Nur Harmanı adlı eser kime aittir?
Nur Harmanı Necip Fazıl tarafından yazılmıştır.
………………., Allah’ın zât ve sıfatlarından, yüceliğinden ve kudretinden bahseder.
Yukarıdaki fiadeye göre, aşağıdaki şıkların hangisi boşluğu doğru olarak doldurmaktadır?
Tevhîdlerde Allah’ın zât ve sıfatlarından, yüceliğinden ve kudretinden bahsedilir.
Yalnızca benzetilenle yapılan istiareye ne ad verilir?
Açık İstiare (istiare-i musarraha): Yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir.
Aşağıdaki edebi türlerden hangisinde dinî edebiyatımızın öğretici vasfı öne çıkmaktadır?
Akâid ve Fıkıh Kitapları, inanç ve ibadet hayatıyla ilgili eserler, bazı dinî kuralları halka öğretme ihtiyacından kaynaklanan, dinî edebiyatımızın öğretici vasfının öne çıktığı didaktik eserlerdir.
Manzum eserlerde “Hamdele” yerine …………, “Salvele” yerine ise …….. takip edilmektedir. Boşluğa gelmesi gereken sıralı sözcükler aşağıdakilerden hangisidir
Manzum eserlerde geleneğe bağlı kalınarak, önce yine “Besmele”, sonra “Hamdele” yerine Tevhîd ve Münâcât, “Salvele” yerine ise Na‘t sıralamasına uyulur.
Türk edebiyatında Şeyh Galip’in tasavvuf tarzında yazdığı Hüsn-ü Aşk aynı zamanda felsefî ögeleri barındıran bir eserdir. Batı edebiyatında da yankı uyandırmıştır.
Sözün açık-seçik, kolay ve anlaşılabilmesini temin etme yollarınane denir?
Beya^n, “sözün açık-seçik, kolay ve anlaşılabilmesini temin etme yollarıdır.
Doğaya tapma, doğaüstü güçlere inanma temeline dayanan bir inanç sisteme ne ad verilir?
Türklerin kabul ettikleri en eski din, Şamanizm’dir. Şamanizm, doğaya tapma, doğaüstü güçlere inanma temeline dayanan bir inanç sistemidir.
Mensur olarak yazılan Tevhidlere ne ad verilir?
Tevhîdler, manzûm olarak yazıldığı gibi, mensûr olarak da yazılmıştır. Mensûr olanlarına “Tazarru‘-nâme” denilir.
Dinî edebiyatımızda bir kimsenin vefatı üzerine duyulan üzüntüyü ifade etmek üzere, ölenin meziyetini anlatmak suretiyle yazılan duygu yoğunluğu yüksek manzumelere ne ad verilir?
Bu tip eserlere Mersiye ya da Maktel adı verilir.
Aşağıdakilerden hangisi 17. yy. şairlerinden değildir?
Divan edebiyatında, 1603 yılında klasik devir sona ermiş, onun yerine “Sebk-i Hindî” diye isimlendirilen yeni bir akım başlamıştır. Şiir, bir önceki yüzyılın sağlam temelleri üzerinde gelişmiştir. Türk edebiyatı, bu dönemde gazel ve kasîde alanında altın çağını yaşar. Bu yüzyılın temsilcileri olarak kaside ustası Nef‘î’yi, hikemiyât şairi Nâbî’yi, samîmî edâlı Şeyhülislâm Yahya ve Sebk-i Hindî akımının ilk temsilcileri olan Nâilî ile Neşâtî bu yüzyılın usta şairleridir. Bunlardan ayrı Bahâî, Fehîm-i Kadîm, Sâbit ve Nâdirî de ilk akla gelen diğer şairlerdir.
Aşağıdakilerden hangisi 17. Yüzyıl Divan şairlerinden biri değildir?
Fuzuli Divan edebiyatının 16. Yüzyıl şairidir.
Türk edebiyatındaki en önemli hilye kim tarafından yazılmıştır?
Türk edebiyatındaki en önemli hilye Hakani Mehmed Bey tarafından yazılmıştır.
Klasik edebiyatımızda özellikle kasidelerin nesîb denilen giriş bölümlerinde bir mevsimin veya hususi ay ve günlerin gelmesiyle yazılır. Aşağıdakilerden hangisi bahar mevsiminin gelmesi ile yazılan şiirlere verilen addır?
Klasik edebiyatımızda, dört mevsimin, belli ayların, bayramların, özel günlerin konu edildiği şiirler vardır. Bu şiirler, özellikle kasidelerin nesîb denilen giriş bölümlerinde bir mevsimin veya hususi ay ve günlerin gelmesiyle yazılır. Bahar mevsiminin gelmesiyle “bahâriye”ler, kışın gelmesiyle “şitâiyeler”, nevruz için “nevrûziye”ler, bayramları karşılamak için “ıydiye”ler yazıla gelmiştir.
Kişinin yüce Allah karşısında kulluğunun farkında olarak, edeple kendi eksiklik ve noksanlığını itiraf edip Allah’tan kısık bir sesle yardım istemesine ne denilmektedir?
Münâcât, kelime olarak “fısıldamak, kulağa söylemek, iki kişi arasında geçen gizli konuşma” anlamları taşımaktadır. Bir kimsenin ellerini semaya kaldırarak dilediği şeyi Allah’tan gizlice istemesine münâcât denilmekle birlikte, edebiyâtımızda, bağışlayıcı olan Yüce Allah’tan bir dilekte bulunmak için yazılan manzûmelere verilen isimdir. Kelime anlamı olan “kulağa fısıldamak ve iki kişi arasındaki gizli konuş- ma” münacatı tam olarak karşılamamaktadır. Kulağa fısıldamak normal konuşmalarda hoş karşılanmayan bir iletişim şeklidir. Münâcât aslında kulun acziyetini ifade halidir. Kişinin yüce Allah karşısında kulluğunun farkında olarak, edeple kendi eksiklik ve noksanlığını itiraf edip Allah’tan kısık bir sesle yardım istemesidir.
Aşağıdakilerin hangisi kırk hadisin yazılma sebeplerinden değildir?
Peygamber gibi bir insan olmak için kırk hadis yazılmamıştı; bu neden kırk hadisin yazılma nedenleri arasında gösterilemez.
Hadîs-i Erbaîn Tercümesi kim tarafından yazılmıştır?
Hadîs-i Erbaîn Tercümesi Fuzuli tarafından yazılmıştır.