Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin kullanımı ile ilgili yanlış bir bilgidir?
Türkçenin kullanımıyla ilgili olarak yaşanan sorunların başında söyleyiş (telaffuz, sesletim) bozuklukları gelmektedir. Ancak öncelikle Türkçenin söyleyiş özelliği ile ilgili olarak sıkça tekrarlanan bir yanlışa değinmek gerekiyor. Türkçenin “yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi de yazılan bir dil” olduğu söylenir sıkça. Oysa bu, yanlış bir bilgidir. Her dilde olduğu gibi Türkçede de yazılışla söyleyiş arasında ayrılıklar, değişiklikler bulunabilir. Bu durum yazı dilinin daha durağan, konuşma dilinin ise gelişmeye ve değişmeye açık olması sonucunda oluşmaktadır. Bazı dillerde yazı ile söyleyiş arasında ayrılıklar dikkat çekici boyuttadır ve bir kurala bağlanamaz. Türkçede ise sadece bazı seslerin bulunduğu sözcüklerde görülen ses olayları sonucunda yazı dili ile konuşma dili arasında ayrılıklar görülür: Zonguldak’ı yazımının söylenişi Zonguldaı? biçimindedir. Değil sözcüğü ise de?il biçiminde söylenir. Söyleyeyim olarak yazarız ancak ağzımızdan söyliyim ya da söyli:m biçimi çıkar. Dikkat edilirse /ğ/ ve /y/ ünsüzlerinin bulunduğu sözcüklerde birtakım ses olayları sonucunda söyleyişte görülen bu ayrılıklar Türkçenin her zaman yazıldığı gibi okunan bir dil olmadığı gerçeğini ortaya koyar.
Yerel kullanım etkisiyle bazı sözcüklerin çekiminde /r/ sesi ile birlikte birtakım seslerindüşürüldüğü (örneğin alıyo, bakıyon) görülürken kimi sözcüklerin kullanımında dases türemesine (örneğin evdeykene, arabaylan) tanık olunmaktadır.
Dili konuşanların yeni karşılaştıkları kavramlara dil içerisinde çeşitli yollarla karşılıklar oluşturmaları biçiminde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Türetme kavramı, dili konuşanların yeni karşılaştıkları kavramlara dil içerisinde çeşitli yollarla karşılıklar oluşturmaları biçiminde tanımlanabilir.
Aşağıdakilerden hangisi bugün, yaşayan Dünya dilleri arasında, en eski yazılı belgelere sahip olan dildir?
Bugün, yaşayan Dünya dilleri arasında, en eski yazılı belgelere sahip olan dil, Türk Dili’dir. Bunun kanıtı, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimelerdir. Bugünkü bilgilerimize göre Türkçenin ilk yazılı belgesi MS 687-692 yıllarına tarihlenen Çoyr yazıtıdır. Bu yazıttan 1200 yıl öncesine giden Esik kurganlarından çıkan bir tas üzerinde Köktürk yazısına çok benzeyen 26 karakter tespit edilmiştir, ancak bugüne kadar tam olarak çözülememiştir. Doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde ötümsüzleşmenin uymadığı bir sözcük vardır?
bastırma>pastırma
ila¯c>ilaç
reng>renk
barmak>parmak
Görüldüğü gibi bu sözcüklerde ötümsüzleşme olmuştur. Ama e seçeneğindeki ağaç kelimesinde ötümsüzleşme yoktur. Bu yüzden doğru cevap e seçeneğidir.
“Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya” diyerek ferman çıkaran kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Türkçeye karşı kayıtsızlığın, duyarsızlığın yaşandığı bir dönemde Karamanoğlu Mehmet Bey, “Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya” diyerek ferman çıkarmıştır.
"Adam, sırıklara fasulyelerin küçük, ürkek çiçeklerini gördü." cümlesinde hangi kısaltma öbeği kullanılmıştır?
Adam, sırıklara bağlı fasulyelerin küçük, ürkek çiçeklerini gördü.
sırıklara bağlı yaklaşma öbeğidir.
Dili konuşanların yeni karşılaştıkları kavramlara dil icerisinde çeşitli yollarla karşılıklar oluşturmaları biçiminde tanımlanabilen türetme, Türkçe’de hangi yol ya da yollar kullanılarak yapılır?
Türetme kavramı, dili konuşanların yeni karşılaştıkları kavramlara dil içerisinde çeşitli yollarla karşılıklar oluşturmaları biçiminde tanımlanabilir. Bu karşılık bulmada Türkçe,
ekleme ve birleştirme diye adlandırabileceğimiz iki temel yol kullanır. Ekleme; sözcükle ekin, birleştirme ise sözcükle sözcüğün ilişkilendirilmesidir. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi deyim ve birleşik sözler arasındaki farklılıklardan biridir?
A,B,C ve E şıkları birleşik sözler ile deyimler arasındaki farklar değil, yanlış olan çeldiricilerdir. Doğru olan 'E' şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi türkçenin güçlü yanları ve iç zenginliği olarak değerlendirilen alanlardan değildir?
