Hadis İlmi: Temel Kavramları ve Alt Dalları

İslâm Dini‟ni konu edinen Naklî/şer‟î İlimler, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf‟tur.

SÜNNET KAVRAMI

Sünnet kelimesi Arapça s-n-n kökünden gelir. Sözlükte, üzerinde devamlı olarak yürünen yol, hayat tarzı, gelenek, âdet, çığır, hal, tavır, karakter, uygulama, kanun, kural gibi anlamlara gelir.

  1. Kavlî Sünnet: Hz. Peygamber‟in sözler.
  2. Fiilî Sünnet : Hz. Peygamber‟in filleri ve davranışlarıdır.
  3. Takrîrî Sünnet : Hz. Peygamber‟in huzurunda veya bilgisi dâhilinde olmak şartıyla, sahâbe
    tarafından söylenen sözleri ve yapılan davranışları onaylaması veya karşı çıkmamasıdır. Kur’an’ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber‟in temel görevleri şunlardır:

 

Tebliğ : Allah‟tan almış oldukları vahyi eksiksiz olarak insanlara bildirmek anlamına gelir.

Beyân/Tebyîn : Peygamber‟in kendisine indirilen kitabı, ümmetine açıklaması, onları ihtilaf ettikleri konularda
aydınlatmasıdır. Kur‟an hükümlerinin toplumda yaşanmasını sağlayarak açığa çıkmasını sağlamayı da kapsar.

Tezkiye İnsanların kötü huylardan, günahlardan, kötülüklerden temizlenmesi, arındırılması demektir.
Hadis âlimleri Hz Peygamber‟in sünnetini kayda geçirirken, mevkuf hadis denilen sahâbenin söz ve uygulamaları ile maktû hadis denilen tâbiûn âlimlerinin söz ve uygulamalarını da hadis kitaplarına almışlardır.

HADİS, HABER, ESER TERİMLERİ

Hadis kelimesi sözlük anlamı; “haber verme”, “anlatılan, haber verilen husus”, “haber” ve “söz”
demektir.
Haber: Çoğulu Ahbârdır. Sözlük anlamı, bir olay veya nesneyi gören, tanık olan birinin; görmeyenlere,
tanık olmayanlara söylemesi, iletmesi, duyurması, bildirmesiyle elde edilen dolaylı bilgidir.

HADİSİN İKİ TEMEL ÖĞESİ: İSNÂD VE METİN

  1. İsnâd veya sened: Bir şeyi bir yere dayamak demektir.
    Hadis ilminde, başında senedi yani isnad zinciri zikredilmeyen hadislere Muallâk Hadis denir.
    Hadis tarihinde Mütekaddimûn Dönemi denilen Hicrî ilk dört asırdaki kitaplarda hadisler hep râvî
    zincirleriyle birlikte verilmiştir.
  2. Metin: Hadiste nakledilen içerik anlamına gelir. İsnad zincirinin peşinden gelen Hz. Peygamberin
    sözleri ve davranışlarını ifade eden kısma metin denir.
    Arapça’sındaki isnâdın sıralanışı şu şekildedir: Buhârî Müsedded Yahyâ Şu’be Katâde Enes
    Hz.Peygamber. Seneddeki kişiler zaman sırasına göre sıralanırsa sened şu şekilde olur: Hz. Peygamber Enes Katâde Şu’be Yahyâ Müsedded Buhârî.
    Hadis ilminde bir hadisin farklı isnad zincirleriyle gelen her bir kanalına tarîk veya vech de denir. Tarîk
    Arapçada yol demektir. Vech ise, yüz, yön, taraf gibi anlamlara gelir. Son zamanlarda tarîk anlamına,
    batı dillerinden Türkçe’ye geçen varyant (İng. variant) da kullanılmaktadır.

