Ayrık Özne Zamirleri

Ayrık Özne Zamirleri

SELAMLAŞMA

Aşağıda Arapçada günlük hayatta yaygın olarak kullanılan selamlaşma ifadeleri yer almaktadır:

(Selamün aleyküm)  السَّلامُ عَلَيْكُمْ 

(Aleyküm selam) وعَ ل يكُ مُ السَّ لام 

 

(Merhaba) مَرْحَبًا 

(Merhaba) مَرْحبًا  

 

(Günaydın) صباحُ الخَ ير

(Günaydın)صباحُ النّو 

(İyi akşamlar) مَساءُ الخَيْر 

(İyi akşamlar) مساءُ النُّور

 

(İyi geceler) لَيْ لَة سَ عيدَة 

(İyi geceler) لَيلَة سَ عيدَة

  

(Allah rahatlık versin!) تُصْب ح عَلَى خَيْر

(Sana da) وَأَنْ ت /أَنْتَ منْ أَهْل ه 

 

Karşımızdakine nasılsın diye sorarken Arapçada şu ifadeyi kullanabiliriz:

(Nasılsın?) كَيْفَ ال حال؟ 

(İyiyim teşekkürler, sen?) أَنا ب خَيْر شُكرًاَ وأَنْ ت / أَنْتَ؟ 

 

AYRIK ÖZNE ZAMİRLERİ (MERFÛ MUNFASIL ZAMİRLER)

Arapçada kişi zamirlerinin sayısı Türkçedekinden farklı olarak 14’tür. Bu farklılık, Arapçada eril-dişil ayırımı olmasından ve ayrıca iki kişiye özgü ikil zamirinin bulunmasından kaynaklanır. Diğer yandan Arapçada tüm sözcükler yapıları bakımından eril ve dişil olarak ayrılırlar. Eril için Arapçada müzekker, dişil için muennes ifadesi kullanılır. Sonu dişil te’si (tâ el-marbûta) ile biten bütün sözcükler dişil kabul edilir. Örneğin;

DİŞİL

مُعَلِّمَ ة (mu‘allime) kadın öğretmen

طَب ي بَة (tabibe) kadın doktor

ERİL

مُعَلِّم (mu‘allim) erkek öğretmen

طَب يب (tabîb) erkek doktor

Arapçada dişil te’si ile biten sözcükler dışında “semâî muennes” adı verilen, yapıları itibariyle eril olan, ancak dişil bir kelime gibi kullanılan sözcükler de vardır. Semâî sözcüğü anlam olarak “duyuşa, işitmeye göre” demektir. Bu tür kelimelerin dişil oluşunun tek göstergesi, duyuştur, işitmedir.

Örneğin; م شَْس (şems) güneş; دار (dâr) ev kelimeleri yapıları itibariyle eril görünseler de Araplar bu kelimeleri dişil olarak kullanagelmişlerdir.

 

Arapçada ayrık özne zamirleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır:

 

.مَرحَبًا. أَنا زَيْ نَب. أنا طال بَة. أنَا منَ الأرْدُن

(Merhaba, ben Zeynep. Ben bir öğrenciyim. Ürdünlüyüm.)

.مَرحَبًا. أَنا عَبْدُ الله. أنا طال ب. أنا منَ ال عرَاق

(Merhaba, ben Abdullah. Ben bir öğrenciyim. Iraklıyım.)

 

Üçüncü şahıslar hakkında konuşurken kullanılan yapı ve zamirlere dikkat ediniz:

( Abdullah öğretmen mi?)  هَلْ عَبْدُ الله مُعَلِّم؟

( Hayır, o bir öğrenci.)  .لا. هُوَ طَال ب 

(Abdullah Iraklı mı?)  هَلْ عَبْدُ الله عرَاق ي؟ 

(Evet, o Iraklı.)    .نَ عَم، هُوَ عرَاق ي

 

(Zeynep öğrenci mi?)  هَلْ زَيْ نَب طال بة؟

(Evet, o bir öğrenci.)  .نَ عَم، هيَ طَال بَة

 

(Zeynep Mısırlı mı?)  هَلْ زَيْ نَب مصْ ريَّة؟

( Hayır, o Ürdünlü.)  .لا. هيَ أُرْدُن يّة

 

 

Ülke başına م نْ veya ülke sonuna nisbet ya’sı (yâ’un-nisbe) eklenerek aidiyet anlamı elde edilir.

O, Iraklıdır.     هُوَ عرَاق ي          =     هُوَ منَ ال عرَاق

O, Pakistanlıdır.    هُو بَاك سْتَان ي     =    هُوَ منْ بَاك ستَان

O, Ürdünlüdür.         هي منَ الأُرْدُن        =     هي أُرْدُن يَّة

O, Filistinlidir.  هيَ منْ ف لَسْ طين =    هي فلَسْ طين يَّة

 

MAZİ FİİL ÇEKİMİ (Dİ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN)

Aşağıda كَتَب fiiline ait di’li geçmiş zaman çekimi verilmiştir:

 

Sıkça kullanacağınız bazı fiiller;

ذَهَبَ (zehebe) gitti

جَلَسَ (celese) oturdu

دَخَلَ (dahale) girdi

خَرَجَ (harace) çıktı

شَ ربَ (şeribe) içti

تَ عبَ (ta‘ibe) yoruldu

دَرَسَ (derese) ders çalıştı, okudu

عَل مَ (‘alime) bildi

فَ تَحَ (feteha) açtı

سَ معَ (semi‘a) işitti