Arapçada İsimler (Tekil-İkil-Çoğul)

ARAPÇADA İSİMLER (MERFÛ, MANSÛB, MECRÛR)

Herhangi bir varlığı ya da kavramı gösteren sözcüklere isim diyoruz. Arapçada isimleri kimi zaman bir cümlenin öznesi, kimi zaman nesnesi olarak, kimi zaman da bir tamlama içinde görürüz. Bir ismin hangi öge konumunda olduğu, ismin son harfinin harekesinden veya son ekinden anlaşılır. Son harfin harekesi veya son ek, kelimenin cümle içindeki yerinin değişmesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Örneğin özne konumunda olan bir isim merfû (ref alâmetli), nesne konumunda olan bir sözcük mansûb (nasb alâmetli), harf-i cerden sonra gelen veya tamlayan durumunda olan bir sözcük mecrûr (cer alâmetli) olmak zorundadır. Bir başka ifadeyle, cümle içinde bir ismi merfû kullanmak suretiyle, o ismi özne olarak kullandığımızı; mansûb kullanmak suretiyle de nesne yerinde kullandığımızı göstermiş oluruz.

Kelimelerin sonlarının almış olduğu hareke veya eklerin gerekçesinin açıklanmasına i‘râb )الإعراب) diyoruz.

Tekil kelimelerin i‘râbı (yani merfûluk, mansûbluk ve mecrûrluk durumları) hareke ile belirlenir. Tekil bir kelimenin son harfi:
a) Merfû durumda, dammeli (ُ ) المعلّمُ
b) Mansûb durumda, fethalı ( ) المعلّ م
c) Mecrûr durumda, kesralı ( ) المع

 

Bir başka deyişle ref (merfûluk) alâmeti damme, nasb (mansûbluk) alâmeti fetha, cer (mecrûrluk) alâmeti kesra’dır. Bir kelimeyi cümlede özne olarak kullandığınızı, o kelimeyi merfû yaparak gösterirsiniz. Nesne olan kelime de, daima mansûb kullanılır. Harf-i cerden sonra kullanılan kelime de daima mecrûr olur.
Harf-i cerler Türkçedeki bulunma (-de, -da), ayrılma (-den, -dan), yönelme (-e, -a) durum ekleri yerinde veya “ile”, “üzerinde” gibi anlamlarda kullanılan harf veya harf öbekleridir.
Şimdi cümle örneğine geçelim ve bu cümleyi ögelerine ayıralım:

 

Öğrenci bir mektup yazdı.)                       .كت ب الطّال بُ رسال ةً

 

Bu cümlenin i‘râbını şöyle yapıyoruz:

كت ب : Mâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril
الطّال بُ : Özne (fâ‘il), merfû, ref alâmeti sondaki damme.
رسال ة : Nesne (mef‘ûl), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.

Bu cümlede nesneyi belirli yaparsak, anlam nasıl değişiyor, onu görelim:

 (Öğrenci mektubu yazdı.)   كت ب الطّال بُ ال رسال ة

Bu cümlede hem özneyi hem de nesneyi belirsiz kullanırsak anlam nasıl olur, ona bakalım:

(Bir öğrenci bir mektup yazdı.)  كت ب طال ب رسال ة

Cümleyi yönelme durumunda bir dolaylı tümleç ekleyerek “Öğrenci, bir doktora bir mektup yazdı.” anlamında Arapça kullanırsak:

كت ب الطّال بُ رسال ة إلى ط بيبٍ

Burada yeni söz öbeği olan ( إلى ط بيبٍ )’i irâb edelim:
إلى : Harf-i cer
ط بيبٍ : Mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.

ARAPÇADA İKİLLER

Arapçada bir sözcük sonuna ( ا ن ) âni veya ( َ ي ) eyni eki alarak ikile dönüştürülür. Eğer kelime kapalı te (dişil te’si) ile bitiyorsa kapalı te açılır, sonra bu ekler kullanılır. Kelime cümle içerisinde merfûluğu gerektiren bir konumdaysa ( ا ن ) âni eki, mansûb veya mecrûr konumdaysa ( َ ي ) eyni eki
alır. İkillerde ref alâmeti elif ( ا ), nasb ve cer alâmeti ye ( ي )’dir. Nûn ( ن ) her üç durumun ortak harfi olduğundan belirleyici etkisi yoktur, alâmette zikredilmez.

 

ARAPÇADA ÇOĞULLAR

Arapçada çoğullar üçe ayrılırlar.

1- Düzenli Eril Çoğul
2- Düzenli Dişil Çoğul
3- Düzensiz Çoğul (Cem‘u’t-Teksîr)

Şimdi sırasıyla bu çoğul çeşitlerini inceleyelim:

1- Düzenli Eril Çoğul

Düzenli eril çoğul, tekil ismin sonuna ( ُونَ ) ûne veya يَ( ) îne ekleri getirilerek yapılır. Merfû durumda ( ُونَ ), mansûb ve mecrûr durumda ) يَ ( getirilir. Düzenli eril çoğulun mansûb ve mecrûr hâlinin eki olan ) يَ ( ’nin ikil kelimenin mansûb ve mecrûr hâlinin eki olan ( َ ي )’den okunuş bakımından farklı olduğuna dikkat ediniz. Biri …eyni iken, diğeri …îne’dir.

 

 

2- Düzenli Dişil Çoğul

Dişil sözcüğün sonuna ( …ات ) …ât eki getirilerek yapılan çoğuldur. Eğer sözcük dişil te’si ile bitiyorsa, önce kelimenin sonundaki dişil te’si atılır, sonra ( ات ) eki getirilir.

 

 

Yukarıdaki örnekte مُعَلّمَ ات kelimesinin hem mansûb, hem de mecrûr durumda aynı olduğunu gördük. Peki bu kelimenin mansûb veya mecrûr olduğuna nasıl karar vereceğiz? Elbette cümle içindeki konumuna göre. Birkaç örnekte bunu görelim:

 (Doktor, kadın öğretmenleri durakta buldu.)    و ج د الطّبيبُ المعل ما ت في الموقف

 

3-Düzensiz Çoğul (Cem‘u’t-Teksîr)

Düzensiz çoğullar, adından da anlaşılacağı üzere, belli bir kuralı olmayan çoğullardır. Bu çoğulların irâbı tıpkı tekil kelimelerin irâbı gibidir; yani hareke ile olup merfû durumda damme ile, mansûb durumda fetha ile, mecrûr durumda kesra ile harekelenirler.

Düzensiz çoğullar âkil (akıl sahibi olanlara ilişkin) ve gayrı âkil (akıl sahibi olmayanlara ilişkin) çoğullar olmak üzere ikiye ayrılır. Âkil olan çoğullar insanlara özgü isimlerin düzensiz çoğullarıdır (kadın, erkek, çocuk gibi). Gayrı âkil çoğullar ise insan dışındaki, akıl sahibi olmayan varlıklara ait çoğullardır (bitki, hayvan, eşya isimleri gibi).

Arapçada çoğul formu düzensiz olan gayrı âkil eril isimlerden bazıları aşağıda verilmiştir: