Arapçada Fiiller

ARAPÇADA FİİLLER (Aksâm-ı Seb‘a)

Arapçada fiiller, en az üç harften oluşmaktadır. Üç harften oluşan fiillere, “üç harfli” anlamında “sülâsî” denir. Sülâsî fiiller, yapısal özelliklerine göre yedi farklı ad altında kümelenirler. Bu yedi kümenin tümünü ifade etmek için aksâm-ı seb‘a (yedi grup -fiil-) kavramı kullanılır.

Arapçada فعل harflerinden oluşan fiil kelimesinin ilk harfi olan fâ harfi, üç harften oluşan bütün fiillerin ilk harflerini sembolize eder ve bütün sülâsî fiillerin ilk harfi fâu’l-fi‘l (fi‘l kelimesinin fâ’sı) kavramı ile adlandırılır. Fiil kelimesinin ikinci harfi olan ‘ayn harfi, üç harften oluşan bütün fiillerin ikinci harfini fiil kelimesinin son harfi olan lâm harfi, üç harften oluşan bütün fiillerin üçüncü, yani son harflerini sembolize eder.

Sülâsî fiiller önce yapılarında illetli harf ( yani ي – و – ا) bulundurup bulundurmamalarına göre ikiye ayrılır:

Sahîh Fiiller: Yapısında illetli harf bulundurmayan fiiller ve Mu‘tell Fiiller: Yapısında illetli harf bulunduran fiiller.

I. Sahih Fiiller: Kendi içinde biçimlerine göre üç gruba ayrılır: Sâlim, Muda‘‘af ve Mehmûz Fiiller.

  1. Sâlim Fiil: Yapısında hemze veya şedde bulunmayan sahîh fiillerdir. ( كَتَبَ yazdı/ شَرِبَ içti gibi.)
  2. Mudâ‘‘af Fiil: Yapısında şedde bulunan sahîh fiillerdir.( مَدَّ uzattı / فَ رَّ kaçtı gibi)
  3.  Mehmûz Fiil: Yapısında hemze bulunan fiillerdir. Hemzenin fiilin başında, ortasında veya sonunda oluşuna göre mehmûz fiiller üçe ayrılır.
  • Mehmûzu’l-Fâ: أَكَلَ (ekele) yedi / أَمَرَ (emera) emretti
  • Mehmûzu’l ‘Ayn: سَ أَلَ (se’ele) sordu / سَ ئِمَ (se’ime) bıktı
  • Mehmûzu’l-Lâm: قَ رَ أَ (kara’e) okudu / بَ رَ أَ (bera’e) yarattı gibi.

 

II. Mu‘tell Fiiller: Yapısında illetli harf bulunan fiillere mu‘tell fiiller denir. Mu‘tell fiiller dörde ayrılır; Misâl Fiiller, Ecvef Fiiller, Nâkıs Fiiller, Lefîf Fiiller

1. Misâl Fiil: İlk harfi, yani fâu’l-fi‘l’i illetli olan fiillere misal fiiller dedir. Misâl fiiller bu illetli harfin vav (و) ya da ye (ي) oluşuna göre ikiye ayrılır:

  • Misâl-i Vâvî: : وجَدَ (vecede) buldu / وصَلَ (vasale)
  • Misâl-i Yâ’î: يَسُرَ (yesura) kolaylaştı / ي نَعَ (yene‘a) olgunlaştı gibi.

 

2.  Ecvef Fiil: Orta harfi, yani ‘aynu’l-fi‘l’i illetli olan fiillere ecvef fiiller denir. ماتَ (mâte) öldü / قامَ (kâme) kalktı, سالَ (sâle) aktı / ب ا عَ (bâ‘a) sattı gibi.

 

3. Nâkıs Fiil: Son harfi, yani lâmu’l-fi‘l’i illetli olan fiillere nâkıs fiiller denir. Nâkıs fiiller, elif-i memdûde veya elif-i maksûre olarak görünen bu illetli harfin aslının vav ya da ye oluşuna göre ikiye ayrılır. Sonda bulunan illetli harfin aslı vâv ise nâkıs-ı vâvî, ye ise nâkıs-ı yâ’î adı verilir.

  •  Nâkıs-ı Vâvî: دَعا (de‘â) çağırdı
  • Nâkıs-ı Yâ’î: رَم ى (remâ) fırlattı, attı gibi.

4. Lefîf Fiiller: Yapısında iki tane illetli harf bulunduran fiillerdir. Lefîf fiiller bu illetli harflerin bulundukları yere göre ikiye ayrılır. İlk ve son harfi illetli ise Lefîf Mefrûk, yani araları açık olan lefîf; illetli harfler yan yana ise Lefîf Makrûn, yani bitişik lefîf adı verilir.

  • Lefîf Mefrûk: وف ى (vefâ) vefalı oldu
  • Lefîf Makrûn: رَوى (revâ) rivayet etti, anlattı gibi.

 

Sülâsî fiillerin sahîh ve mu‘tell çeşitlerinden oluşan bu yedi türüne birden aksâm-ı seb‘a denir.

MUZÂRİ FİİL

Muzâri kelimesi, Türkçedeki hem geniş zaman, hem de şimdiki zaman kipi yerinde kullanılan bir kavramdır. Bu yapıdaki fiilin hangi zaman kipine ait olduğu, genellikle beraberinde kullanılan zaman zarfları vasıtasıyla anlaşılır.

Mâzî bir sülâsî fiil, başına (ye) harfi getirilerek muzâri’ye (geniş zaman veya şimdiki zaman formuna) çevrilir. Mâzî fiilin başına gelen bu (ye) harfine “muzâraat yâ’sı” denir.

Arapçada bütün sülâsî fiillerin mâzî ve muzâri yapıları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, bunların mâzî ve muzâri formda altı farklı kalıptan ibaret olduğu görülmüştür. Bu farklılık, aşağıdaki tabloda da açıkça görüleceği üzere, mâzî ve muzâri yapılarda ‘aynu’l-fiil’in harekesinin değişiyor olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu kalıplara ilişkin tablo şöyledir:

 

 

Mâzi bir fiil muzâriye çevrilirken yukarıda verilen kalıplardan hangisine aitse o kalıba göre muzâri formuna sokulur. Örneğin كتب (yazdı) fiili birinci kalıptandır. Birinci kalıbın ‘aynu’l-fiil’i mâzîde fetha, muzâri’de dammedir.

 

Muzâri bir fiilin örnek çekim tablosu :

 

BİTİŞİK NESNE ZAMİRLERİ (MANSÛB MUTTASIL ZAMİRLER)

Bu zamirler, her ne kadar “nesne zamirleri” olarak adlandırılsalar da, fiil yanı sıra isme de bitişebilmektedirler. İsme bitiştikleri zaman tamlayan, fiile bitiştikleri zaman ise nesne konumunda olurlar.

Bitişik nesne zamirlerinin ismin sonuna geldiği aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

ism + ke = is-mu-ke                اسم- كَ : اِ س مُ كَ                ismin

    ism +hum = is-mu-hum              اِسم – هم :  اِهسمُهُم             isimleri

 

Şimdi bu zamirleri sadece anlamları yönüyle görelim:

 

MESLEĞİN NE? 

ما مِهْنَتُكَ ؟ , mesleğin ne? sorusunda da bitişik nesne zamiri kullanılmış olduğunu görüyorsunuz. Aşağıdaki tabloda meslek ile ilgili yöneltilen soruları ve verilen cevapları, kullanılmış olan özne zamirleri ve nesne zamirleri açısından inceleyiniz.