HADİS İLMİ: TANIMI, KONUSU, AMACI

Tanımı

Hadis ilmi, klasik kaynaklarda ilmü‟l-hadîs, Ulûmu‟l-hadîs, ilmü‟r-rivâye, Usûlü‟r-rivâye, ilmu‟l-eser.
ibn Cemâa, hadis ilmini “Hadislerin senet ve metinlerinin halleri ile ilgili kurallar ilmidir” diye tanımlar.
Büyük hadis âlimi ibn Hacer‟in tanımı ise “Râvî (rivayet eden) ve mervî‟nin (rivayet edilen metinlerin)
hallerini bildiren kaideler bilgisidir” şeklindedir.

Konusu ve Amacı
İlk dönemlerde ilim denince Hadis (ilmi) anlaşılırdı. Çünkü Tefsir, Fıkıh, Tasavvuf gibi şer‟î/islâmî
ilimler ayrı ve müstakil bilim dalları haline gelmeden önce hadis içindeydi.
Râmhürmüzî, el-Muhaddisü‟l-fâsıl isimli eserinde rivâyet ve dirâyet terimlerini bu anlamlarda iki
başlıkta kullanır.

Hadis İlmi İle İlgilenenlere Verilen İsimler ve Unvanlar

Hadis öğrenen öğrencilere, hadis ilminde yolun başında olanlara Tâlib denir. Hadis âlimleri için genel olarak çoğunlukla Muhaddis veya Hâfız tabiri kullanılır. Hadis ilminde daha ileri düzeyleri ifade etmek için İmâm, Huccetü‟l-İslâm, şeyhu‟l-İslâm, Emîrü‟l- mü‟min‟în fi‟l-hadîs gibi unvanlar da kullanılmıştır.

PEYGAMBERİMİZİ KONU EDİNEN DİĞER İLİMLER

Meğâzî: Peygamberimizin savaşlarını konu edinir.
Siyer: Peygamberimizin sadece savaşlarıyla değil, hayatının bütün yönleriyle ilgilenir.
Şemâil: Peygamberimizin fiziksel özellikleriyle yani dıĢ görünüĢüyle ve ahlâkî vasıflarıyla ilgilenir.
Delail: Peygamberimizin mucizelerini konu edinir.

HADİS İLMİNİN ÖNEMLİ ALT DALLARI

Hâkim en-Nîsâbûrî‟ye göre hadis ilimlerinin sayısı elli ikidir. İbnü‟s-Salâh’a göre altmış beşdir. Süyûtî’ye
doksan üçdür.

Hadis Tarihi

Hadisin Peygamberimiz döneminden günümüze kadar geçirdiği serüveni, hadisle ilgili yapılan her türlü çalışmayı zaman ve mekân düzleminde, sebep sonuç ilişkileri içinde, yani Tarih Biliminin ölçütleri doğrultusunda ele alır. Türkçe yazılan ilk Hadis Tarihi kitabı, İstanbul‟da 1924 de yayınlanmıştır. Hadis Tarihi isimli bu ilk kitap, o günlerde adı Dârülfünun olan İstanbul Üniversitesi‟nin İlahiyat Şubesi hocalarından, İzmirli İsmail Hakkı tarafından ders kitabı olarak okutmak üzere yazılmış ve Talebe Cemiyeti tarafından yayınlanmıştır. Tamamen hadis tarihine özgü olarak yazılmış ilk müstakil Türkçe eser Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talat Koçyiğit‟in yazmış olduğu ve ilk baskısı 1977 de, adı geçen Fakültenin yayınları arasında neşredilen Hadis Tarihi isimli kitaptır.

Hadis Usûlü Tanımı

Usûl kelimesi: Temel, esas, soy, kök, ana gövde, dayanak, kaide, kural gibi anlamları vardır. Usûl kelimesi yer alan ilk kitap 544/1149 yılında vefat Eden Kadı İyad’ın el- İlmâ’ ilâ ma’rifeti usûli‟r-rivâye
ve takyîdi‟s-semâ’ isimli eseridir.
İbn Hacer’e göre “Kabul ve ret açısından râvî ve mervînin durumlarından bahseden ilimdir”
Hadis Usûlüne, Hadis Terimleri İlmi anlamına gelen (İlmu) Mustalahu’l-hadîs de denir.

