç zenginliği ile ilgili hangi alanını belirtmektedir?
Türk edebiyatında hitabet türünün ilk örneği olmasına karşın son derece etkileyici bir anlatım söz konusudur. Bütün bu özellikler, Türk dilinin tarihinin çok daha öncelere, tarihin karanlık dönemlerine kadar uzandığını gösteren kanıtlardır.
Aşağıdakilerden hangisi iç içe bileşik cümleye örnek olarak verilebilir?
B seçeneği ki’li bileşik cümledir. C ve D seçenekleri şartlı bileşik cümledir. E seçeneği ise basit cümledir. Doğru cevap A seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe'nin yapı bakımından zengin bir dil olduğunu gösteren özelliklerinden biridir?
Yapı bakımından eklemeli dil olması dolayısıyla Türkçede yeni sözcükler, terimler türetmekçok daha kolaydır.Yapım eklerinin sayıca çok ve işlevsel olduğu dillerde bu özellik daha güçlü iken daha az sayıda yapım ekine sahip olan dillerde ekler yoluyla türetilen sözcükler daha sınırlı sayıdadır.
Aşağıda verilenlerden hangisi Türkçenin ses özelliklerine uygun bir sözcüktür?
Türkçe kökenli sözlerde /j/ bulunmaz: kolej ve jandarma
Söz başında /c, f, ğ, h, j, l, m, n, ñ, p, r, ş, v, z/ ünsüzleri bulunmaz: filika
Sözcük sonunda /b, c, d, g, g/ ünsüzleri bulunmaz: hac
Bu nedenle doğru cevap E'dir.
Aşağıdaki şairlerin hangisinde eserlerinde yabancı öğelerin oranı en yüksektir?
Türkçede karşılığı bulunan sözcüklerin yerine de alıntı sözlerin kullanılması halk dilinden kopuk bir yüksek zümre dilinin doğuşuna yol açmıştır: göz varken dide; kaş varken ebru; dudak varken leb; ağız varken dehen~dehan veya fem; yıldız varken necm, kevkeb, ahter veya sitare; güneş varken şems, aftab, mihr veya hurşid; ay varken kamer veya mah gibi. Edebî eserlerde yabancı ögelerin oranının da gittikçe arttığı görülür. Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inde %26 dolayındaki yabancı ögelerin oranı Baki’nin şiirlerinde %65’e, Nef´i’de %60’a, Nabi’de %54’e yükselir. Mahallileşme akımının öncülerinden Nedim’de ise bu oran %41’e kadar gerilemiştir (Aksan, 2004).
"yün kazak", "tahta kapı", "elmas yüzük" gibi tamlamaların türü aşağıdakilerden hangisidir?
Takısız ad tamlaması: Her iki sözcüğün de ek almadığı ad tamlamasıdır. Bu tür ad tamlamalarında tamlanan ögenin niteliği, benzetme ve/ya neden yapıldığını be- lirtilir.
Örnek: Kendisine yün kazak örmüştü.Tahta kapıdan içeri girince ilk onu gördü. Vitrinde gördüğü elmas yüzükle geçmişe daldı.
Doğru cevap A'dır.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin kullandığı abecelerdendir?
Toplumların bir kültür alanına girmeleri, bir inancı benimsemeleri yazının da değişmesini, farklı yazıların benimsenmesini sağlayabilmektedir. Özellikle Türk dili bu açıdan değerlendirildiğinde geçmişte Türkçenin yazımı için pek çok abece kullanıldığı görülür. İlk yazılı kaynağımız Orhon Yazıtları’nda kullanılan ve bir bölümü Türk damgalarından gelen harflerden oluşan Göktürk yazısı ulusal abecemizdir. Ancak daha sonra farklı kültür ve inançların etki alanına giren Uygurlarla birlikte başka abeceler de kullanılır olmuştur. Mani, Soğut, Brahmi, Tibet gibi yazı sistemleriyle Türkçe yazılabilmiştir. Türklerin İslam dinini kabul etmeleriyle birlikte Arap kaynaklı yazı bin yılı aşkın bir süredir Türk dilinin çeşitli yazı dillerinin kâğıda dökülmesinde kullanılmıştır. Bazı Türk toplulukları bugün Arap yazısını hâlâ kullanmaya devam etmektedir. Türkçe için Grek, Ermeni, İbrani, Süryani yazıları da kullanılmıştır. Batı ile ilişkiler sonucunda tanıştığımız Latin abecesi Türkçeyi ifade etmekte en uygun yazı olduğu düşüncesiyle kullanılmaya başlanmıştır. Yine geçen yüzyılda Sovyetler Birliği yönetimi altındaki Türk soylu halklar Latin yazısını kullanırken sonradan Kiril yazısına geçirilmişlerdir. Bugün de Kiril yazısını kullanan Türk soylu halklar bulunmaktadır. Doğru cevap C’ dir.
“Birtakım toplumsal unsurlar, bireylerin dil davranışlarını da etkiler.” Yukarıdakilerden hangileri bu unsurlar arasında sayılabilir?
Dilin toplumsal bir iletişim sistemi olması, toplumla ilgili birçok unsurun dilde de karşılık bulmasına sebep olur. Toplumsal statü, yaş, eğitim, toplumsal roller, cinsiyet vb. toplumsal unsurlar, bireylerin dil davranışlarını da etkilemektedir.