Aşağıdakilerden hangisi söz varlığı ögelerinden biri değildir?
Söz varlığı yalnızca bir sözcük dizisi değildir. Bir toplumun yaşayışına, yaşayış şekline, hayata bakış tarzına, maddi ve manevi değerlerine, inançlarına kısacası kültürüne ilişkin ilk bilgileri söz varlığından elde edebiliriz. Söz varlığı toplumun konuştuğu dilin sözcüklerini, deyimlerini, hazır söz kalıplarını, atasözlerini kapsar. Bir dilin söz varlığı, aynı zamanda o dili konuşan toplumun kavramlar dünyasının, dünya görüşünün göstergesidir. Doğru cevap E'dir.
Türkçenin türetme gücüyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Türkçe, yapı bakımından sondan eklemeli bir dildir. Eklemeli dillerin geliştirdiği yolların başında, sözcük köküne değişik yapım ekleri getirerek yeni durum,varlık ve kavramları karşılamak vardır.
“İnsanın kendisi, ailesi, yakınları, içinde yaşadığı toplum, milleti, dindaşları ya da bütün insanlık için inandığı Tanrı’dan yardım istemesi, sağlık, mutluluk, refah ve huzur arzusunu bildirmek üzere yaratıcısına hitap etmesi, seslenmesidir” şeklinde tanımlanan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Alkış yani dua, insanın kendisi, ailesi, yakınları, içinde yaşadığı toplum, milleti, dindaşları ya da bütün insanlık için inandığı Tanrı’dan yardım istemesi, sağlık, mutluluk, refah ve huzur arzusunu bildirmek üzere yaratıcısına hitap etmesi, seslenmesidir. Dua, birey olarak yapılabildiği gibi toplu olarak da yapılabilen bir eylemdir. Dua denildiğinde akla ibadethane gelmekle birlikte esasen dua etmek için özel bir mekâna gerek yoktur. İnsan istediği her yerde yukarıda belirtilen dileklerini dile getirebilir.
I. "hoş çocuk"
II. "çocuk hoş"
Ne olduklarını sırayla tanımlayınız.
Sıfat tamlamasında tamlayan ile tamlananın yeri değişmez. Eğer değişirse sözcük sıfat olmaktan çıkar. Örneğin; “çalışkan çocuk” bir sıfat tamlamasıyken “çocuk çalışkan” bir ad cümlesidir.
Ayrıca “büyük ev” biçimindeki sıfat tamlaması, sözcüklerin yerlerinindeğiştirilmesiyle “ev büyük” şeklinde ad cümlesi olur.
Benzer şekilde sorudakiler de
Bir dilin yabancı bir dilden çok çabuk etkilenir hale gelmesinde aşağıdaki unsurlardan hangisi etkili olamaz?
Dillerin birbirinden çok daha kısa sürede etkilenir hale gelmesinde gelişen teknoloji ve bunun getirdiği çeşitli kitle iletişim araçları,bu araçlar sayesinde dünyaya yayılan film,dizi yayınları,basılan kitaplar,sosyal medya ortamı oldukça etkili faktörlerken insanların tek tip dili benimseme gibi bir isteğinden bahsedilemez.
Eserlerinde yabancı ögelere en az yer veren divan edebiyatı şairi aşağıdakilerden hangisidir?
Edebî eserlerde yabancı ögelerin oranının da gittikçe arttığı görülür. SüleymanÇelebi’nin Mevlid’inde %26 dolayındaki yabancı ögelerin oranı Baki’nin şiirlerinde %65’e, Nef´i’de %60’a, Nabi’de %54’e yükselir. Mahallileşme akımının öncülerinden Nedim’de ise bu oran %41’e kadar gerilemiştir. Doğru cevap D'dir.
Türkçe'den başka dil konuşulmaması için ferman çıkarak kişi kimdir?
Karamanoğlu Mehmet Bey, “Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya” diyerek ferman çıkarmıştır.
Aşağıdaki kelimelerden hangisi Türkçeye batı dillerinden geçmemiş bir kelimedir ?
Hiç kuşkusuz Türkçe daha önce de Batı dillerinden sözcükler almıştı. Örneğin Osmanlı Devleti’nin Venedik ile ilişkileri dolayısıyla İtalyancadan abluka, acente, antika,bando, damacana, iskele, madalya, tabela gibi sözcükler alıntılanmıştı.
Türkçeyle ilgili çalışmalardan aşağıdaki eşleştirmelerin hangisi yanlıştır ?
Muhakemetü’l-Lügateyn adlı eseri Ali Şir Nevai yazmıştır
Bilim, sanat, spor, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüğe ne ad verilir?
Terim: bilim, sanat, spor, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özelve belirli bir kavramı karşılayan sözcük.
Yazım, imla olarak da adlandırılan ve bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesi; söz varlığının yürürlükte olan ses, biçim, köken bakımından kurallara uygun olarak yazılması, noktalama işaretlerinin yerli yerinde kullanılması olarak tanımlanan dil bilgisi terimidir. Yazım kuralları ve sözlerin, özel adların, kısaltmaların bu kurallara göre yazılmış biçimleri, abece sıralamasına göre yazım kılavuzunda yer alır.Söyleyiş: telafuz, sesletim, söyleniş olarak da adlandırılan ve bir sözcüğün ses, hece, ton, vurgu bakımından söylenme biçimi olarak tanımlanan dil bilgisi terimi
Söz varlığı, bir dildeki, bir eserdeki sözcüklerin, deyim ve atasözlerinin bütünü. Söz dağarcığı, söz hazinesi, kelime serveti gibi adlarla da anılmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi yansıma kaynaklı ikilemedir?