Ulûmu’l-Hadîs/Hadis Usûlü Kitapları

Hadis Usûlü alanında günümüze ulaşmış olan en eski eser İmam Şafiî’nin (ö.204/819) er- Risâle isimli
eseridir. Bu eser aynı zamanda ilk Fıkıh Usulü kitapları arasında zikredilir.
Hadis âlimleri tarafından yazılan ilk müstakil Hadis Usûlü kitapları hicrî üçüncü asra aittir. Bunlardan Ali
b. el-Medînî’nin Ulûmü’l- hadîs’i ve Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem’in Ma„rifetü ulûmi’l-hadîs ve
kemmiyyeti ecnâsihâ isimli eserleri günümüze ulaşmamıştır. Günümüze ulaşan ilk Hadis Usûlü kitabı,
Râmhürmüzî‟nin el- Muhaddisü‟l-fâsıl‟ıdır. Hadis usûlü kitapları iki dönemde ele alınırlar.

Mütekaddimûn Dönemi Hadis Usûlü Kitapları:

  1. er-Râmhürmüzî‟nin el-Muhaddisü‟l-fâsıl beyne‟r-râvî ve‟l-vâî isimli eseri günümüze
    ulaĢan hadis âlimlerince yazılmıĢ ilk müstakil hadis usûlü kitabı kabul edilir.
  2. Hâkim’inMa„rifetü ulûmi‟l-hadîs isimli eseri.
  3. Hatîb el-Bağdâdî diye tanınan büyük hadis âlimi Ebû Bekir Ahmed b. Ali el-Hatîb el-Bağdâdî‟nin el-Kifâye fî ilmi‟r-rivâye isimli eseri.

Müteahhirûn Dönemi Hadis Usûlü Kitapları:

  1. Kadı İyâd. el-İlmâ ‘ ilâ ma’rifeti usûli‟r-rivâye ve takyîdi‟s- semâ’ isimli eseri. Yazar yukarıda verdiğimiz üç Hadis Usûlü eserinden yararlanmıştır. Endülüs’te yazılmış ilk hadis kitabıdır.
  2. Meyâncî diye tanınan Ebu‟l-Hafs Ömer b. Abdülmecîd el-Kuraşî el- Meyâncî‟nin, Mâ lâ yese’u‟l-muhaddise cehlüh isimli kitabı on sayfalık küçük bir risaledir ve hadis usulünün temel konularının özeti niteliğindedir.
  3. İbnü’s-Salâh diye tanınan Ebû Amr Takiyyüddîn Osmân b. Abdürrahmân eş-şehrizûrî’nin, Ulûmü’l-hadîs’i. Kitap Mukaddimetü İbni’s-Salâh ismiyle meşhur olmuştur. İbnü’s-Salâh Şam‟daki Eşrefiyye Dâru‟l-Hadîsi denilen hadis medresesinde hocalık yapmıştır.
  4. Cemalüddîn Muhammed el-Kâsımî’nin Kavâidü’t- tahdîs‟i. Eser eski Hadis Usûlü kitaplarından seçmeler yapılarak hazırlanmıştır. Kitap bir mukaddime (giriş), on bâb, bir hâtime (sonuç) ve bir tetimme (ek) şeklinde tertip edilmiştir.
  5. Tâhir b. Sâlih el-Cezâirî‟nin Tevcîhü‟n-nazar ilâ usûli‟l-eser‟i. Bu kitapta Hakim‟in Ma’rifetü ulûmi’l-hadîs’ini özetlemiştir. Müsteşrik Goldziher bu kitabı Almanca’ya çevirmiştir.

