Bugün yabancı karşılıklarının yaygınlaştığı birçok kavramın Türkçelerinin yaşadığınıgördüğümüz 13-15. yüzyıllar arasındaki bu dönem eserlerinde yabancı sözlerden etkilenmenin ortalama kaç olduğu belirlenmiştir?
Bugün yabancı karşılıklarının yaygınlaştığı birçok kavramın Türkçelerinin yaşadığınıgördüğümüz 13-15. yüzyıllar arasındaki bu dönem eserlerinde yabancı sözlerden etkilenmenin ortalama %20 olduğu belirlenmiştir. Doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “zor” sözcüğü diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır?
Amaç 4
Aşağıdakilerden hangisi eklemeli bir dil olan Türkçede bütün eklerin son ek olmasına, ön ek bulunmamasına karşın Farsçadan, Arapçadan ön ek ve edatların alıntılanmasına örnektir?
Türkçede ikili çokluk bulunmamasına, bu durumun sayı sıfatlarıyla kurulan tamlamalarla ifade edilmesine karşın Arapçadan ikili çokluk biçimin de alıntılanması: iki devlet yerine devleteyn, iki taraf yerine tarafeyn, iki muhterem muhteremeyn vb. Tamlamalarda tamlayanın tamlanandan önce gelmesi kuralı Türkçenin en belirgin özelliği iken Farsçadan ve Arapçadan geçen tamlamalarda tamlananın önce tamlayanın ise sonra gelmesi: İslam dini yerine din-i İslam, İstanbul şehri yerine şehr-i İstanbul, Osmanlı Devleti yerine Devlet-i Osmaniye; mülkün maliki yerine malikü’l-mülk vb. Türkçede sözcüklerin cinsiyeti bulunmamasına karşın Arapçadan geçen sözcüklerde erilliklerin ve dişilliklerin korunması, tamlamaların da sözcüklerin cinsiyeti gözetilerek yapılması: hikâye-i garibe ‘garip hikâye’, hadise-i müessife ‘üzücü olay’ vb. Eklemeli bir dil olan Türkçede bütün eklerin son ek olmasına, ön ek bulunmamasına karşın Farsçadan, Arapçadan ön ek ve edatların alıntılanması: bî-baht ‘bahtsız’, na-mert ‘mert olmayan, alçak’, hem-cins ‘türdeş’; la-mekân ‘mekânsız’, ma-beyn ‘iki şeyin arası’, gayrimenkul ‘taşınmaz’ vb.
Bilimsel anlamda ilerlemek için yurt dışına gönderilecek insan kaynağının yok edilmesi ülkedeki dilin gelişimine ve bilime verilebilecek en olumsuz adımdır. Doğru seçenek E'dir.
Eski dilde dua anlamına gelen sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
Alkış yani dua, insanın kendisi, ailesi, yakınları, içinde yaşadığı toplum, milleti, dindaşları ya da bütün insanlık için inandığı Tanrı’dan yardım istemesi, sağlık, mutluluk, refah ve huzur arzusunu bildirmek üzere yaratıcısına hitap etmesi, seslenmesidir. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi dilin nitelikleri ile ilgili önemli hususlardan biridir?
Dil konuşma ve dinleme işlevlerini gerçekleştirmek üzere birbirleriyle bağlantılı ses, söz dizimi, anlam vb. alt sistemlerin oluşturduğu, üzerinde inceleme yapılabilen sistemli bir bütündür. Dil bir sistem olmasaydı, insanlar tarafından edinilemez ya da öğrenilemezdi. Dil sisteminin işleyişi yalnızca kendi yasalarına bağlıdır.
I- “Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya” diyerek ferman çıkaran kişi Fatih Sultan Mehmettir.
II- Garibname adlı eserinde Türkçe bilincinin oluşmamasından Türk diline kimsene bakmaz idi / Türklere hergiz gönül akmaz idi diye yakınan şair Âşık Paşadır.
III- Döneminde ilginin Arap ve Acem diyarlarından gelenlere, dolayısıyla Arapça ve Farsça yazanlara yöneldiğini dizeleriyle ifade eden şair Mesihîdir.
Yukarıda verilen bilgilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
I- “Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya” diyerek ferman çıkaran kişi Karamanoğlu Mehmet Beydir.
II- Garibname adlı eserinde Türkçe bilincinin oluşmamasından Türk diline kimsene bakmaz idi / Türklere hergiz gönül akmaz idi diye yakınan şair Âşık Paşadır.
III- Döneminde ilginin Arap ve Acem diyarlarından gelenlere, dolayısıyla Arapça ve Farsça yazanlara yöneldiğini dizeleriyle ifade eden şair Mesihîdir.
Doğru yanıt II ve III
Herhangi bir sözcük türüne dâhil olmayan, yani eylem, ad (isim), sıfat, zarf vb. sözcük türlerinden birine girmeyen bağımlı biçim birimlere ne ad verilir?
Herhangi bir sözcük türüne dâhil olmayan, yani eylem, ad (isim), sıfat, zarf vb. sözcük türlerinden birine girmeyen bağımlı biçim birimlere ek denir.Ekler kendilerinden daha küçük anlamlı parçalara bölünemez. Ekler; biçim bakımından ön ekler, iç ekler, son ekler olmak üzere üçe; işlev bakımından yapım ve çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır. Doğru cevap B'dir.
"adet", "varis" gibi sözcüklerin ilk hecelerinin kısa ya da uzun söylenişi ile ilgili yanlışlıklar Türkçe'nin hangi sorununu ifade eder?
Türkçenin kullanımıyla ilgili olarak yaşanan sorunların başında söyleyiş (telaffuz, sesle- tim) bozuklukları gelmektedir. Ancak öncelikle Türkçenin söyleyiş özelliği ile ilgili olarak sıkça tekrarlanan bir yanlışa değinmek gerekiyor. Türkçenin “yazıldığı gibi okunan, okun- duğu gibi de yazılan bir dil” olduğu söylenir sıkça. Oysa bu, yanlış bir bilgidir. Her dilde olduğu gibi Türkçede de yazılışla söyleyiş arasında ayrılıklar, değişiklikler bulunabilir. Bu durum yazı dilinin daha durağan, konuşma dilinin ise gelişmeye ve değişmeye açık olması sonucunda oluşmaktadır. Bazı dillerde yazı ile söyleyiş arasında ayrılıklar dikkat çekici boyuttadır ve bir kurala bağlanamaz. Türkçede ise sadece bazı seslerin bulunduğu sözcük- lerde görülen ses olayları sonucunda yazı dili ile konuşma dili arasında ayrılıklar görülür:Zonguldak’ı yazımının söylenişi Zonguldaı? biçimindedir. Değil sözcüğü ise de?il biçiminde söylenir. Söyleyeyim olarak yazarız ancak ağzımızdan söyliyim ya da söyli:m biçimi çıkar. Dikkat edilirse /ğ/ ve /y/ ünsüzlerinin bulunduğu sözcüklerde birtakım ses olayları sonu- cunda söyleyişte görülen bu ayrılıklar Türkçenin her zaman yazıldığı gibi okunan bir dil olmadığı gerçeğini ortaya koyar. Doğru cevap A'dır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması olan sözcük öbeklerine örnek bir durum vardır?
"Beyaz badanalı evde oturuyorlardı." cümlesindeki beyaz badanalı ev öbeği, sıfat tamlaması olan sözcük öbeklerine örnektir.
Aşağıdaki kavramlardan hangisi dilin bünyesinden kaynaklanan değişme ve gelişmelere verilen isimdir?
Dilin bünyesinden kaynaklanan değişme ve gelişmelere dil içi, doğrudan dille ilgili olmayan ancak dili etkileyen siyasal, kültürel vb. gelişme ve değişmelere ise dil dışı denilmektedir. Lehçe bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan koludur. Şive, bir dilin izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış koludur. Ayrılıklar, lehçede olduğu kadar değildir. Ağız ise, aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dilidir. Doğru cevap D seçeneğidir.
Miktar arttıkça etki azalır.
Bu cümlenin sırayla yapı, anlam, yüklemin türü ve ögelerinin dizilişine göre türleri nelerdir?
Yapısına göre: Birleşik Cümleİçinde esas yargının bulunduğu bir temel cümle ile onu anlam ve görev bakımından tamamlayan bir veya birden fazla yan cümleden oluşan cümlelere birleşik cümle denir. Yan cümle(ler) temel cümlenin yargısını, şart, sebep, dilek açıklama gibi anlamlarla tamamlar, destekler (Eker, 2006). Bu anlamda birleşik cümle, içinde birden fazla yargı bulundurur. burada da bir koşul söz konusu olduğu için birleşik cümledir.
Anlamına göre: Olumlu cümle
Yüklemin türüne göre: Eylem cümlesi
Öğelerinin dizilişine göre: Kurallı cümle
Doğru cevap C seçeneğidir.
Müselles kelimesinin günümüz Türkçe'sindeki karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
Müselles, üçgen anlamına gelmektedir ve üçgen adı bizzat Atatürk tarafından verilmiştir.