İsim yapılı ikilemeler de kendi içerisinde sınıflandırılabilir: Yansıma kaynaklı olanlar: Fırıl fırıl dönmek, fokur fokur kaynamak, harıl harıl çalışmak… Eksiz olanlar: top top kumaş, deste deste para, çuval çuval un… Çeşitli ekler alarak kurulanlar: Baş başa, üst üste, sağa sola, oradan buradan (konuşmak), dilden dile (dolaşmak), dereden tepeden (konuşmak), tepeden tırnağa (donatmak), için için (yanmak), pisi pisine (ölmek), ağzı dili (kurumak), uslu uslu (oturmak), güçlü kuvvetli (adam), günlük güneşlik (yer), arsız arsız (gülmek) gibi. Fiil kök ve gövdelerinden de birtakım eklerle ya da yalın olarak ikilemeler kullanılmaktadır: Salına salına (yürümek), dönüp dönüp (bakmak), sere serpe (uzanmak), yatıp kalkıp (dua etmek), bilmiş bilmiş (konuşmak), koşan koşana, gelir gelmez, bitmez tükenmez, yalvarmak yakarmak.
Osmanlı Türkçesinde darbımesel, tabir, ıstılah, temsil vb. terimleri, Cumhuriyet döneminde ise tabir sözcüğü ile ifade edilen kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Deyim kavramını karşılamak üzere Osmanlı Türkçesinde darbımesel, tabir, ıstılah, temsil vb. terimler kullanılmış; ancak darbımesel zamanla yalnız atasözü kavramı için kullanılır olmuştur. Cumhuriyet döneminde ise tabir ile deyim sözcükleri kullanılmış, zaman geçtikçe deyim sözcüğü yerleşmiş ve bu kavram için tek sözcük durumuna gelmiştir. Doğru cevap C'dir.
Anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek, kavramı zenginleştirmek amacıyla aynı sözcüğün tekrar edilmesi veya anlamları birbirine yakın veya karşıt olan ya da sesleri birbirini andıran iki sözcüğün yan yana kullanılmana ne ad verilir?
İkileme, anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek, kavramı zenginleştirmek amacıyla aynı sözcüğün tekrar edilmesi veya anlamları birbirine yakın veya karşıt olan ya da ses- leri birbirini andıran iki sözcüğün yan yana kullanılmasıdır. Doğru cevap C'dir.
Toplumların hayatın akışı içerisinde oluşan bilge yönlerini, kazandıkları deneyimleri, dünyaya bakışlarını, anlatım yeteneklerini yansıtan ve çok uzun süre düşünce dünyasında yaşamaya devam edebilen bir tür kalıplaşmış sözlere ne ad verilir?
Atasözleri
Türkçede yer alan sözcük öbeklerinin genel özellikleri ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Konuya ilişkin alan yazın incelendiğinde araştırmacıların sözcük öbeklerini tanımlamalarından Türkçede yer alan sözcük öbeklerinin genel özellikleri şöyle sıralanabilir:• Sözcük öbekleri herhangi bir yargı bildirmezler ancak yine de anlamlı bir bütünlükgösterirler.• Sözcük öbekleri iki ve/ya daha fazla sayıda sözcükten oluşabilir.• Öbekleri oluşturan sözcükler, kurallı bir biçimde bir araya gelir. Bu kurallılık çerçevesinde, yardımcı öge olan sözcük önce, asıl öge olan sözcük sonra gelerek öbeğioluştururlar.• İkiden fazla sözcükten oluşan öbeklerde iç içe geçmiş öbekler bulunabilir.• Sözcük öbekleri, eklenme açısından tek bir sözcük gibi işlem görür ve çekim ekleriöbeğin son ögesine getirilir.• Sözcük öbekleri cümlede anlamı genişletme, pekiştirme, belirtme ve niteleme görevlerini yerine getirirler. Herhangi bir ayrıntının belirtilmesi sözcük öbekleriylemümkündür ve cümlenin ögeleri de bu tür öbeklerle daha ayrıntılı hâle getirilebilir.• Sözcük öbekleri, cümlede tek bir öge gibi işlev görürler.
Doğru yanıt A
'Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangibirini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma.'
Yukarıdaki tanım aşağıdakilerden hangisine aittir?
Soyutlama: Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanıdüşüncede ayırma.
'En sevdiği yemekleri pişirecekti ona.'
Yukarıdaki cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?
'En sevdiği yemekleri pişirecekti ona' cümlesinin öğeleri sırasıyla (özne)-nesne-yüklem ve nesne'dir.
Aşağıdakilerden hangisi diğerlerinden farklı bir anlama sahiptir?
A, B, D ve E şıklarındaki deyimler acele kavramıyla ilgilidir. C şıkkındaki deyim aceleyle ilgili değildir. Doğru cevap C'dir.