İbnü’s-Salâh’ın Ulûmü’l-hadîs’ine Dayanarak Yazılan Kitaplar:

  • Nevevî , Ulûmü‟l-hadîs‟i önce el-İrşâd adıyla ihtisâr etmiş yani kısaltmış, sonra bunu da tekrar ikinci
    defa kısaltarak Takrîb ismini vermiştir.
  • İbn Kesîr diye tanınan Ebu‟l-Fidâ Imâdüddîn İsmâîl b. Kesîr İbnü‟s-Salâh’ın Mukaddime’sini İhtisâru
    Ulûmi‟l-hadîs adıyla özetlemiştir. Buna, Ahmed Muhammed Şâkir M el-Bâisü‟l-hasîs isminde bir şerh
    yazmıştır.
  • Büyük hadis âlimi İbn Hacer el-Askalânî İbnü‟s-Salâh‟ın kitabını Nuhbetü‟l-fiker fî mustalahı ehli‟l-eser adıyla kısaltmıştır. Kitap Nuhbetü‟l-fiker diye tanınır.İbn Hacer bu kitabını Nüzhetü‟n-nazar fîtavdîhi Nuhbeti‟l-fiker adıyla Şerh etmiştir.Talât Koçyiğit tarafından Türkçe‟ye çevrilmiştir.
  • Zeynüddîn el-Irâkî İbnü’s-Salâh’ın Ulûmü’l-hadîs’ini kolay ezberlenebilmesi için Elfiyye tarzında biniki beyitte şiir halinde özetlemiştir. Fıkıh, Fıkıh Usulü, Ferâiz, Hadis Usûlü, Tasavvuf, Siyer, Nahiv, Belâğat, Kırâat, Mantık, Tıp gibi bilim dallarında elfiyyeler yazılmıştır. Irâkî‟nin Elfiyye‟si İslâm dünyasında çok meşhur olmuş ve değişik Şerhleri yapılmıştır. Bu şerhler içinde en mükemmeli Sehâvî’nin Fethu’l-muğîs isimli önce üç, sonra dört cilt halinde basılmış olan elfiyye şerhidir.
  • Celalüddîn es-Suyûtî de İbnü‟s-Salâh‟ın Ulûmü‟l- hadîs’ini Elfiyye adıyla nazma, yani bin beyitlik bir şiire çevirmiştir.
  • Yine Suyûtî, Nevevî’nin et-Takrîb‟ini, Tedrîbü‟r-râvî fî Şerhi Takrîbi‟n- Nevevî adıyla Şerh etmiştir. Bu Şerh Hadis Usûlü’nün önemli kaynaklarından birisi olmuştur.

Ricâl İlmi

Ricâl, Arapça’da adam, kişi anlamına gelir. Ricâl İlmi‟nin bir diğer adı da Cerh ve Ta’dîl İlmi’dir. Cerh yaralama, suçlama, ta’dîl ise düzgün ve kusursuz kabul etme anlamına gelir. Hadis ilminde cerh, râvîler hakkında olumsuz kanaat belirtme, ta’dîl ise râvîler hakkında olumlu kanaat belirtme anlamında kullanılır. Cerh edene cârih, cerh edilmiş yani kusurlu bulunmuş râvîye mecrûh denir. Ta’dîl edene muaddil veya müzekkî; ta’dîl ve tezkiye edilene âdil, adl veya sika; cerh-ta’dîl faaliyetine nakd veya tenkîd, bu faaliyeti yapana da münekkid denir.
Ali b. el-Medînî , “Hadislerin manalarının anlaşılması ilmin yarısıdır. Diğer yarısı da ricâl bilgisidir” demiştir.