Türk dilinin tarihsel derinliği, coğrafi yaygınlığı, söz varlığının genişliği, ilişki ve nezaket sözlerinin yoğunluğu, akrabalık adlarının çeşitliliği, atasözlerinin çokluğu ve anlatım gücüdür.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçede yer alan sözcük öbeklerinin genel özellikleri arasında yer almaz?
O¨bekleri oluşturan sözcükler, kurallı bir biçimde bir araya gelir. Bu kurallılık çerçevesinde, yardımcı öge olan sözcük önce, asıl öge olan sözcük sonra gelerek öbeği oluştururlar. Doğru cevap C'dir.
Seçeneklerden hangisi eylemden ad yapma takısı almış bir sözcük değildir?
Sulak kelimesi addan ad yapma eki almış bir kelime olup -lAk ekini almıştır. Örnek olarak: dişlek, ödlek, kışlak, sulak. Doğru cevap E'dir.
Halk ağzından yazı diline aktarılan ''pöçük'' sözcüğünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
pöçük : Kuyruk sokumu, kuyruk. Doğru cevap A'dır.
Aşağıdakilerden hangisi aitlik öbeği taşımaktadır?
Aitlik eki “-ki” ile oluşturulan sözcük öbeğidir. Cümlede zamir (bizimki gidiyor) ya da sıfat (bahçedeki kadın) görevindedir. “-ki” den önceki ad tek sözcük olabileceği gibi ad yerine geçen bir sözcük öbeği de olabilir. Bu nedenle yanıt ocaktaki yemek olacaktır.
I. Eğitim sisteminin düzenlenmesi
II.Güzel Türkçe'nin yaygınlaştırılması
III. Şirket ve ürün adlarının Türkçeleştirilmesi
Türkçe'nin sorunlarının çözülmesi için yukarıda verilenlerden hangisi/ hangilerinin yapılması gerekmektedir?
Türkçenin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümü için öncelikle toplumda Türkçe bilincinin yaygınlaştırılması ve dilin öneminin kavratılması gerekmektedir. Eğitim siste- mimiz Türkçeyi sevdirecek, benimsetecek nitelikte yeniden düzenlenmelidir. Radyo ve televizyon kuruluşları, basın yayın organları; toplumda Türkçe bilincinin geliştirilmesi, doğru ve güzel Türkçenin yaygınlaştırılması konusunda etkin olabilirler. Eğitim kurum- larından sonra bu konuda en büyük sorumluluk radyo ve televizyon kuruluşlarına, basın yayın organlarına düşmektedir. Kitle iletişim araçlarında bozuk dil kullanımı nasıl bir anda yaygınlaşıyorsa doğru ve güzel Türkçe kullanımı da bir anda yaygınlaşacaktır. Bu konuda ödüllendirici olmak gerekir. Türk Dil Kurumu, RTU¨K gibi kurumların topluma örnek olacak biçimde doğru ve güzel Türkçeyi kullanan yazar, gazeteci, tiyatrocu, spiker ve sunucuyu ödüllendirmeye devam etmesi yararlı olacaktır. Bununla birlikte dilin kul- lanıldığı alanlarda yasal boşlukların giderilmesi, kuralların belirlenmesi yararlı olacaktır. O¨rneğin şirket adının tescil edilmesi uygulaması iş yeri ve ürün adlandırını da kapsayacak biçimde genişletilebilir. Doğru cevap E'dir.
Atatürk'ün gerçekleştirdiği, Türkçenin bilim dili olarak işlenmesine katkıda bulunan, çalışma hangi alana aittir?
Türk Dil Kurumunun kuruluşu ile terimler alanında başlatılan çalışmalar da Türkçenin bilim dili olarak işlenmesine katkıda bulunmuştur. İlk uygulama Atatürk’ün geometri terimleri üzerine yaptığı çalışma olmuştur. Atatürk, yazdığı Geometri kitabında yeni türettiği ve tanımını verdiği açı, açıortay, altıgen, beşgen, çap, dar açı, dış tersaçı, dikey, düşey çizgi, eşkenar dörtgen, ikizkenar üçgen, teğet, yamuk, yüzey gibi yüz yirmi dokuz geometri terimini kullanarak Türkçe terimlerle öğretim ve bilim yapmanın örneğini de gözler önüne sermiştir. Bu nedenle doğru cevap D'dir.
"Türkiye Türkçesinin de içinde yer aldığı Türk yazı dilleri, lehçeleri ve ağızları, bugün ............. kıyılarından başlayıp Hindistan’ın kuzeyine, Kuzey Batı Avrupa’nın Atlas Okyanusu’ndaki kıyılarından başlayıp ........... içlerine kadar olan geniş alanda yazı, konuşma, bilim, sanat ve kültür dili olarak yayılmış bulunmaktadır." ifadesinde boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Türkiye Türkçesinin de içinde yer aldığı Türk yazı dilleri, lehçeleri ve ağızları, bugün Kuzey Buz Denizi kıyılarından başlayıp Hindistan’ın kuzeyine, Kuzey Batı Avrupa’nın Atlas Okyanusu’ndaki kıyılarından başlayıp C¸in’in içlerine kadar olan geniş alanda yazı, konuşma, bilim, sanat ve kültür dili olarak yayılmış bulunmaktadır. Doğru yanıt B'dir.