Bu ilmin amacı, râvîlerin kimliklerinin belirlenmesi, hocalarından hadis alma ve öğrencilerine hadis aktarma yöntemlerinin sağlıklı ve geçerli olup olmadığı, hadis rivayetine ehil olup olmadıkları ve güvenilirliklerinin tespit edilmesidir.Râvî tenkitçisi denilen hadis uzmanları râvîler hakkında bilgi toplamaya ve bunları yazıya geçirip kitap haline getirmeye başladılar. İşte ricâl ilmi bu şekilde doğmuş oldu.
İlk kitaplar Tarih ve Tabakât ismiyle kaleme alındı. İbn Nedîm el-Fihrist isimli eserinde Leys b. Sa„d ve Abdullah b. el-Mübârek‟in et- Târîh isimli kitaplarından bahseder. Velid b. Müslim Yahyâ b. Sa„îd el- Kattân da ilk ricâl kitabı yazarlarındandır. Vâkıdî ve Heysem b. Adî ise sahâbe biyografisine dair Tabakât kitabı yazmışlardır.
Üçüncü yüzyılda ricâl ilmi zirveye ulaştı. Günümüze ulaşan en eski ricâl kitapları bu yüzyıla aittir.
Bunlar İbn Sa’d ve Halîfe b. Hayyâ’n Tabakât isimli kitapları ile Yahyâ b. Maîn‟in Târih‟idir. Daha sonra Ali b. el-Medînî, Ahmed b. Hanbel, Buhâri, İbn Ebî Hatim bu işi zirveye taşıdılar. Bundan sonra Ricâl, Tabakât, Esmâü‟r-ricâl, Nakdü’r-ricâl, el-Cerh ve‟t-ta’dîl, Tezkira, Terâcim gibi değişik adlarla pek çok ricâl kitabı yazıldı.

Klasik hadis kitaplarının yazıldığı ilk dönemlerde cerh ve ta„dîl baĢlığı taĢıyan kitaplar ricâl kitabı
niteliğindedir. Ör: İbn Ebî Hatim’in Kitâbü’l-cerh ve’t-ta’dîl’î. Cerh ve ta’dîlin kurallarını ilk defa derli toplu yazılı hale getiren hicrî sekizinci yüzyılda yaşayan Tacüddîn es-Sübkî‟dir Tabakâtü‟ş- Şâfiyyeti‟l-kübrâ isimli kitabında “Cerh Ta„dîl Kaideleri” başlığı altında konuyu ele alır.Muhammed Abdulhayy el-Leknevî’nin er-Ref’u ve’-tekmîl fi‟l-cerhi ve‟t-ta’dîli.

İlelü’l-Hadîs İlmi

İlel: sebep, hastalık ve kusur anlamlarına gelir.Bu tür gizli kusur taşıyan hadislere Muallel veya Ma‘lûl Hadis denir. İllet ilmi, ricâl ilminin doğuşu ve gelişimi ile eş zamanlı olarak doğmuş ve gelişmiştir.

Günümüze ulaşan İlel Kitapları en eskisinden itibaren sırasıyla şunlardır:

  1. Alî b. El-Medînî‟nin İlelü‟l-hadîs‟i.
  2. Yahyâ b. Maîn’in’in et-Târîh ve‟l İlel’i. Bu kitap Yahyâ’ya illetler hakkında sorulan sorulara verdiği cevapların, talebesi Abbâs ed-Dûrî tarafından bir kitapta derlenmesiyle ortaya çıkmıştır
  3. Ahmed b. Hanbel’in el-İlel ve ma’rifetü‟r-ricâl‟i. Oğlu Abdullah‟ın sorularına cevap niteliğindedir.
  4. Muhammed b. Îsâ et-Tirmizî‟nin el-İlelü‟l-kebîr‟i ve Câmî„i‟nin elli birinci kitabı (bölümü) olan el-İlelü‟s-sağîr‟i.
  5. İbn Ebî Hâtim er-Râzî‟nin İlelü‟l-Hadîs‟i.
  6. Ali b. Ömer ed-Dârakutnî‟nin el-İlelü‟l-vâride fi‟l- ehâdîsi‟n-nebeviyye‟si.
  7. Ebu‟l-Ferec İbnü‟l-Cevzî‟nin el-İlelü‟l-mütenâhiye fi‟l- ehâdîsi‟l-vâhiye‟si.

Ğarîbü’l-Hadîs İlmi

Ğarîb kelimesi tek, yalnız, kendi türü içinde benzeri olmayan, gurbette olan gibi anlamlara gelir. Hadis ilminde Ğarîbü’l-Hadîs dendiğinde, az kullanıldığı, yaygın olmadığı ya da manâsı kapalı olduğu için anlaşılması zor olan kelimeler ve bunları konu edinen ilim dalı anlaşılır. Çok zaman râvîler hadisi, metnine sâdık kalmaksızın kendi ifadeleriyle nakletmişlerdir. Buna manâ ile rivâyet denir. Bazı ğarîb kelimeler yüzünden hadislere ve hadisçilere, ehl-i bid’at denilen muhalif gruplar tarafından eleştiriler getirilmesinin de bu bilim dalının gelişmesinde ve bu konuda kitaplar yazılmasında etkisi olmuştur. İbn Kuteybe Ğarîbü‟l- hadîs isimli kitabında bunu açıkça ifade eder.
İbn Kuteybe Ğarîbü‟l- hadîs isimli aşağıda tanıtılacak olan kitabında bunu açıkça ifade eder.
Hadisteki ğarîb kelimelere dair yazılmış olup günümüze ulaşan ilk kitap Ebû Ubeyd Kâsım b. Sellâm‟ın Ğarîbü’l-hadîs isimli kırk senede hazırladığı, mükemmel kitabıdır. Kelimeler alfabetik değildir. Hadisler senetleriyle birlikte verilmektedir. İbn Kuteybe, Ebû Ubeyde‟nin yukarıdaki kitabına almadığı ğarib kelimeleri, konularına göre Ğarîbü‟l- hadîs isimli bir kitapta toplamıştır. Bu kitap da günümüze ulaşmıştır.

İbrâhîm b. İshak el-Harbî de, yirmi bir Müsnedi tarayarak yazdığı Ğarîbü‟l-hadis isimli eserinde kelimeleri sahâbe ismine göre düzenlediğini açıklamıştır. Hadisler senetleriyle verilmiştir. Bu konuda hicrî dördüncü asırda yazılıp günümüze ulaşan en mühim eser Hattâbî‟nin Ğarîbü‟l-hadîs‟idir. Önemli eserlerden biri de Zemahşerî‟nin el-Fâik fî ğarîbi‟l-hadîs‟idir. En mükemmel kitap Mecdüddîn İbnü‟l-Esîr‟in en-Nihâye fî ğarîbi‟l-hadîs‟idir.

İhtilâfü’l-Hadîs İlmi

İhtilâf iki veya daha fazla şeyin birbiriyle uyuşmaması, ters düşmesi, farklı olması, insanların görüş ayrılığına düşmesi gibi anlamlara gelir. İhtilâfü‟l-hadîs, sağlam bir hadisin yine sağlam bir hadise zıt düşmesi veya öyle görünmesi ya da algılanmasıdır.
Âlimler, sahih yani sağlam hadisler arasında gerçekte zıtlık olup olmayacağı konusunda üç gruba
ayrılmışlardır.

  1. Çelişkiyi kabul etmeyenler
  2. Çelişkiyi kabul edenler
  3. Çelişkiyi kısmen kabul edenler:

 

Hadisler arasındaki ihtilaf çok farklı sebeplerden kaynaklanabilir.

  1. Hz. Peygamber‟den kaynaklanan sebepler
  2. Hadisler arasındaki çelişkilerin bazıları râvîlerden kaynaklanmaktadır.

 

Hadisler arasındaki ihtilâfın giderilmesinde dört temel yöntem vardır:

1-Cem‘ ve te’lîf: Cem’ dağınık olan şeyleri bir araya getirme, te’lif ise uzlaştırma anlamına gelir. Buna
tevcîh, haml, te‟vîl gibi isimler de verilir.

2-Nesh: Nesh yok etmek, ortadan kaldırmak, nakletmek anlamlarına gelir. Yürürlükten kaldırılan önceki hükme mensûh, öncekini yürürlükten kaldıran sonraki hükme nâsih denir.

3-Tercih: Birtakım ölçütlere dayanarak çelişen hadislerden birini tercih edip öbürünü terk etmektir.

Tercih sebepleri kısaca dört başlık altına toplanabilir:
A-Senedle İlgili Sebepler: Râvîlerin sayısı, ilim ve sikalık yönünden üstünlükleri, hadisi öğrenme şekilleri ve olayla ilgileri gibi hususlar tercih sebebidir.

B-Metinle İlgili Sebepler: Lafzına sadık kalınarak rivayet edilen hadisin manâ olarak rivayet edilene, sarahaten merfû‟ olanın hükmen merfû‟ olana, vürûd yeri ve zamanı belirtilen hadisin böyle olmayana tercihi gibi.

C-Hükümle İlgili sebepler: İhtiyata elverişli olanın veya haramlık ifade edenin tercihi gibi.

D-Haricî Sebepler: Kur‟an-ı Kerîm‟in zahirine, sünnete, dinin genel kurallarına (kıyasa) uygun olanın tercihi gibi.

4-Tevakkuf: Tevakkuf Arapça‟da durmak, duraksamak, beklemek anlamlarına gelir. Hadisler arasındaki çelişkiyi giderme yöntemlerine hangi sıralamaya göre başvurulacağı âlimler arasında önemli bir tartışma konusudur.

Hadisçiler: Cem‟, nesh, tercih, tevakkuf,
İslâm âlimlerinin çoğunluğu: Cem‟, tercih, nesh, tevakkuf,
Hanefîler: Nesh, tercih, cem‟, terk Ģeklinde bir sıralama dâhilinde çeliĢkinin giderilmesi gerektiğini
savunurlar.

İhtilâfü‟l-hadîs konusunda yazılan ve günümüze ulaşan önemli kitaplar tarih sırasına göre şunlardır:

Şâfiî: İhtilâfü’l-hadîs,
İbn Kuteybe: Te‟vîlü muhtelifi‟l-hadîs. Bu kitap Hayri Kırbaşoğlu tarafından Hadis Müdafaası başlığıyla Türkçe’ye çevrilmiş ve yayınlanmıştır.
Ebû Ca’fer et-Tahâvî: Müşkilü‟l-âsâr.

Esbabü Vürûdi’l-Hadîs İlmi

Esbâbü’l-Vürûd geliş, ortaya çıkış sebepleri anlamına gelir. Bu ilim dalı hadislerin söyleniş sebepleri, hangi ortamlarda, ne amaçla söylendiklerini araştırır.

Bu konuda ilk müstakil kitabı Ömer b. İbrâhîm el- Ukberî‟nin yazdığı kaynaklarda belirtilmekteyse de
günümüze ulaşamamıştır. Günümüze ulaşan iki önemli eser vardır:

  1. Süyûtî‟nin, el-Lüma‟ fî esbâbi vürûdi‟l-hadis‟i.
  2. İbn Hamza el-Hüseynî‟nin el-Beyân ve‟t-ta‟.

HADİS TENKİDİNİN TEMEL İLKELERİ

  1. Haberi verenin, haber verdiği olaya tanık olup olmadığının, doğru algılama konusunda bir engel bulunup bulunmadığının, haberi doğru olarak aktarmasını engelleyecek herhangi bir neden, engel veya kusur bulunup bulunmadığının araştırılması.
  2. Haberin başka kaynaklardan te’kîdi, yani aynı haberi veren başka kaynaklar olup olmadığının araştırılması, varsa ikisinin karşılaştırılması. Râvîsi olmayan hadis râvîlerine güvenilmez. Bu tür râvîler mechûlü‟l-ayn terimiyle nitelendirilir. Cem‘u’t-turuk hadisin farklı kanallarının toplanması anlamına gelir. Farklı kanalların karşılaştırılıp değerlendirilmesine muâraza denir.
  3. Bize ulaşan bir haber değişik kaynaklardan gelmiş olsa da haberin doğruluğu için haberin içeriğine de
    dikkat ederiz. El-İnkıtâu’l-bâtın: iç kopukluk anlamına gelir.
    Metin Tenkidi kavramı (İngilizcesi Textual Criticism) günümüz bilim dünyasında, yazılı metinlerdeki
    hataların eleştirisi ve düzeltilmesi anlamında kullanılmaktadır.